Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Her yerde olan fakirlik açlık ya da açıklık değildir. Fakirlik para ve altına sahip olamama da değildir. Fakirlik, sahafta satılmamış bir kitabın üzerindeki tozdur. Fakirlik, kağıt imha makinasında, gazete parçalayan bir bıçaktır. Fakirlik, arabanın camından dışarıya atılmış muz kabuğudur. Fakirlik yemeksiz geçirilen bir gece değildir, fakirlik “düşünmeden” geçirilen bir gecedir.
"İşten çıktım sokaktayım elim yüzüm üstüm başım gazete sokakta tank paleti sokakta düdük sesi sokakta tomson sokağa çıkmak yasak sokaktayım gece leylak ve tomurcuk kokuyor yaralı bir şahin olmuş yüreğim uy anam anam haziranda ölmek zor!"
Sayfa 27 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Reklam
Hürriyet bizim memleketimizde bir gazete ismidir, bir de Anka kuşudur. Konuşmak korku... Yazmak korku...
Sayfa 190 - Nesin Yayınları - 14. Basım 2020Kitabı okudu
Bugün bile insanlar arasındaki iletişimin büyük bölümü, ister e-posta ister telefon konuşması veya gazete sütunları olsun, dedikodudan oluşur...Yoksa siz tarih profesörlerinin öğlen yemeğinde Birinci Dünya Savaşı'nın sebeplerini tartıştığını veya nükleer fizikçilerin akademik konferansların kahve molasında zerreciklerden bahsettiklerini mi düşünüyorsunuz?
Kadın
“ Erkek yan çizip kızla evlenmezse ve kız on sekiz yaşından küçük ise, öfkeli babası bazan kızını çapkın erkekle evlendirebilmek için mahkemeye gidip dava açardı. Bazan bu davalar basın tarafından izlenir, o zaman gazetelerin “ iğfal edilmiş “ dediği genç kızın yayımlanan fotoğraflarında gözleri - bu şerefsiz durumda tanınmasın diye - kalın siyah çizgilerle kapatılırdı. Aynı kara bantlar polis baskınında yakalanan fahişelerin, zina yapan ya da ırzına geçilen kadınların gazetelere çıkan fotoğraflarında da kullanıldığı için, o yıllarda Türkiye’de gazete okumak gözlerinin üstü bantlarla kapatılmış kadın fotoğraflarından yapılmış bir maskeli baloda gezinmeye benzerdi. Zaten “ hafif “ kabul edilen şarkıcı, artist ve güzellik yarışması katılımcıları dışında, gazetelerde gözleri bantlanmamış Türk kadını resmi çok seyrek yayımlanır, reklamlarda da Müslüman olmayan yabancı kadınlar ve yüzler tercih edilirdi.”
Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Öyle olmaması için ne gerekiyorsa yapmamız lazım
~ ❝ Bizden sonraki nesillere de, yalnızca bir gazete adı olarak kalacak: ''Hürriyet'' ❞ ~
Sayfa 223 - Arwen KitapKitabı okudu
Reklam
Gelecekteki tarihçilerin bizim için ne diyeceklerini düşünüyorum bazen. Günümüz insanı konusunda bir tümce söylemek yetecektir onlara: Zina ediyordu ve gazete okuyordu. Bu güçlü tanımdan sonra konu biter, diyebilirim.
Öhhö öhhöö.. İşte bu söylemin altına imzamı bile atarım.
"Yalnız merak ettiğimiz bir cihet var. Evet birçok şeyler kahrolsun, mahvolsun, yere batsın! Fakat ne yaşasın? Birçok şeyin aleyhindesiniz. Gazete yırtıyor, kitap yakıyor, profesör ve rektör dövüyorsunuz. Neyin uğrunda, neyin lehinde bağırıyor, heyecanlanıyorsunuz? Evet ikide bir 'Yaşasın Türk Milleti' diye bağırdığınız oluyor ama bu Türk Milletinin yaşaması için birazcık gayret sarfettiğinizi de göremedik..."
Merakınız olacak, gidişata bakacaksınız, olaylara müdahil olmaya çalışacaksınız. İçine girmeseniz bile ne olup bittiğini bilmeniz gerekir. Dünyayı takip edeceksiniz ama öyle sadece üç beş gazete kitap okuyarak değil; tutkuyla, hakkını vererek...
Reklam
Okumak onun hastalıklı alışkanlıklarından biri kabul edilmelidir; zira geçmiş yılların gazete ve takvimleri bile olsa eline geçen her şeye aynı açgözlülükle saldırırdı.
Sayfa 7 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Boğulduğumuz denizlere zaafımız bitmiyor...
Sen...Sen...ve sen...Berberlerin aynasında, sinema plaklarında, gazete manşetlerinde. Pilavın taşlı lokması ya da şarabın su katığı çalan yudumunda. Sen...Sen...ve sen...
Sayfa 116 - Delinim.. Ahmed ArifKitabı okudu
Mümkünse bir de kahve lütfen :))
Elime şöyle güzel bir kitap ya da güzel bir gazete versinler, güzel bir ateşin karşısına oturtsunlar, başka bir şey istemem.
Bu resmen ben..
Geçen yılın gazete ve takvimleri de dâhil olmak üzere eline ne geçse aynı açgözlülükle saldırdığından okumanın onun hastalıklı alışkanlıklarından biri olduğunu kabul etmek gerekirdi.
Günümüz için de geçerli bir alıntı
Ne de olsa bugünlerde her şey çabucak değişiveriyor ve herkes çabucak unutuveriyor, pek gazete okunmaması da cabası.
Sayfa 1 - undefinedKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.