Bağımsızlığımızın Timsali olan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun!
* * *
“Cumhuriyetimiz öyle zannolunduğu gibi zayıf değildir. Cumhuriyet bedava da kazanılmış değildir. Bunu elde etmek için kan döktük. Her tarafta kırmızı kanımızı akıttık. İcabında müesseselerimizi müdafaa için lâzım olanı yapmağa hazırız.” 1923, Gazi Mustafa Kemal Atatürk
Uçurtma Avcısı en çok okunanlar listesinde ilk 10 da sanırım. Çok popüler olan kitapları okumaktan kaçınıyorum genelde. Beklentimi çok yükseltiyor ve okurken bu tadı yakalayamadığımda büyük bir hayal kırıklığı yaşatıyor. Ama "
Uçurtma Avcısı" kitabı hakkında konusuna dahi bakmadığım, hiç bir incelemesini okumadığım bir kitaptı ve beni derinden
Aldatılan erkekler ne hisseder tam olarak kestiremiyorum ama sanırım erkekler aldatılmada eşlerinin cinsellik olarak terkine biz kadınlarsa erkeklerin duygusal göçlerine takıntı yapıyoruz. Birlikte oldukları kadınlara aşık oldukları fikri beynimizi kemirip durur. Aldatılan kadında ilk kaygı; rakip, metres, kuma adı her ne olursa olsun karşı
(Bu yazıda sizi rahatsız edebilecek bazı hassas konulara girilmiş olabilir.)
Bu kitaba yorum atanlara bakarsanız çoğunda “İçinde cinsellik barındıran boş bir kitap. Okumazsanız hiçbir şey kaybetmezseniz .” gibi laflar ederken kitaba bir puan atan kafasını kuma gömmüş insanlar görürsünüz. Ben bu tarz laflar ederek kafamı kuma sokmayacağım.
Önyargılarımızı kazanmak için farkında olmaksızın uzun zaman çalışırız ama hayatta bazı şeylere de önyargılarımız yüzünden geç kalırız. Murathan Mungan benim önyargılarım sebebiyle geç kaldığım bir yazar. Mungan kafamda nedense aşk şiirleri yazan, nazik, çıtkırıldım bir Bey profili çiziyordu ta ki bu romanını okuyana dek. Kafamdaki putları tek tek
Bir kadın için aşık olmak o kadar da önemli değildir.Kadın doğası gereği bir kelimeye, bir kokuya bir bakışa aşık olabilir.Aşk kadının organı gibidir, bir çok kez bir çok şeye aşıkça davranabilir. Aynı kadın bir anda hiç ummadığın bir anda hayatından kaybolabilir. Kadın aşık olduğu her neyse onu uzun süre inceler,ezberler,bekler. Bir kadın sana gerçekten aşık olduysa o an için dünyasının merkezi sensindir. Seni düşünür, seni özler, seni kıskanır, seni hatırlar, sana kızar,sana küser ama tüm bunlar bir sabah aniden yerini müthiş bir boşluğa bırakabilir. Seni dünyasının merkezine koymuş bir kadın,yerini yadırgayıp yadırgamadığını hisseder. Orayı hak edip hak etmediğini çoktan ölçüp tartmıştır.Kadınlar aşık olunca sarhoş olmuş gibidir ve ayılıp ayılmaması da yine senin elindedir. Ayıldığı an seni tanıyor olmak bile onu rahatsız edecektir. Bir kadın erkeğe binlerce şans verir. Söylediğiniz yalanları bilir, çoğunu belli etmez.Kadınların erkekleri köşeye sıkıştırma derdi yoktur ki zaten bundan hoşlanmazlar. Biriktiren ve kusan varlıklardır. Bir kadının vazgeçemeyeceği tek erkek güvendiği erkektir.
“Aşk karşılıklı işkencedir”
-Marcel Proust-
Çocukken okuduğum bir mesnevi hikayesinde sapasağlam bir adam ansızın yataklara düşüyordu,doktor muayene esnasında hastalığı hiçbir şekilde tespit edemeyip son çare olarak adamın kulağına kadın isimlerini tek tek saymaya başladı ve elini hastanın kalbinin üzerine koydu.Sırayla isimleri söylerken birinde
Dün gece kitabı bitirdiğimden beri olan biteni algılamaya çalışmakla birlikte yazacağım incelemeyi düşünüyorum. Ne desem, nasıl anlatsam bu kitabı diye… Kendimi bir şeyler yazmak zorunda hissettim çünkü bu kitap sitede böyle boş kalmamalıydı… Şuan ne yazacağım ortaya ne çıkacak inanın ben de bilmiyorum. O kadar çok düşünce var ki kafamda, hepsi
“Herkes keyfine, fantezisine, kendi maksadına, menfaatine, aldatacağına, ve aldatıldığına göre yazar.” Dr. Rıza Nur, I. Baskı, Sayfa 523, Hayatım ve Hatıratım
Bu hatıratta okuduklarımızın temel özeti işte Rıza Nur’un kendi ifadesinde bize sunulmuştur. Yani okuyacağımız hatırat için bize şunları demektedir;
Bu hatırat, benim keyfime, benim
... çirkinliklerini gönlünce sergileyebilir. Ne de olsa o, çirkinlikleri, arızaları, hataları, yalanları örtbas edilen erkekler ülkesinin değerli bir üyesi. O bir erkek.
Benim okuduğum ikinci Mine Söğüt kitabıydı. Bu yapılan pek doğru değil ama ilk okuduğum Deli Kadın Hikayeleri’den sonra biraz ürkek başladım, ya aynı tadı vermez gönlüm yazara küserse diye. Neyse ki öyle bir şey olmadı. Yazarın kalemi çok başka ‘şunun gibi’ diye örnek veremem. Hikaye içerisinde hikaye anlatıyor, karışık gibi ama çok sade bir
BenimİçinDahiNobelliYazarJoseSaramago
Portekizli olup, şair, oyun yazarı ve gazetecidir, 16 Kasım 1922-18 Haziran 2010 tarihleri arasında yaşamıştır. Kitaplarının satış rakamı sadece Portekiz'de iki milyonu geçmiş, yapıtları 25 dile çevrilmiştir. Din konusundaki görüşleri nedeniyle yapıtları Portekiz Hükümeti tarafından sansürlenince Kanarya
Uzun zaman sonra okuduğum en etkileyici romanlardan bir tanesiydi. İnsanı etkileyen, her detayında derin bir soluk aldıran… Zaman zaman o gerçekleri öğrendiğimde kitabı bırakmayı dahi düşündüm, ama Emir gibi yaşamaya, kitabın sayfalarını arşınlamaya devam ettim. Uçurtma Avcısı, hem güzel hem de o kadar hüzünlüydü ki, kitabı okumayı bitirdiğinizde
Ama Nejat Bey, çirkinliklerini gönlünce sergileyebilir. Ne de olsa o, çirkinlikleri, arızaları, hataları, yalanları örtbas edilen erkekler ülkesinin değerli bir üyesi. O bir erkek.