Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Maalesef ki hayatımızın büyük bir bölümünde insanları önce kafamızda biçimlendiriyoruz, sonrasında gerçekleri kafamızda biçimlendirdiğimiz haline uydurmak istiyoruz. Durum böyle olunca, aslında hiç olmayacak insanlara sırf kafamızdaki haline olur da uydurabilirsek diye, çok fazla emek harcıyoruz."
"- Art arda beş altı saniye kadar süren öyle anlar ki, birden sonsuz bir uyumun varlığını duyumsarsınız; tümüyle ulaşılmış, elde edilmiş bir şey olarak. Dünyevi bir şey değil bu; böyle derken semavi bir şey olduğunu da söylemek istemiyorum; demek istediğim, dünyevi haliyle insanın buna dayanamayacağı... Dayanabilmesi için fiziksel olarak değişmesi ya da ölmesi gerek. Tartışılabilir hiçbir yanı olmayan apaçık bir duygu bu. Bir anda bütün doğayı duyumsuyorsunuz sanki: Evet, bu gerçek. Tanrı'nın dünyayı yaratırken, her günün sonunda dediği gibi: 'Evet, bu iyi, bu gerçek.' Bu... bir duygulanma değil, yalnızca bir sevinç belki. Hiçbir şeyi bağışlamıyorsunuz, çünkü bağışlanacak hiçbir şey yok. Aşk da değil bu, aşkın çok üstünde bir şey! En korkuncu da böylesine açık seçik ve... böylesine sevinç dolu olması. Beş saniyeden fazla sürse ruh buna dayanamaz, yok olur giderdi. Bu beş saniye içinde, uğruna tüm hayatımı vermeye değer bir hayat yaşıyorum ben. Bu duyguya on saniye dayanabilmek için fiziksel olarak değişmek gerekir. Sanırım insanoğlu artık doğurmaya bir son vermeli. Amaca ulaşılmışsa eğer, çocuklar, gelişme neye yarayacak? Kutsal Kitapta, ölümden sonraki hayatta artık doğurulmayacağı, herkesin Tanrı'nın meleği olacağı söyleniyor. Bir. İma."
Reklam
"Sen akıllı bir adamsın, dostum John; iyi mantık yürütürsün ve nekān gözüpektir, ama çok fazla önyargılısın. Gözlerinin görmesine ya da kulaklarının duymasına izin vermiyorsun ve günlük yaşamınin dışında olan şeylerin senin için değeri yok. Anlayamayacağın, ama yine de var olan şeyler olduğunu düşünmüyor musun; bazı insanların görebildiği,
Sayfa 217 - Dr. Seward'ın Günlüğü - 26 EylülKitabı okuyor
Sevgi, kutsal bir sırdır. Ne olursa olsun başkasının gözünden sakınmalı. Böylesi daha iyi, daha kutsal olur. Birbirine daha çok saygı duyarlar, saygıysa pek çok şeyin temelidir. Hem bir kere sevmişlerse, severek evlendilerse sevgi neden gitsin? Onu yaşatmanın bir yolu yok mu? Sevgiyi yaşatmanın mümkün olmadığı böyle durumlar nadiren olur. Hem kocan merhametli, dürüst bir adamsa sevgi niye geçsin durup dururken? İlk dönemin aşkı geçer orası öyle, ama ardından daha da güzel bir sevgi gelir. Ruhlar da bir olur, bütün işlerde ortaklaşa yapılır. Birbirinden sır da saklamazlar. Çocuklar da olunca, en zor zamanlar bile mutluluk getirir. Yeter ki sevin ve dirayetli olun.
Sayfa 117Kitabı okudu
#İnsan ne kadar iyi biriyse saklayacağı şey o kadar çok olur.
•Her insanın anılarında herkese söyleyemeyeceği,sadece arkadaşlarına açabileceği şeyler vardır. •İnsanın,arkadaşlarına bile açamayacağı,sadece kendisine sakladığı şeyler de vardır. •Ancak her insanın,son olarak ,kendisine bile anlatmaktan korktuğu başka şeyler de vardır ve her iyi insanda saklı olan bu şeyler,oldukça fazladır.`☆
Sayfa 49 - @KIZIL PANDA Basım YayınlarıKitabı okudu
Aşk geçici bir duygudur. Yaşanırsa iyi, ama yaşanmazsa çok daha iyi olur.
Reklam
25 Temmuz
Evet sevgili charlotte herşeyi sipariş edeceğim sadece bana firsat ver ne kadar çok olursa o kadar iyi olur ama bir ricam var bana yazdığın notlarda biraz daha fazla kum kullanan bugün mektubunu aceleyle dudaklarıma kaldırdım ve onu disime taktım..
