Bir motel çatısı altında bir araya toplanan insanların serüvenine ortak oluyorsunuz #barbarınkahkahası adlı eserde.
Bana göre orada sadece tatil yapan ahalinin değil, ülkenin ve toplumun mozaiğini döşenmiş #semakaygusuz.
Yaşadığımız dünya’ya bir ayna tutmuş, işlediği konular başta olmak üzere (sınıf ayrımı, cinsellik, cinsiyetçilik, ataerkil yapı, ırkçılık, homofobi, çocukluk, ergenlik, ötekileşme, kişisel hesaplaşma, vb.) anlatmak istediği bir çok konuyu mesaj verme kaygısı olmadan okuyucuya yansıtmış.
Hacmi fazla olmasa da içerik açısından bence ağır bir kitap, yani düşündüren cinsten.
Kitabı okumaya başlar başlamaz yoğun, akıcı bir tempo içinde olanların, insanların, hayatların seline kapılıyorsunuz. Bitirdikten sonra saydım, 25 başlık bölümlere eşlik ediyor, bir bölümden diğerine büyük bir merakla sayfaları çeviriyorsunuz.
Okuyucu olarak değil aynı zamanda hikayenin tam içinde , onlarla beraber sanki o mekanda olup bitene ortak olma hissi doğdu bende. Hem motel sakiniydim onlarla yaşadım, başıma gelircesine, hemde pencerede ki kuş idim her şeye şahit oldum.
Kitabı sevdim, akışını, temposunu ve de konusunu. Hem toplumsal konuların farklı insan portreleri üzerinden tartışıldı hem de iki türü bir araya getirmiş; toplumsal eleştiri ve bir nevi polisiye/ macera.