Düşünmek için kendime bir daire tutsam. İçinde, düşünmeye engel olacak eşyalardan hiç biri bulunmayan küçük bir daire. Kapıdan girer girmez ayakkabılarımı çıkarıyorum ve düşünme terliklerimi giyiyorum.
İçeriye girdi. Kapıyı kapadı. Doğruca kitaplarının başına oturup, kaldığı yerden okumaya devam etti. Eğer çok şey öğrenirse, dünyayı değiştirebileceklerini düşünüyordu.
"Şimdiki çocukların mesela Türkçeleri yok; Fransızcaları, İngilizceleri de yok. Peki neleri var? Boş bir şımarıklıkları var, kendilerini disipline etme gereği duymamaları var."