Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
270 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
4+1 Soru
Öyle bir kitle var ki, bu kitlenin düşüncesi her şeye muhalefet olmak. Siyah ayakkabı ister, neden daha koyusunu getirmedin derler. Daha koyusunu getirirsin, bu da çok koyu oldu ya derler. Sürekli bir eleştiri yaparlar, ama kendilerine çözüm önerisi sorulduğunda; onu da ben mi bulayım yahu, hem bak ben öbür tarafı da şöyle şöyle eleştiriyorum
Marx Neden Haklıydı?
Marx Neden Haklıydı?Terry Eagleton · Yordam Kitap · 2011102 okunma
244 syf.
9/10 puan verdi
Öncelikle arkadaşlar bu incelemeyi bir pedagog bir öğretmen veya bir eğitimci edasıyla yazmadığımı belirtmek isterim. Kaleme alırken bir sosyolog ve 20 yıl bu eğitim sisteminin içinde olan bir fert olarak kaleme aldım. Elimden geldiğince bilimselliğe girmemeye sadece kendi alanımın noktalarına değinmeye çalışacağım. Önce kitap hakkında sonrada
Zorunlu Eğitime Hayır
Zorunlu Eğitime HayırCatherine Baker · Ayrıntı Yayınları · 2000160 okunma
Reklam
255 syf.
8/10 puan verdi
GOMİNİS İMAM / HASAN KIYAFET
Hasan Kıyafet... 1937 yılında Kırşehir /Kaman'da dünyaya gelmiş, Pazarören Köy Enstitüsü ve Gazi Eğitim Enstitüsü'nde eğitim görmüş, enstitülü yazarların klasik akibetleri gereği, 12 Mart ve 12 Eylül darbelerinden nasibini alarak, sorgu, işkence ve cezaevi üçlemesine maruz kalmış, bunun nihai sonucu olarak da sürekli kendine haritadan yer üstüne
Gominis İmam
Gominis İmamHasan Kıyafet · İmece Yayınları · 1969184 okunma
110 syf.
8/10 puan verdi
Nizar Kabbani ve Beyrut
21 Eylül 2019 Cumartesi 08:29 Nizar Kabbani Arap dünyasında direnişin şairidir, Şam'dan Beyrut'a Kudüs'ten Gazze'ye Bağdat'tan Kahire'ye kadar çığlıkları duyulan ve kalan tüm Arap ülkelerine ulaşmaya çalışan bir sestir Kabbani. Siyasî açıdan Fransız mandası olaylarının Şam'ında yaşayan Nizar Kabbani'nin babasının evi direnişin ana
Ben Beyrut
Ben BeyrutNizar Kabbani · Hece Yayınları · 2016202 okunma
Sanki bazı hastalıklar sadece gelir düzeyi düşük insanlara taarruz ediyormuş gibi gelir insana.
"Pandemi süreci ile kadınlar evlerde yaşlılara, hastalara, çocuklara bakıp, hijyen kurallarına göre tüm evi baştan sona temizleyip, evdeki aile bireyleri için yemekler yapıp, daha sık kirlenen bulaşıkları ve çamaşırları yıkayıp, evin ve ailenin dirliği için tüm gün aralıksız olarak ücretsiz ve güvencesiz bir biçimde çalışırken, aynı zamanda
Reklam
“Savaşta,” dedi işçi, “zayıflar güçlülerin kölesi olur, barışta da yoksullar zenginlerin kölesi olur. Yaşamak için çalışmaya mecburuz; bize verdikleri ücret o kadar düşük ki, yaşamamıza yetmiyor, ölüyoruz. Bütün gün onlar için uğraşıp didiniyoruz; onlar sandıklarını altınla dolduruyor, bizimse çocuklarımız vakitsiz solup gidiyor, sevdiklerimizin yüzü sertleşip fesatlaşıyor. Üzümü biz eziyoruz, şarabı başkası içiyor. Mısırı biz ekiyoruz, ama soframız boş. Kimse görmese de zincirlerimiz var; bize özgür dense de köleyiz.”
'Kimse görmese de zincirlerimiz var; bize özgür dense de köleyiz.'
“Savaşta,” dedi işçi, “zayıflar güçlülerin kölesi olur, barışta da yoksullar zenginlerin kölesi olur. Yaşamak için çalışmaya mecburuz; bize verdikleri ücret o kadar düşük ki, yaşamamıza yetmiyor, ölüyoruz. Bütün gün onlar için uğraşıp didiniyoruz; onlar sandıklarını altınla dolduruyor, bizimse çocuklarımız vakitsiz solup gidiyor, sevdiklerimizin yüzü sertleşip fesatlaşıyor. Üzümü biz eziyoruz, şarabı başkası içiyor. Mısırı biz ekiyoruz, ama soframız boş. Kimse görmese de zincirlerimiz var; bize özgür dense de köleyiz.”
Can yayıneviKitabı okudu
Yoksullarin bilinç durumu neden mühim
§ "Eşitsizlik yeterince düşük olduğunda, darbeleri baskılama ya da düzenleme maliyeti önemsizdir çünkü yoksullar, siyasal statüko altında, gemiyi karaya oturtmamak adına yeterince hoşnutturlar." §
Sayfa 66 - Bağlam YayıncılıkKitabı okudu
"Savaşta zayıflar güçlülerin kölesi olur, barışta da yoksullar zenginlerin kölesi olur. Yaşamak için, çalışmaya mecburuz; bize verdikleri ücret o kadar düşük ki, yaşamamıza yetmiyor, ölüyoruz."
