Oğuz Atay'ın kitapları için hazırladığım bilgi dolu video: youtu.be/INZw0WFskak
Oğuz Atay'a atfedilen saçma sapan Olricli alıntılardan tutun da, Kafka'ya veya Dostoyevski'ye ait olmayan sahte alıntıların varlığını eminim siz de fark etmişsinizdir.
Bu konuda YouTube kanalım için hazırladığım ve hepinizin mutlaka izlemesi gerektiğini düşündüğüm yeni videomun linki: youtu.be/TMAyzKtYMI4
"İyi adamlar yalnızlıktan ölüyor. İyi kadınlar ise kötü adamların balkonundan gökyüzüne bakarken." Bu alıntı
Fyodor Dostoyevski'ye ait değil!
"Beyinlerimiz savaşsın isterdim, ama görüyorum ki silahsızsınız bayım." Bu alıntı
Franz Kafka'ya ait değil!
"Bazılarımız şiirlere tutunuyor,
Bazılarımız şarkılara...
Bazılarımız filmlere tutunuyor’
Bazılarımız kitaplara...
Sanırım artık insan, tutunamıyor insana." Bu şiir
Oğuz Atay'a ait değil!
"Kendimi mi öldürsem, yoksa bir fincan kahve mi içsem?" Bu alıntı
Albert Camus'ye ait değil!
"Bir kadını ortadan ikiye böl, yarısı annedir, yarısı çocuk, yarısı sevgili yarısı aşk. Duyanlar bunu bilmez, görenler anlamaz bunu! Yarısı rivayettir, yarası gece." Bu alıntı
Cemal Süreya'ya ait değil!
Şu kitap alıntılarını artık bizzat kitaplardan okumadan paylaşmayın gözünüzü seveyim. 😩 Bu iletiyi paylaşıp daha çok okuru bilinçlendirebilirsiniz. Ayrıca sizin bu şekilde bildiğiniz sahte alıntılar var mı? Nasıl önüne geçeceğiz bu konunun arkadaşlar?
"Ben iç dünyama dönüyorum. Orada hayal kırıklığına yer yok."
demiş Oğuz Atay. Biliyoruz ki zaten insanlar hayal dünyasında hayal kırıklıklarına yer vermezler. Selim ve Turgut hayallerinde olmayan şeyleri yaşadılar. Ölmeden birkaç defa öldüler. Bu yüzden incelememe alıntılardan başladım çünkü bazı kitaplar insan hayatlarından birer
“Biz kadınlar, Türkiye’nin tüm kadınları, birbirimize görünmez sicimlerle bağlıyız. Hangi partiden olduğumuz, hangi takımı tuttuğumuz, hangi aileye doğduğumuz hiç fark etmez. Birimiz zulme uğradığında diğeri de çaresizlik hissediyor çünkü insan, ancak başka insanlar aracılığıyla insan oluyor. Onun için biz birbirimize görünmez sicimlerle bağlıyız. Birimizin acısı hepimizin ortak acısına denk düşüyor. Ve birimiz öldürüldüğünde bu diğerinin de tam olarak aynı gerekçelerle öldürülebileceği anlamına geliyor. Sıradaki ben olabilirim. Sen olabilirsin. En yakın arkadaşın olabilir. Birimiz güvende değilse hiçbirimiz güvende değil...”
Kitabın 113. incelemesini yapan bir okur olarak baştan ifade etmek isterim ki, kitabın içeriğine, yazıldığı döneme, yazarın içinde bulunduğu şartlara, teknik özelliklerine ve benzeri konuların detaylarına girmeyi pek düşünmüyorum. O nedenle, kitabı henüz okumayan okurların sitedeki birbirinden değerli incelemelere göz atmalarında fayda var...
Ben
İnsan 16 yaşındayken dünyayı değiştireceğini düşünür. 18 olduğunda düşünceleri sert bir kayaya çarpar. 20 yaşına geldiğinde hiçbir şey değiştiremeyeceğini anlar. 25 yaşına geldiğinde ise dünyanın onu değiştirdiğini fark eder. Ve insan 25 yaşında ölür, 75 yaşında gömülür.
• Tarkovsky