Bağımsızlığımızın Timsali olan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun!
* * *
“Cumhuriyetimiz öyle zannolunduğu gibi zayıf değildir. Cumhuriyet bedava da kazanılmış değildir. Bunu elde etmek için kan döktük. Her tarafta kırmızı kanımızı akıttık. İcabında müesseselerimizi müdafaa için lâzım olanı yapmağa hazırız.” 1923, Gazi Mustafa Kemal Atatürk
Avrupa ve Öteki ya da Kavram ve Olay Okuması
✵ ✵ ✵
1997 yılında Marmara üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünden mezun olan Tarih öğretmeni Önder Kaya, “Roma İmparatorluğu’ndan Hitler Almanyası’na – Avrupa Tarihi Üzerine Yazılar” kitabında ilginç bir tarih okuması sunmaktadır. Yirmi üç başlıkla Avrupa’nın genel tarihine
Eğitim Bilimleri alanından bir dersteyim, fakültede ikinci sınıftayım. Öğretim üyesi derste sordu: "On iki yıllık temel eğitiminizde çok sevdiğiniz, unutamadığınız öğretmeniniz kimdi? Neden?" Herkes yanıtlamaya çalıştı:
- Matematik öğretmenimdi; dersleri çok keyifli geçerdi, komikti.
- İngilizce öğretmenimdi; çok samimi ve bize karşı
KİTABIN İLK 3 SAYFASI...
Bir öğretmen işini layıkı ile yapmaya koyulur.
Ve bir köy okuluna yerleşir.
Gitmeden önce bir sürü öğütler alır.
1.öğüt="bit köy için öğretmen, en önemli dinamiktir." sayfa=7 son cümle.
2.öğüt= köylünün inanç ve geleneklerine ters düşen onlardan kaçan ve hayat tarzlarından kopan bir öğretmen o yerde hem
Uçurtma Avcısından sonra bu kitabı da gözyaşları içinde okudum. Yakın tarihte Afganistanda yaşananları bu iki roman sayesinde biraz olsun anlamamı sağladı. Ortaokul yıllarımda Tokata yerleştirilmişlerdi savaşın başladığı zamanlarda. Sınıfımda 3 tane Afganlı arkadaşım vardı. Türkçeyi çok az konuşabiliyorlardı ama okadar azimliydiler ki. Fen öğretmeni onları bir öğretmenin çağırdığını söyleyip dersten çıkarmıştı. Bize birazda ırkçılık yaparak Türkçeyi doğru düzgün bilmiyorlar ama sizlerden daha başarılar diyerek sitem etmişti. O anlar aklıma geldi kitabı okurken. Öğretmenin bu kitapları okumuş olmasını isterdim
Fakir Baykurt diyor ki:
"Epeyden beri kafamda gezen bu romanı Mamak Askeri Cezaevinde yatarken geliştirdim. Bitmedi, Ankara Sivil Merkez Cezaevine geçtim. Yapacak iş yok. Yazma olanağı da yok. Ne yapayım? Vurdum voltamı, kurdum romanımı.
Çıkınca da hemen yazdım... Gerçi bu romanda doğrudan doğruya cezaevi geçmiyor. Ama halkımızın
*
Öncelikle merhaba,
Güzel bir kitabın sonuna gelmek üzücü lakin bi o kadar da zevk verdi.
*
*
Ruh adam bir destan kesitiyle başlayıp sonra gerçek bir hayat hikayesi anlatmaya başlıyor. Selim pusat'ın baş karakter olduğu bu güzel romanda, Selim asker ve yüzbaşıyken kralcı ideolojisi ve Cumhuriyet karşıtı olması yüzünden arkadaşı şeref ile beraber
1976 yılında bir Paris metrosunda, lisede tarih ders kitabında gördüğü bir adamı takip ediyor kitabı bize anlatan kişi. O güne kadar ne ona rastlamış, ne de adını duymuş olmasına rağmen ardı sıra peşinden yürüyor. Bir şey aradığını fakat bulamadığını anlayıp yanına yanaşıyor ve 'belki size yardım edebilirim' ile başlıyor hikayemiz.
Kültür, sanat ve edebiyat dergisi söz konusu olunca Mustafa Kemal'in yaşamından kesitler okumak önceliğimizdir.
İlber Ortaylı, İlker Başbuğ, Hıfzı Topuz, Buket Uzuner, Kıraç gibi değerli kişilerin ele almış olduğu yazıların hepsi birbirinden güzeldi.
Hepimiz hayatta Atatürk'ün Salih'i olabilmek, hayatına dokunan kadınlardan Latife ve Fikriye Hanım, matematik öğretmeni Mustafa Efendi, Paşayı zeybek oynarken hayranlıkla izleyen Aydemir Balkan olabilmek için nelerimizi vermezdik ki?
Ata'mızı her yönden anlamak; çektiği sıkıntıları, gençliğini ve çocukluğunu, aşk hayatını, doğa ve sanat sevgisini, tarih, coğrafya, fen ve edebiyat ile dolu olan kütüphanesini yaşamak ve hissetmek isteyen tüm herkesin okuması gereken bir dergi.
"Bir gün, kendinizi yıllar öncesinden kitaplarla dolu bir kütüphanede bulursanız, bilin ki birazdan Mustafa Kemal o kapıdan içeriye girecek ve bilin ki hakikat orada. "
Fen öğretmeni HERBERT GEORGE WELLS 21 Eylül 1866 yılında Bromley, Birleşik Krallıkta dünyaya geldi. Okumayı çok seven, bilime ilgi duyan, H.G.Wells burslu fen okulunu okudu. Gazetecilik de yapan Wells, 25 yaşlarında edebiyatla ilgilenmeye başladı. İlk romanı Zaman Makinası 30 yaşlarında yayımlandı. Oldukça üretken bir yazar olan Wells, Dünyaların
DİPÇE :
Dört yaşındaki bir kız çocuğunun ölümü üzerine gelişen olayları, bu olayın yarattığı dalgalanmaları anlatan karanlık bir hikaye.
Ölen çocuğun annesi Fen Bilgisi öğretmeni Moriguçi ve karşısındaki 13/14 yaşındaki öğrenciler; eğitim,suç, ceza, intikam ve sevgi sarmalında yaşadıklarıyla beraber birçok olgunun sorgulamasını
Cengiz Aytmatov kaleminden çıkan ‘İlk Öğretmenim’ kısa olmasına rağmen çok çarpıcı ve etkileyici bir kitaptı. Aytmatov kalemini zaten çok severim, bu kitabında da harika bir öğretmen-öğrenci ilişkisini ele almış. Bir öğretmen olarak bu kitabı okurken çok duygulandım. Çocukların hayatında sadece Türkçe, Matematik, Fen Bilimleri öğreten bir kişi