Saltanatın kaldırılması
“Burada toplananlar, Meclis ve herkes, meseleyi tabii görürse, fikrimce çok iyi olur. Aksi taktirde hakikat gene usulü dairesinde ifade olunur. Fakat ihtimal bazı kafalar kesilecektir…”
İyilik Tam Bir Çıkarsızlığı Gerektirir
Marcus Aurelius un çok açık söylediği gibi, akıl başkasına duyulan sevginin zeminidir, en azından Stoacılar için bu böyledir, aynı bedenin uzuvları olmanın bilincidir burada söz konusu olan, öyle ki her uzuv bedene hizmet ederek, kendine hizmet etmiş olur. Başkalarına iyilik yaparak sevinçli olunur; çünkü başkalarına iyilik yaparak kendine iyilik yaparsın. Ama burada hâlâ, Marcus Aurelius un gayet iyi gördüğü bir tehlike vardir: İyilik yaptığımızın bilincindeysek ve bundan mutluysak, iyilik yaptığını düşünme ve iyilik yaparken tamamen saf bir niyete sahip olmama tehlikesiyle karşı karşıya kalırız.”
Micaza bağlı huylar
Demevi (kanlı), safravi (safralı), sevdavi (kuruntulu), asabi (sinirli) Demevi karakterler çoğu kez neşeli ve iyimserdir, canlı, hareketli ve girişken olur. Çabuk kızar, çabuk yatışır. İyi yüreklidir; kin tutmaz, sıcak cana yakın ve sevimlidir. Safravi karakter ise, soğuk, sevimsiz, hain, ikiyüzlü, fesat, fitneci. Sevdavi ise gevşek ve zayıf iradelidir. Asabilere gelince, bunlar da daha çok titiz, kavgacı ve kötümser olurlar.
Sayfa 54 - T.C. İstanbul ValiliğiKitabı okuyor
Reklam
Lut So-ar'a girdiği zaman Güneş Dünya üzerinde yükseldi, diye okudum. Sonra Tanrı Sodom'a ve Gomora'ya gökten kükürt ve ateş yağdırdı; bu şehirleri yerle bir etti, ve bütün ovayı ve o şehirlerin bütün halkını ve yerde yetişen her şeyi. Oluyor işte. Her iki şehrin halkının da içleri kötüydü, herkesin malumu olduğu üzere. Dünya
Şimdi size ilginç bir soru: Hedeflerinizi tamamen yok sayıp sisteminize odaklansanız yine de başarılı olur musunuz? Diyelim ki basketbol koçusunuz ve bir şampiyonluğu kazanma hedefini yok sayıp sadece takımınızın her gün antrenmanda yaptıklarına odaklansanız yine de sonuç alabilir misiniz? Bence alırsınız. Her türlü spor dalında hedef, müsabakayı en iyi skorla tamamlamaktır ama bütün oyunu sayı tahtasına bakarak geçirmek saçma olacaktır. Kazanmanın tek yolu her gün daha iyi olmak­tır. Super Bowl'u üç kez kazanmış bir koç olan Bill Walsh'un sözleriyle: "Skor kendi kendini halleder." Aynı şey hayatın diğer alanları için de geçerlidir. Daha iyi sonuçlar istiyorsanız hedef koymayı unutun. Onun yerine sisteminize odaklanın. Bununla neyi kastediyorum? Hedefler tamamen işe yaramaz mıdır? Elbette hayır. Hedefler bir yön belirlemek açısından iyi­dir ama ilerleme kaydetmede sistemler en iyisidir. Hedeflerinizi düşünmeye çok fazla zaman ayırıp sistemlerinizi tasarlamaya yeterince zaman ayırmadığınızda bir avuç problem doğar.
Sayfa 27 - Pegasus YayınlarıKitabı okuyor
- Madam, Cemil Bey çok iyi bir süvâridir?; siz de mükemmel bir binici olduğunuzu az evvel ispat ettiniz. Yarış yapsanız ne iyi olur, diyordu. Genç kadının yüzü hafifçe bulutlandı: - Yavrum, benlik tahrik eden şeref ve zevklerden hoşlanmam, dedi. Yürüdük; çocuk, belki de mânâsını ebediyen anlayamayacağı bu cevapla şaşkın arkamızdan bakıyordu. -Bana en ağır gelen duygu, senden daha üstünüm, demektir. Rekorla, iddia ile yükselişi küçüklük bulurum Cemil Bey.. Meşhur bir ressam, birgün bana: Hakikî büyükler meşhur olmaya yeltenmeden meşhur olanlardır, demişti. Bence de, hayâtın seçkin ve zirveleşmiş simâları, söhret iddiası gütmeden, cemiyetin seçimiyle meşhur olan kimselerdir.
Sayfa 125
Çok ama çok iyi bir tespit
Korku, benleri biz olmaya iter, bireyselliğin kalkmasına sebep olur. Ama üstün, soy gücüne sahip adam, biz değil ben olmak ister.
Sayfa 24 - Kapra Yayıncılık, 1. Baskı, Kasım 2020
' İnsanın arkadaşlarına bile açamayacağı, sadece kendisine sakladığı şeyler de vardır. Ancak her insanın, son olarak, kendisine bile anlatmaktan korktuğu başka şeyler de vardır ve her iyi insanda saklı olan bu şeyler, oldukça fazladır. Hatta dahası da var: İnsan ne kadar iyi biriyse saklayacağı şey o kadar çok olur.'
Sayfa 49 - Kızıl PandaKitabı okuyor
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.