Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
_UYUYORSUN! Rüyadasın. Gece gündüz demeden rüya görüyorsun. Bazen açık bazen de kapalı gözlerle. Hakikat değilsin. Rüya gören bir zihin, hakikati göremez ve hakikati de bir hayale dönüştürür. Gerçekle yüzleşirsen gerçek, hakikate dönüşür; kaçarsan yalanlar içerisinde yaşarsın. Uyan! Uyanık ol. Uyanık olmak hedeftir. Sessizlik içinde düşünerek
İkigainin On Kuralı(Tüm Kitabın Özeti)
1. Aktif kalın, emekli olmayın. Sevdiği şeyi yapmaktan ve iyi yaptığı şeylerden vazgeçen kişi yaşam gayesini kaybeder. Bu yüzden en önemli göreviniz, değerli bulduğunuz işleri bilirseniz de yapmaya devam etmek, ilerlemek, güzellik katıp yarar sağlamak, yardım etmek ve dünyanızı şekillendirmek olmalıdır. 2. Ağırdan aim. Aceleci olmak yaşam
Reklam
Merhaba kitapseverler #NisanYağmuru#AynilOnurYüksel#Aşk#Macera#okudumbitti#ozlemli_kitaplar#kitapcumhuriyetimileokuyoruz#alıntı "Aşk hiç beklenmedik bir anda geliveren , sadece bir kaç dakikada tüm ruhunuzu ele geçiren beklenmedik bir misafirdir." Konusu ise ;Nisan ,geçmişte yaşadığı hayal kırıklığı üzerine kendini Eğe ' nin sıcacık bir kasabasında bulur .Tatil için gittiği bu güzelim kasaba da ,küçük bir kafenin de ortağı olmuştur. Aynı zamanda kafeyi öyle güzel dokunuşlar yaparak güzelleştirir ki artık ünü tüm İstanbul ' a kadar yayılır. Bir reklam şirketi orda yapacağı reklam için zorda olsa anlaşmışlardır. Bu reklam şirketinin sahibi ise yakışıklı Yağmur ' dur. Yağmur , güzeller güzeli Nisan ' dan etkilenir ama Nisan yaşadıklarından ötürü uzak durmaktadır ama gün gelir gönül ferman dinlermi ? Bu iki genç zamanla birbirinden etkilenirler. Nisan ile Yağmur ' u ne sürprizler bekliyor? Mutlu son mu yoksa? Bu kitabın tüm geliri , Çağdaş yaşamı destekleme derneği ' nin ", Anadolu' da bir kızım var öğretmen olacak kampanyasına bağışlanacaktır. Hem farkındalık adına hemde bu film gibi sıcacık hikaye türünü sevenlere tavsiyemdir. Sağlıcakla,kitapla kalın @aynilyüksel @ikinciadamyayinevi
Ezgi Özcan
Ezgi Özcan
Mızıldanarak geri çekilmeye çalıştım, dayanılmaz derecede tahrik olmuştum. Sertleşen ucu dişleriyle yakalayarak kıstırdı beni. Başımı eğdim, gözlerimi, emdikçe içeri çöken yanakları­ na perçinledim. Ağzının sıcaklığının içinde, dili meme ucumu yalıyor, güzel boynu her yutkunuşuyla oynuyordu. Kası­ lıp titreyen apışaram ritmik emişlerine
Sayfa 245
Gideon yayılmış duruyor, kıpırdamadan seyrediyordu. Kendisine zevk verilmesini bekleyen bir seks tanrısı gibiydi. Sonra onu bir başkasının gözlerinden gördüm: Kocam, Brezilya'da, kalabalık bir kulüpte aynen böyle oturuyor; içinden taşan seks talebi, şehvet ve açlık dalgaları halinde sessizce yayılıyor etrafa. O böyle biriydi işte, yoğun
Sayfa 243
“Tanrı’nın adım boşa harcamanın bir günah olduğuna inananlardanım,” dedi Isabel’in saçını yana çekip boynunu açığa çıkarırken. “Fakat buna rağmen sen beni günaha sürüklüyorsun.” Dudaklarını tam da boynunun omuzuyla birleştiği o hassas noktaya değdirdi. Tadının özüne varmaya çalışır gibi, bir deney yapıyormuş gibi yalıyordu tenini. Sonra
Sayfa 316
Reklam
Şimdi de işte bir çizgiyi nasıl çizdiği hayat çizgisi olacaktı yine. İçi kabardıkça kabardı, çizgiye asılan rüzgârda uçanı yenecekti gene, çalışan hayal kuranı ömrü boyu hayale hapsedecek, o galip, hayali olmadan gerçeğin yakasını tutacak ama sorulursa hep hayallerden bahsedecekti, başkalarına umut verecek, "Hayallerinizin peşinden gidin, gidin ki bana, bize yaklaşmayın, hep kapının dışında kalın, hayal kuranlar ile gerçeğe oturanlar, diye dünyanın en eski kastı devamdan geri durmasın. Biz hayali lafzen analım siz gerçeğe çarpa çarpa kanayın," diyecekti.
