Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Vildan Dirim

Vildan Dirim
@dirimt
Segui il tuo curso e lascia dir le genti
En ilginç sözü ise İstanbul şehremini Ömer Faiz Efendi söylemiş, Şeyhülislam’a dönerek “Efendim islam’ı bile avrulaplılardan almalıyız,” deyivermiş, sonra da durumu şöyle açıklamıştı: “Adamlar bize öğretilmiş olan düzgün islam’a uygun davranıyorlar, bizse bozulduk. İslam’ı tekrar, en baştan başlayarak onlardan öğrenmemiz lazım.”
Sayfa 289Kitabı okudu
Reklam
“Pazarlığa açık değilse ruhum, şeytan beş para vermeyeceğindendir; çünkü ben Alper Kamu, gösterişli bir yalan, insanlığın kara yazgısına vurulmuş lanetli bir mühürden başka birşey değilim”
Sayfa 219Kitabı okudu
Çünkü bir bir yıkılmakta açsanız radyoları/ Sokaklar, köpekler, Tanrının bütün eşyaları.
Sayfa 235Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bazı ruhlar dışbükeydir, bazı ruhlar içbükey.
Sayfa 210Kitabı okudu
Zaman deyip geçme. Zaman bir çocuktur, sahilde çakıl taşlarıyla oynar.
Sayfa 184Kitabı okudu
Reklam
Bizim milli ikilimiz suç ve ceza değildir. Bizim milli ikilimiz suç ve nisyandır.
Sayfa 207Kitabı okudu
...”insanlık hatırlayamadığı bir kör dövüşünden gelip öngöremediği ve anlayamadığı bir geleceğe doğru gidiyor. İnsan...biri hariç, karşılaştığı her engeli, her düşmanı yendi. Kendini yenemedi. Nasıl nefret etmesin kendinden.”
Sayfa 234Kitabı okudu
“...,yüzyılların diktiği haksızlık anıtını en gözde kol hareketiyle, olgun ekinleri biçen bir orakçı gibi kökünden kesip atıyordu; sonra öbür eliyle bunun yerine geleceğin insanlığını dikiyor, yirminci yüzyılın başlarında hak, adalet ve doğruluk anıtı yükselmeye başlıyordu”...
Sayfa 297Kitabı okudu
“Ayrılmak, gidenin, kalanın kucağında bir kucak kor bırakmasıdır, yanar durursunu kül olana kadar,”
İhaneti çekici kılan şeyin şehvet olduğunu sanırlar; şehvet seldir, sürükleyendir, doğru; ama asıl çekici olan cesaretmiş meğer.
Reklam
Karıma çok ihanet ettim ben desem, bu cümlede iki anlamsız kelime olur. Karım ve ihanet. Biri için diğeri gerekir oysa; birinin anlamı yoksa diğerinin hiç yok.
“İnsan hayatı bir rahim arayışından ibarettir,” dedi Ekmel bey, “ev rahimdir. Bundandır kendimize bir ev aramamız. Evi olan insan ne şanslı!”
Sayfa 109Kitabı okudu
Eşyada mukavemet vardır. Bir kadının gittiği, evden belli olur. Kadın giderken düzeni götürür bir kere. Yaşayan ev sarsılır. Ev dediğiniz şeyküçük büyük elementlerden oluşur. Kadın olan evde, erkeğin anlayamayacağı bir denge vardır elementler arasında. Erkek her birine vakıf olduğunu düşünse bile, onların nasıl bir uyumla işlediğini bilemez. Kadın gidince evin dokusu bozulur, susuz kalmış çiçeğe benzer, solar. Küçük şeylerin izi silinir. Eşyanın dili tutulur, ev sağırlaşır.
O içeriye biri girsin istiyor, ben dışarıya çıkayım istiyorum. Birbirlerinden habersiz olan arzla talep, haberdar oldular dün. Ben arz, o talep.
Düşündüm, BİR HAYAT NEDİR? Başlar ve biter, BİR HAYAT NEDİR? Acı ve tatlıdır, unutulur hepsi, BİR HAYAT NEDİR? Emin olmasam da ‘hayat bir iz bırakmaktır’ diyebilirim. Mezar taşı bir iz sayılır mı emin değilim. Razı olan için mezar taşı bir izdir. Ben razı değilim. Gerçi elimden ne gelir.
