Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Aralık Ayı Hikaye Yazma Etkinliği
ETKİNLİK SONA ERDİ Etkinlik 42 hikaye ile tamamlanmıştır. Katılan katkıda bulunan herkese çok teşekkürler. -------------------- #36889321 ile başlattığımız ARALIK ayı hikaye yazma etkinliğinde yazdığınız hikayeleri (link olarak) bu başlık altındaki yorumlarda paylaşabilirsiniz. Herkese kolay gelsin. (TEMA: YOLCULUK
··
135 görüntüleme
Erhan okurunun profil resmi
Etkinlik 42 hikaye ile tamamlanmıştır. Katılan katkıda bulunan herkese çok teşekkürler.
İclâl okurunun profil resmi
Etkinlik için çok teşekkürler Erhan bey. Uzun zaman sonra ilk defa bir şeyler karaladım sayenizde :)) Son Koli- #37854746
Erhan okurunun profil resmi
Ben sevindim sizi burada gördüğüm için asıl, teşekkürler:)
Uğur Ukut okurunun profil resmi
BİR GECE YARISI Ben bile bilmezken derdimi, nasıl anlatabilirdim ki? Yolun sonuna bakarken sızlayan yüreğimi saracak bir gazete bile bulamamak kaderim miydi, yoksa benim beceriksizliğim mi? Onu anlamaya çalışıyordum. Başım önümde ellerim cebimde “yürüyorum arkama bakmadan.” Sahi kimindi bu dize. “Bir hayal görüyorum gözlerimin karanlığa saplanan son noktasında.” Soğuk ciğerlerimi sökmeye çalışıyor sanki. Aldığım nefes buz olarak giriyor, çıkan kristalleşip yere düşüyor. Ya da hissedemediğim soğuğun etkisinden bana öyle geliyor. Başımı kaldırıp bakıyorum karanlığın son noktasına. Ne gözlerine mil çekilmiş bir ama gibi bakan evler var, ne gökyüzünü kapatan kül rengi bulutlar. Pırıl pırıl yıldızlı bir gece ve onun da tam yarısı. Sessizce gün değişmek üzere tarihler bir sayı ileri gidecek. Herkes yeni bir gün diye ömür sayacaktı. Bir türlü aklıma sığdıramamıştım bu zaman denen kavramı. Kimi güneş takvimi kullanıyordu kimi ay takvimi. Hayvan takvimi ya da dünyanı n her yerinde farklı farklı ölçümler. Peki, doğrusu hangisiydi? Veya zaman neydi? Sonuçta ömrümüzü onunla ölçüyorduk. Ay takvimine göre 90 yıl yaşayan biri güneş takviminde 87 yıl oluyor. Diğerlerinde durum ne bilmiyorum ama eminim farklı rakamlara ulaşacağız. Bir de şunu düşünmek lazım ölümden sonra ne fark eder hangi takvimde kaç yıl yaşadığı? Buna dayanarak 20 yaşında ölen biri ile 100 yaşında ölen birinin farkı var mıdır? Allah kahretsin yine beyin gitti. Bırak oğlum felsefeyi kendine bak sen. Bir bak haline soğuğuyla nam yapmış coğrafyanın ıssız bozkırında bir yol kenarında yürüyorsun. Hatta yürümeye çalışıyorsun. Sahi ne işim var benim burada? Ya da ne yapıyorum şu anda? Arkamdan gelen sese döndüm. Bir heyecandı bir aracın geliyor olması. Ama hafi rüzgâr tümseklerden aldığı ince ince karları çukurlara doldurmakla meşguldü. Açık havada rüzgârın uğuldaması da bir garip yani. Sağıma soluma dönünce de karanlığın son noktasından başka bir şey göremiyordum. Tekrar başımı öne eğip yürümeye devam ettim. Kaldırımsız şose yolun devamı soğuktan yanmış düşüncelerimdi sanki. İnleyen düşünceler. Gülümsedim. Bir yüz beliriyor aklımda iri gözlü asık yüzlü bir kadın. Belki de o gülümsüyordu da ben öyle algılamıştım. Sonra kulağımda bağırtılar duydum kadın bağırıyordu. Öfkeliydi, hem de bana bağırıyordu. Hakaretler. Kimdi bu annem miydi? Karım mı? Ya da benim üzerimde hak iddia eden başka biri mi? benimse aklımda onun boğazını bir bıçakla kestiğim an gözlerimin önündeydi. Ya da kendimi o seyrederken ödül verircesine bir ipin ucunda sallandırmak. Belki de böyle bir ölüm benim ödülüm olacaktı. Sahi ben niye yaşıyordum. Zamanın ne olduğunu bilmeyen biriysem, bir kadından bile işittiğim hakaretlere cevap veremiyorsam ne gereğim vardı hayat denen rüyanın ortasında. Hatta buranın neresi olduğunu bile bilmiyordum. Hani öfkelendiğimde saatlerce yürüdüğümü bilirdim de bilmediğim yerlere hiç gidememiştim. Kahretsin ben buraya yaya gelmemiştim. Arabam altı kilometre kadar geride kalmıştı. Tepeden yolun sağındaki köye doğru yürüyordum. Bu ocak gecesinin ayazını arabada geçiremeyeceğimi bildiğimden başımı sokacak bir dam bulmak için. Başımdaki sis dağılıncaya kadar sürecektim de araba artık arızalandı mı, yakıtı mı bitti bilmiyorum yarı yolda bırakmış ve çalıştırmaya uğraşınca aküyü de bitirmiştim. Son hatırladığım öfkeyle çarptığım evimin kapısıydı. Başımdaki sis dağılmaya başlamıştı. Şimdi gerçek bir ölümle başbaşaydım. Soğuk sadece hakaret etmiyor ciğerimi de sökmeye çalışıyordu. O kadınla mücadele etmek soğukla mücadele etmekten daha mı zordu? Sahi ben niye yaşıyordum? 29-08-2017 Uğur UKUT
Erhan okurunun profil resmi
Elinize sağlık hocam, hikayeyi kendi sayfanızda paylaşıp linki buraya kopyalarsanız daha çok makbule geçer. Yukarıdaki listeye ekleyebilirim ben de link olarak.
3 sonraki yanıtı göster
Mehmet Y. okurunun profil resmi
Ben bu etkinliği şimdi gördüm. Ancak ilginçtir, birkaç saat önce bir hikayemi paylaştım ve yine ilginçtir bu hikaye yolculuk ve empati konusuna bire bir uyuyor :) 16-
Mehmet Y.
Mehmet Y.
Amcam - #37309329
Tayfun okurunun profil resmi
Hiçbir Şey İçin, Artık Çok Geç! #37072357
41 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.