Sayfa 397Kitabı okudu
Şu Marcello numarasını da yuttum sanma. Ben senin ne kadar amcansam, bu kerata da senin o kadar yeğenin.” Laide'nin gözleri şaşkınlık ve öfkeyle irileşti: “Evet, böyle sanıyorsun, değil mi? Sence hepimiz orospuyuz zaten. Yatag ̆a girmeden kimse kimseyi sevemez, değil mi? Oysa bana beslediği saygıyı yitirirse, bir daha onun
Sayfa 72
Esirlerin salıverilmesinden sonra Tiflis'te çıkan Kafkas adlı ga­zetede, avulda geçirdikleri esaret günlerinin hikayesi yayınlan­dı. Gazetenin yazdığına göre "ilk akşam, tanışmayla geçti." Bu denli dehşet verici bir akşamı, sosyal kaynaşma çağrışımı yapan bir ifadeyle tarif etmeleri ilginç. Fakat Şamil, daha ilk günden esirlere
Geçmişinde büyük hayal kırıklıkları olan insanlar, kendilerini ruhsal açıdan korumak için kalın ve yüksek duvarlar örerler. Bu duvarlar kişinin zarar görmesini engeller, ama kişinin sağlıklı ilişkiler geliştirmesini de engeller. Çünkü kişi korkar yakın olmaktan; zarar görmekten.
Reklam
Şamil'in oğlu Cemaleddin esir alınıp St. Petersburg'a getirileli on üç yıl olmuştu. Bu on üç yıl içerisinde Şamil, Zümrüdüan­ka gibi Ahulgo'nun küllerinden yeniden doğmuş ve Kafkasya'ya hakim olmuştu. Rus askerleri, akın akın bu dev gibi adama sal­dırmış ancak geri çekilmek zorunda kalmıştı. Bu on üç yılda, esir olarak St.
Ödünç Alınan Hayat
Evet, bir yıldan fazla emek verip yazdığım, kah - hüzünlendigim - kah mutlu oldugum bu romanım benim için çok kıymetli bir eser. Evet Roman yazmak 'zor dediginizi' duyar gibiyim :) zor demeyelim, ama uzun soluklu bir yolculuk olduğu için, bir çok insan pes ediyor diyelim. Elbette her yazar gibi romanımın herkes tarafından okunup. son kapağı kapattığında gözleri yaşlı bir şekilde, 'iyi ki bu romanı okudum' diye kendisiyle gurur duymasına vesile olduğum için kendimi şanslı bir insan olarak göreceğim ve öyle de devam ediyor. Oguz' elvin ve salih.. Bu insanları tanıdığınızda hayal gücünüz ve yüreğinizde ki sevgiyle onlar hep yaşayacak. Beni dinlediniginiz için, çok teşekkür ediyorum Kalın sağlıcakla.
Sayfa 1 - Dls yayınlarıKitabı okudu
Merhaba kitapseverler #AkaşanınDoğumu#CementOzbey#Öykü#okudumbitti#ozlemli_kitaplar#kitapcumhuriyetimileokuyoruz#alakargayayinlari#parmayayinlari Kitaba adını veren öykümüz Akaşa' nın doğumuyla ilgili süreçlerini , Dişi sivriler' de Ağır ağa isimli birinin ,12 yaşındaki Eziza' yapmış olduğu taciz, Her çarşamba ' da ise Bir annenin , kızını yaşatmak için verdiği mücadeleyi, Asalak öyküsünde ise anneden kızına,torununa kadar süregelen sevgisini istediği gibi gösteremeyen karekterlerimiz ve olayları ... Üzülen, kırılan, dökülen,özlenen , özleyen,şefkat bekleyen ,istismara uğrayan kadınlarımızı ele alan öykülerde bir çok şey canınızı yakacak,yana yakıla gerçeğe bir bakış açısı sunmuş... Yazar hayal ve gerçek örüntüsünü o kadar naif bir şekilde anlatmışki ve bize verdiği mesajları acısıyla, tatlısıyla ve de farkındalık içeren mesajlarını ben aldım. Bu türü sevenlere,güzel bir öneri olsun diyerek Sağlıcakla kitapla kalın aaa dostlar @cementozbey @parmakitap @alakargayayinlari
Ezgi Özcan
Ezgi Özcan
Uzun ama gayet dolu satırlar.
Bu bağlamda kurumsal din, devlet, siyaset arasındaki simbiyotik ilişkinin toplum üzerinde mutlak egemenlik kurmanın ve dahi akıl sağlığını dumura uğratarak din adı altında insanları hurafeye bağımlı kılmanın en etkili formüllerinden biri olduğu hususunda Spinoza'nın Teolojik-Politik İnceleme adlı eserinin giriş kısmındaki tespitlerden kısa
Akasyalı istasyon yolundan yukarıya doğru tırmanırken hayal gücüm tarafından değiştirilmiş ve onarılmış geçmişimi, yanlış tarihimin, sıkıntılı zamanlarımın yerine koymaya çalışıyor, ışıkları yanmaya başlamış çarşıda esnaf tanıdıklarımı bu değiş tokuşla yüzümde belirdiğini umduğum ıssız gülümsememi de katarak selamlıyor, tenhalaşan toprak zeminli dar sokakta kümbetin yanındaki kalın ahşap kapıyı yol boyunca elimde tutup ısıttığım demir anahtarla açıyor ve karanlık avluya yavaşça dalıyorum. Avlunun arka kapısı da var. İç bahçeye açılıyor. Yaprak kımıldamayan bir iç bahçe. Sonra ev ve eş. Sessiz eş. Ve çocuklar. Kimse bir şey konuşmuyor.
Sayfa 137 - UstaKitabı okudu
339 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.