Selamlar Sevgili 1k Okurları;
16 Mart'tan beri evdeyim. Koronavirüs sebebiyle sadece birkaç kez ev ihtiyaçları için dışarı çıktım. Onun dışında evden dışarı çıkmıyorum.
Evden çıkarken ve geri geldiğimde yaptığım şeyler;
1- Ev dışına çıkarken tek kullanımlık eldiveni takıyorum.
2- Yanıma dezenfektan ve kağıt peçete alıyorum,
3-
Mehmet Levent Kaya Türkiye'deki sayılı Moğol dili uzmanlarından birisi ama sadece Moğol dili değil, Türk-Altay dilleri uzmanı aynı zamanda. Üstelik bu uzmanlığını sadece teoride bırakmamış, uzun yıllar Moğolistan başta olmak üzere o coğrafyadaki pek çok ülkede yaşamış, öğrenim görmüş bir yazar. Şu anda da Moğolistan'da bulunuyor.
Doğu
Düzen değişti herkes sisteme uyum sağlıyor ne planlar yapıldıysa farklılaşıyor herşey boşuna demiyorlar sen yaparsın planı ama kaderin de seninle ilgili planları vardır
Üçüncü kitabımız ile bitiş zamanı belli olmayan maratonumuza evimizde devam ediyoruz.
Ana karakterimiz olan Meursault’ın kurduğu cümleleri görünce ilk başta onu duygusuz, tekdüze bir adam olarak bulabilirsiniz. Ama hemen yargılamayın ve okumaya devam edin.
Bir insan annesinin cenazesinde büyük bir yıkım yaşamaz ve ağlamaz ise bu onun geleceğini belirleyecek bir unsur haline gelir mi?
Toplumun içinde öylesine bir bireyken birden o toplum tarafından nasıl yargılanırsınız? Ve sonucunda nasıl olur da kendi yaşamınıza bir yabancı olursunuz?
Albert Camus’un ilk kitabı, sizi gerçeklere ve kendi iç sesinize yönlendirirken bu zamanın en büyük sorunlarından biri olan önyargı konusuna olan bakış açısı ile kendine hayran bırakıyor.
Kendinizi hiç açıklamak istememiş olabilirsiniz belki son anınızda tek isteğiniz bu olabilir ama o zaman da anlaşılamayabilirsiniz.
Not:Güneşin sebep olduklarına bazen bende inanamam.
Not2: İncecik bir kitap hemen biter gözüyle bakılmaması gerektiğine inanıyorum. Dikkatle, inceleyerek okunmalı ve insan doğasına yeniden hayret etmeli.
HEPİNİZE İYİ OKUMALAR DİLİYORUM.
Hastalığın sirayetinden (bulaşmasından) korkarak birbiriyle temastan çekiniyorlardı. Herkes karşısındakine şüpheli bir nazarla bakıyor, birbirinden endişe ediyordu.
Maratonumuza devam ediyorum oldukça uzun bir zamandan sonra...
En baştan söylemek istiyorum bu oldukça uzun bir inceleme olacak, sanırım en ciddi yazımı paylaşıyorum sizlerle
Ah Anne Shirley, romantik kelebeğim!
Anne, kırmızı saçları, uzun, sıska vücudu ve her zaman söyleyecek sözleri ya da anlatacak bir hikayesi olan bir çocuk. Kendisini
İkinci kitabımız ile bitiş zamanı belli olmayan maratonumuza devam ediyoruz.
Madeline, SCID (Ağır Kombine İmmün yetmezliği) hastası halk arasındaki tabirle o bir balon bebek. Hayatı boyunca havası filtrelenmiş bir alanda olmalı. Yani dışarı çıkmak karakterimizin ölmesi anlamına geliyor.
Şuanki yaşantısından daha fazlasını istememişti, sonra karşı eve Olly taşındı ve her şey değişti.
Genç yetişkin edebiyatı severler için kitap gayet akıcı, karakter oldukça naif ve gerçek anlamda yaşamak istiyor. Olly ve Madeline’ın nasıl birbirine çekildiğini ve ansızın atıldıkları maceradan sonra olayların nasıl değiştiğini, genç bir kızın bakış açısından okumak isteyenler için uygun bir kitap.
Bir okuyucu için en önemli soruyu soralım:
Peki sonu beni tatmin etti mi?
Hayır, sanırım ben daha yıkıcı bir son ve aksiyon bekliyordum. Yine de konusu ile her şeyi affettiriyor.
Not1: Evet, film uyarlaması da mevcut izlemek isterseniz güzel bir alternatif olabilir.
Not2:15 gün evde oturduğu için çıldıran insanlar, insanlarımız var. Kahramanımız tam olarak 18 yıl boyunca evinden çıkmıyor ve bunu yaşamak için yapıyor. Burada empati kurabileceğimizi umarak HEPİNİZE İYİ OKUMLAR DİLİYORUM.
Her ŞeyNicola Yoon · Pena Yayınları · 2016798 okunma