Reklam
Günah keçisi olarak seçilen cadılar
Kanımca cadı çılgınlığının nedenini anlamanın en iyi yolu onun tanrısal niyetlerini değil de dünyasal sonuçlarını incelemektir. Cadı avlama sisteminin (kömür olmuş vücutlardan başka) ortaya koyduğu başlıca sonuç olarak yoksullar sonunda şuna inandılar ki onlar prenslerin ve papaların kurbanı değil cadıların ve şeytanların kurbanı idiler. Çatınız mı aktı, ineğiniz düşük mü yaptı, yulafınız mı çürüdü, şarabınız mı bozuldu, başınız mı ağrıdı, bebeğiniz mi öldü? Bunun sorumlusu bir komşuydu, sizin tarlanızın çitini yıkan, size para borcu olan, ya da sizin toprağınızı isteyen bir komşu - cadıya dönüşen bir komşu. Ekmeğin fiyatı mı yükseldi, vergiler mi arttı, ücretler mi düştü, işler daha da mı azaldı? Bütün bunlar cadıların işiydi. Her köy ve kasaba sakinlerinin üçte birini veba ve açlık mı silip süpürdü? Habis, cehennemlik cadıların cüreti hep gittikçe daha da artıyordu. Halkın hayali düşmanlarına karşı, Kilise ve devlet cüretli bir kampanya hazırlıyordu. Devlet güçleri bu belayı defetmek için sınırsız çabalar harcıyorlardı, ve gerek zenginler gerekse yoksullar bu savaşta sergilenen enerji ve yiğitlik için minnettar olabilirlerdi.
bu durum bir yerlerden tanıdık geldi, okuyunuz..
"Efendimiz" dedi işçi acı acı. "O da benim gibi bir adam. Aramızda tek fark var: Ben paçavralar içinde dolaşıyorum, o güzel giysiler içinde; benim açlıktan başım dönüyor, o fazla yemekten mustarip." "Burası özgür bir ülke," dedi genç Kral, "kimsenin kölesi değilsin ki." "Savaşta," dedi işçi, "zayıflar güçlülerin kölesi olur, barışta da yoksullar zenginlerin kölesi olur. Yaşamak için çalışmaya mecburuz; bize verdikleri ücret o kadar düşük ki yaşamamıza yetmiyor, ölüyoruz. Bütün gün onlar için uğraşıp didiniyoruz; onlar sandıklarını altınla dolduruyor, bizimse çocuklarımız vakitsiz solup gidiyor, sevdiklerimizin yüzü sertleşip fesatlaşıyor. Üzümü biz eziyoruz, şarabı başkası içiyor. Mısırı biz ekiyoruz, ama soframız boş. Kimse görmese de zincirlerimiz var; bize özgür dense de köleyiz."
Dünyanın düzeni
Oğlum! Hayatta her şey Allâh’ın taksîmi iledir. Allah; kimini zengin, kimini yoksul, kimini sağlam, kimini sakat, kimini âlim ve kimini câhil kılmıştır. Dünyanın düzeni ancak böyle sağlanır. Kendinden düşük kimseleri gördüğün vakit, böbürlenip onları hakîr görme! Sen onların yerinde, onlar da senin yerinde olabilirdi. İşte bunu düşünerek yoksullar ile arkadaş ol! Onlara karşı dâima alçak gönüllü olmaya çalış! İnsanlık ve İslâmlık vakârını koru! Saâdet ancak böyle elde edilir. Dünya ve âhirette huzur istersen, kimseyi incitme! Senden gencini gördüğün vakit; “Bunun günahı benden az”, senden yaşlısını gördüğün vakit; “Bunun sevabı benden çok, bilmediğim tarafları ile benden daha fazîletlidir” düşüncesi ile onlara bak! Bir âlim gördüğünde; “Bunun ilmi var, kendisini kurtarır”, senden câhilini gördüğünde; “Bu bilmez, Allâh onu bağışlar”, diye düşün! Hattâ bir kâfir gördüğün vakit, son nefes belli olmadığından; “Allah Teâlâ buna hidâyet nasip ederse, bütün günahları bağışlanmış ve tertemiz olarak ilâhî huzûra çıkabilir. Acaba benim son nefesim nice olur?” diye âkıbetini düşün! Kendini ne kadar tanır ve ne kadar düşük görürsen, Allah katında o nisbette mevkî kazanırsın. * İmâm-ı Gazâlî (k.s)
Dünyadaki birçok ülke, bizim de yaklaşmakta olduğumuz eşitsizlik seviyelerine sahip toplumların başlarına ne geldiğine dair korkunç örnekler sunmaktadır. Bu ülkelerde tablo gerçekten de hiç iç açıcı değildir. Korunaklı özel sitelerinde yaşayan zenginlere düşük gelirli bir yığın işçi tarafından hizmet edilmektedir; dengesiz politik sistemler içerisindeki popülist politikacılar, insanlaa daha iyi hayat vaat edip daha sonra onları hayal kırıklığına uğratmaktadırlar .Ancak belki de en önemlisi, umudun eksikliğidir. Bu ülkelerdeki yoksullar, bırakın zengin olmayı, yoksulluktan kurtulma ihtimallerinin bile çok düşük olduğunun farkındadırlar.
320 syf.
8/10 puan verdi
·
14 saatte okudu
Cumhuriyet hükümeti 2 sınıftan oluşuyor bunlar seçkinler ve yoksullar sınıfı. Her çocuk 10 yaşına girdiğinde Deneme adı verilen bir sınava tabii tutuluyor. Belli bir puan üstünü alan çocuklar seçkinler sınıfında yer alırken, düşük puan alanlar ise yoksullar sınıfında yerini alıyor. 15 yaşındaki Day Wing -asıl adı Daniel- ise Cumhuriyet
Efsane
EfsaneMarie Lu · Pegasus Yayınları · 20143,750 okunma
169 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.