"Atalarımız bizlere harika donanımlar miras bıraktı ve bunların merkezinde her şeyi analiz eden ve bir araya getiren üstün duyumuz vardır. Ancak modern dünya bizi aptallaştırdı ve vücudumuzun bize verdiği mesajları nasıl okuyacağımızı ya da kendi mikro ipuçlarımızı nasıl dinleyeceğimizi bize kimse öğretmedi. Çeyrek milyon yıl önce yaşayan avcı toplayıcı bir çocuğun sizden veya benden çok daha işlevsel, yetenekli ve zeki olma ihtimali yüksektir."
Ne bir sığınağım, ne elimde bir şey, ne de dünya yüzünde kendisine güvenebileceğim bir insan vardı.
Kökeninde pislik barındırmayan iyi bir şey dünya üzerinde bugüne kadar görülmemiştir.
Sayfa 16
Değişen bir dünya içinde yerlerini arayanların ezilenlerin adına konuşmayı isteyenlerin devingenliği ürkütücüydü demek. Yaşını başını almış bu kişiler suçlamalardaki sorumsuzluğu böylesine aldırmazlıkla nasıl yüklenebilirlerdi.
Herkes seni seviyorken ve kimse seni kandırmıyorken güvenmek çok kolaydır. Fakat tüm dünya aldatıcı ve herkes sen i kandırmakta kararlı olduğunda bile güvenmeye devam et. Güvenin ta kendisi seni tekrar ve tekrar kendine geri getirecektir.
Sayfa 142 - Kapı YayınlarıKitabı okuyor
Ne dünya bütün sözlerin tutulabildiği ışıltılı bir yer,ne hayat hayalleri gerçek kılan revnaklı bir bir peri çubuğu.
264 syf.
·
Puan vermedi
Kitabın arka kapağında yazarın öykülerindeki insanların kulaklarını yere dayayıp dünyanın kalp atışını duymaya çalışıyorlar ifadesini okuyunca, o insanların heyecanına hemen eşlik etmek istedim. Yazarın anlatım dili öyle güzel ki, sanki karşılıklı sohbet ediyoruz. Bazen öyle cümlelere takıldım ki sanki bir öğreti tadındaydı. İki kez okuyup üzerinde düşündüğüm cümleler çoğunluktaydı. Duyguları, cümlelere aktarma şeklini sevdim en çok. Kitabı buraya sığdırmak mümkün değil çünkü yaşam, insan, varlık ve duygularla ilgili o kadar çok ifade var ki. Üstelik toplumsal zeminde yaptığı eleştirileri de kendi adıma aldım ve üzerinde çok düşündüm. Ne kadar da haklı dediğim çok yeri oldu. #alıntılar "Zehirmiş bu nefes. Kalp dediğin sevmeye değil, durmaya meyyal." "Saz sustuğunda, kalem yazmaz olduğunda, ruh bedeni sıkışıp kaldığında, dünyanın çağrısı karşılıksız kalacaktır. " "Demir çıkrığın sesini duyuyor musun, ağır ağır yer değiştiriyor dünya." "Keşke tek başarımız ölmemek olmasaydı. Bütün sözler aynı anda kirlendi, birinciliği tutmadığıma verdiler." "Bir şeyin kendi azalırsa lafı büyür." "İnsanın, ömür süresini kendisine kalmadan bölüşüp üleşmek için verdiği savaşa hayret ettim." "Ansızın bastıran bir yağmurun sokakları değil, içime yağmasından bahsediyorum."
Âşık Kral
Âşık KralBaşar Başaran · Doğan Kitap · 20232 okunma
"Eski bir hikâye vardır. Bir masal. Küçük bir krallıkta geçen bir masal. Bir zaman gelmiş, o güne kadar mutlu yaşayan bu krallığın içinden geçen ırmağa bir zehir karışmış. Suyundan içen insanlar teker teker delirmeye başlamışlar. Kral, halkına o sudan içmelerini yasaklamış ve vezirine sarayı koruma altına almasını emretmiş. Bir süre idare etmişler; ama halk susuzluğa dayanamayıp ırmağa koşuyor, suyu içtikçe delilik yayılıyormuş. Bir gün gelmiş, sarayın dışındaki herkes delirmiş. Sonra sarayda da su stokları tükenmiş ve kralın yakın çevresi dışındaki herkes delirmiş. Her an bu deliler kervanına yeni isimler ekleniyormuş. Vezir saat başı kralın odasına gelip su stoklarının enbean azaldığını, insanların dayanamadıklarını söylüyormuş. Sonra birkaç saat vezir görülmemiş. Kral merak içinde vezirin getireceği haberi beklerken kapı açılmış ve vezir bir sürü insanla içeri girmiş. Kralı kıskıvrak yakalamışlar. Vezirin, kraliçenin ve en yakın dostlarının yüzünde kederli bir ifade varmış. Kral ne olduğunu anlayamıyormuş." "Bunu niye anlattınız?" "İşte, sen de bu türden bir hikâyenin içindesin. Bu dünya gerçekten de senin için var." Onu kızdırmış olmalıydım. Bencil biri olduğumu anlatmaya çalışıyordu belki. Anlayamıyordum. Ortada bir hastalık vardı, ama sanki bundan rahatsız olan sadece bendim.
Sayfa 42 - Can Yayınları (Hayatım Yalan)Kitabı okuyor
Simyacı
Kim ve ne olursa olsunyeryüzünde herkes her zaman dünya tarihinde başrolü oynar ve doğal olarak bilmez
Sayfa 158
İnsanın elinde kendinden, küçük bir Benlikten başka bir şey yok. Uzam ve zamanda, hatta dünyada, birlikte-varoluşta radikal bir kayba tabiyiz. Dünya yoksunluğu bir diskroni belirtisi. İnsanı, bütün gücüyle sağlıklı tutmaya çalıştığı küçük, önemsiz bedenine ufaltıyor. Bundan başka hiçbir şeyi yok insanın. Kırılgan bedeninin sağlığı dünyanın ve Tanrı'nın yerini alıyor. Hiçbir şey ölümden uzun ömürlü değil. Dolayısıyla bugün ölmek, çok zor. Ve insanlar, yaşlanmadan yaş alıyor.
250 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.