Oğuz Atay'a AİT DEĞİLDİR...
#Biliyor musun Olric
Neyi efendimiz?
Onunla ne zaman lades oynasak hep o kazandı.
Neden efendimiz?
Kalbimdeyken nasıl aklımda derdim?
“Namus davası” deyip:
babam boynuma ip,
annemse ayaklarımın altına sandalye oldu.
.
-Bazı yörelerde, kız çocuklarına çörek otu kadar değer verilmez.-
-KİRLİ ELLERİNİZ de
KİRLİ EMELLERİNİZ de
çocuk bedenlerinden uzak dursun...!-
...Ve güz geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını
yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var
göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İn-
cecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin.
Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir
keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce
bıçak
-Kadın ve çocuk cinayeti fazladır.
-Çok tv izlenir.
-Az kitap okunur.
-Particilik fazladır.
-Ön yargı çoktur.
-Bilimden haber yoktur.
-Cehalet meşrudur.
Uygulamada epeydir gördüğüm bir durum var: "Burası kitap uygulaması böyle şeyler paylaşamazsınız." şeklindeki parmak sallamalar. Neden herkes her konuda çok bilgili, yetkili, erdemli, söz söyleme sahibi hissediyor kendini? Sürekli insanlara ne yapıp ne yapmamalarını söyleyecek, onlara sınır çizecek gücü size veren ne ki?
Fotoğraf
ne çocuk işçiler,
ne çocuk anneler ne çocuk gelinler,
ne çocuk mülteciler,
ne de çocuk ölümler olsun.
KİRLİ ELLERİNİZ de
KİRLİ EMELLERİNİZ de
çocuk bedenlerinden uzak dursun...!
.
ne istismar, ne de ihmal edilsin,
çocuklara bir anne adaleti, bir anne asaleti,
bir anne merhameti,
bir anne şefkati dışında yaklaşılmasın.
.
çocuklar;
yaşama sebebimiz, hayatımızın anlamı.
onlarla güneşi daha bir parlak,
denizi daha bir mavi, yeşili daha bir yeşil görürüz.
onlar bizim kanatlarımız, onlar bizim umutlarımız
saçlarının teli titrese, kıyamet kopar ölürüz.
Mistik eğilimleri olan saplantılı bir matematikçi bir gün rüyasında yüz
seksen sekiz sayısını görür. Ve rüyasının devamında küçük bir çocuk gülerek ona şöyle der:
“Bu sayının ne anlama geldiğini çevrendeki herkes bilecek ama sen bilmeyeceksin!”
Matematikçi uykudan uyanır uyanmaz bu sayının peşine düşer. Çünkü
onun inançlarına göre hiçbir
Khaled Hosseini Uçurtma Avcısı kitabında ne diyordu ; "Afganistan'da çocuk çok ama çocukluk yok ."
Dünyada da öyle değil mi , insan çok ama insanlık yok.
Eser, bir semboller şaheseridir. Bu nedenle evet, bir görünen tarafı ve anlatımı vardır ama bir de semboller üzerine kurulmuş bir iç anlatımı vardır. Bu yazım şekli Aytmatov’un dehasını ve ustalığını gösterir.
Nitekim diktatörlüklerde, baskıcı sistemlerde insanlar fikirlerini açıkça dile getiremedikleri için hep semboller kullanırlar. Bu bazen