Ölüm bir kuş için sanki çok büyük, çok fazla bir şeydir. Bir kuşun hayata dair sahip olduğu şey kursağında taşıdığı kırık bir buğday tanesinden başka nedir ki?:
"kuş öldü kanadının altındaki o yara
yağmurun karanlığını getiriyor geceye
yağmurun ırmaklarını getiriyor geceye
kuş öldü küçücük bir yorgunluktu ölmeden önce.
öldü, kim ısıtır artık onun ellerini
suların aynasında üşüyen ellerini
suların saygısıyla üşüyen ellerini."
Rüzgâr dörtnala peşimizden geliyor, bulutlar peşimizden uçuyor, ay peşimizden yüzüyor; vahşi geceye dair ne varsa peşimize düşmüş fakat şimdilik bizi takip eden başka hiç kimse yok.