Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kayınpedere bak, hahhah dost musun? Düşman mı? :-D
"Hacım, yavrum," dedi, bir süre durdu. "Hani dedim ki..." Bir süre daha durdu. Sonra birden söyledi: "Hani bugün gelinlen dövüşmediniz de, başınızda büyük bir hal mi var dedim, meraklandım."
Reklam
hahhah bunu beğendim
AYIYA SENFONİ ÇALMAK: (d)-Kaba saba kimseye incelikle davranmak. "Ayol kim dedi sana ayıya senfoni çal diye. Böyle kalbin kırılıverir işte.”
Beni daha ne kadar bu yıkıntının altında tutacaksınız. Söz veriyorum, artık dağdan hiç söz etmeyeceğim. Yeter ki dışarıya çıkayım, sevgili doktorumu bir kez olsun göreyim. Volkanlar patlıyor içimde, lavları akıyor her yana... her yer kusmukla doldu! Hayır!.. Bir bataklık yaratmışlar. Beni zorla orada tutuyorlar ! Ama bataklık her şeyi kendisine, balçığa dönüştürür. Hayır! İstemiyorum! Bana bir lokma sevgi verir misiniz? Hüznü su yapıp içtikten sonra yemeliyim onu. Belki ruhumun açlığını doyurunca dans edebilirim! Zar tutuyorsunuz zar!.. Hahhah haa!.. Safları sıklaştıralım aziz ve muhterem din kardeşlerim. Birbirimize ne kadar yaklaşırsak içimizdeki kokuları onca az duyarız. Doktor! Sevgili doktorum! Konuşmak istiyorum! Ne kadar arsızım, ne çok şey istiyorum, değil mi? Konuşmayı, çalışmayı, eğlenmeyi, insanların acılarını paylaşmayı, yoklukları varlığa dönüştürmeyi istiyorum! Dans etmeyi istiyorum, DANS! Şarkı da söylemeliyim dans ederken !.. Sevgili doktorum, Bak, ellerimde karanfiller, Gözlerimde menekşeler açtı, Beynimdeyse güller, Topla onları sevgili doktorum. Dağın, denizin, Acının, buhranın, sıkıntının, Açlığın, tutsaklığın, budalalığın, Yani DAĞ’IN, yani YAŞAMIN YÜKÜNÜ, Paylaş benimle SEVGİLİ DOKTORUM!
Sayfa 216 - Telos Yayınevi / Bir Akıl Hastanesinin Hatıra Defteri / Hazırlayan: Cemal DindarKitabı okudu
Dahası da var: Kendiliğinden öne çıkar, gerekli gereksiz, her şeye burnunu sokmaya başlar, konuşmak bir yana, tam tersine susulması gereken yerlerde gevezelik etmeye, kinayeli kinayeli konuşmaya başlar, hah–hah– ha!.. Bu en zeki insanların, psikologların, edebiyatçıların başına da gelebilen bir durumdur! İnsanın doğası, insanın aynasıdır, hem de ne ayna!
Sayfa 534 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
Özlediniz mi beni? Gece okuyucunuz geldi hahhah
Hahhah Kafka'nın U dönüşü: ))
İnsanların birbirleriyle mektup yoluyla iletişim kurabilecekleri fikri de nereden çıktı!
Hahhah..
“İnsanlar yemeğe benziyor: Bana sığır haşlaması gibi görünen birçok burjuva var:.”
Sayfa 34 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ak kefenli gelmişti. Önünde bir sürü kırmızı yılan... "Hasan," diyordu, "Hasan, sen oğlum değil misin? Sen benim zürriyetimden olmadın mı Hasan? Kurtaramaz mısın babanı? İşte önümde yüzlerce kırmızı yılan, bunlar yılan değil, kanı yerde kalmış insanlar. Öldürülmüşler de öçleri alınmamış. Kırmızı yılan olaraktan hortlamışlar. Beni
Sayfa 92 - YAPI KREDİ YAYINLARIKitabı okudu
Hahhah
Her yer o kadar bokluydu ki, ben bu arada göze batmaz oldum.
Sayfa 5 - PDFKitabı okudu
Karşıki dağlar cenderme cenderme. Hahhah.
Dağlar geçilmiyor kardan Aman yok candarmalardan Ayrılamadım bu yardan Yürü yağız atım yürü...
46 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.