“Ağladığını hissettirmemek çok zordur”, dedi, “gözlerinden yaş akar, burnunu çekmemek için ağzından soluk alırsın. Verdiğin sıcak soluk yüzünü sızlatırken, aldığın soğuk soluk boğazından geçer, kalbine iner. Omuzlarını titrediği hissedilmesin diye kaskatı kesilirsin. Ağladığını duyurmamak çok yorar insanı.”
Reklam
“Kayıp mı? Kaç kişi böylesine sevebilmiştir dünyada?” “Ama kucağında bir kucak korla kalan siz olmuşsunuz.” “İyi ya, boş değildi kucağım.” “Ama yandınız, kül oldunuz.” “Ama vardım, kül bunun kanıtı.”
Sayfa 104Kitabı okudu
-Peki geleceği bilen biriyle mücadele etmemiz mümkün mü? -Çocukluğu elimizde.
Sayfa 106Kitabı okudu
Yine de en çok çiy damlası, en sessiz gecede düşer, biliyorum.
Sayfa 357Kitabı okudu
“Nefret ettiğim birşey daha varsa, o da insanların kendinizi berbat hissettiğinizi bildikleri halde neşeyle hatırınızı sorup, “iyiyim” demenizi beklemeleridir”.
Sevginin taşlaştığı yerde öfke kolay köpürüyor, sıcak suyu görünce anında kendini bırakan sabun gibi.
Sayfa 191Kitabı okudu
“Bir keresinde arkamda duran adam sıradan biraz sapmıştı ve bu simetri bozukluğu SS gardiyanının hoşuna gitmemişti; ansızın kafama inen iki ağır sopa yedim. Ancak o zaman yanımda duran eli sopalı SS gardiyanını farkettim. Bu tür durumlarda insanı en çok yaralayan şey (ki bu hem yetişkinler hem de cezalandırılan çocuklar için geçerlidir) fiziksel acı değil, haksızlığın, mantıksızlığın verdiği ruhsal ıstıraptır. Gariptir, bazen, hedefini şaşıran bir darbe, hedefini bulandan daha çok yaralayıcı olabiliyor”
Reklam
Uygun koşullar oluştuğunda sıradan bir insan bir caniye dönüşebilir.
Sayfa 121Kitabı okudu
"Bir insan için bir başka insanı derinliğine tanımak olası mıdır? Birini gerçekten tanımak, hem zaman hem de içtenlikle harcanacak çaba ister ama gene de özüne ne derece yaklaşılabilir ki"...
"Bir duvarcıydı ve daha kutsal bir meslek yoktu yeryüzünde onun için. Kral olabilirdin, fatih olabilirdin ama ne olursan ol bir eve ihtiyaç duyacaktın"...
"-Başka biri olabilmek eğlenceli birşey mi? -Tekrar kendine döneceğini bilirsen evet. -Kendinize dönmeyi istemediğiniz zamanlar olmadı mı peki? -İnsanın kendinden başka dönebileceği yer var mıdır ki?"
Sevgi ekmek arası yenilebilir miydi...
"Başka birinin gerçeği sizin de gerçeğinizse ve o bunu sizin için dillendiriyorsa müthiştir".
Laleşte bir ezidi ağıt...
"Ezidi bir bakıştır güneş...Toplanır mahşerinde yüzümüz. Aç yüzünü ey Laleş...Ne sana, ne tarihe sığar hüznümüz"
Reklam
sevmek...kanunsuzca...fütursuzca
Yaz gelince evleri sivrisinekle doldu ama cibinlikleri yoktu. Karanlık çökünce Erxi, Fengxia'yı serin havada otursun diye kapının önüne çıkarıyor, kendisi de gidip sinekler onu ısırsın diye yatağa uzanıyordu. Evin içindeki sinekler onu ısırmaktan doyunca, nihayet Fengxia'nın gelip uyumasına izin verirdi
“Gidelim,” dedi. Hızla yürümeye başladık. Sıcaklığı vardı paltoda. Parçalardan biriydi, hayatımın bir parçası, eski bir koltuk gibi, yada çarpık bir çatal, yada annemin şalı, hayatımın parçaları, o çok değerli, paha biçilmez, üzerine titrenen şeylerden biri.
Sayfa 121Kitabı okudu