Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Hiç bu açıdan bakmamıştım.
Nankörlük kedide değil, köpekte. Kedi olmak: Vereni değil verdireni bilmektir. Köpek olmak ise: Verdireni unutup, vereni bilmektir. Ve kula kulluk etmektir.
Hiç bu açıdan bakmamıştım. Gömecek biri olsun diye
Kendimi evliliğe hazır hissettiğimde doksanima basmış olacağım ve iş işten geçmiş olacak. Kim gömecek beni? Ailenin en genciyim, işte insanlar bu yüzden çocuk doğuruyor.
Sayfa 142Kitabı okudu
Reklam
Hiç bu açıdan bakmamıştım ..
Bir kütüphaneci, aynı zamanda da ödünç kitap veren kişidir... Herkesin ne okuduğunu, neye merak duyduğunu, ne çalıştığını bilen biridir.
Hiç bu açıdan bakmamıştım :):):)
Eğer bira yerine Valdepenas şarabı içseydi Schopenhauer'in kafasında bu düşünceler oluşmazdı ve kötümser olmazdı.
Sayfa 144 - Sis, Miguel De Unamuno, İş Bankası Kültür Yayınları, XI. BasımKitabı okudu
İnsan ömrü, birkaç yüzyıl içerisinde 48 yıldan 78 yıla yükseldi. … Kadın-erkek, her yaştan insanın kozmetik kullanımındaki artışını da yaşlılık dönemindeki bu ciddi uzamaya dair farkındalıkla açıklamak mümkün. Dahası insan daha önce hiç olmadığı kadar kendisine maruz kalarak yaşıyor. … İnsan ömrünün uzamasına hiç bu açıdan bakmamıştım. Farklı bir anlayış kazandırdı.
hiç bu açıdan bakmamıştım
- Gidin de bu öğretiyi sıcacık, turunç kokan Yunanistan'da yayın. Söyledikleriniz bu iklime göre değil. Kiminle Diyojen hakkında konuşmuştum ben? Sizinle, değil mi? - Evet, dün benimle konuşmuştunuz. - Diyojen'in bir odaya da, sıcak bir eve de ihtiyacı yoktu. Bütün bunlar olmadan da orada hava sıcak zaten. Gidip bir fıçının içinde uzanıp portakal ve zeytin yiyordu. Eğer Rusya'da yaşamak zorunda kalsaydı bırakın aralık ayını, mayısta bile bir oda isterdi kendine. Muhtemelen soğuktan iki büklüm kalırdı.
Reklam
hiç bu açıdan bakmamıştım
Bir davranışın tercih mi zorunluluk mu olduğunu anlamanın en temel yolu kendine "Yapmak zorunda hissettiğim şeyin aksini de, istesem aynı rahatlıkla yapabilir miydim?" sorusunu sormandır.
"Öylece durmak kimseye yetmez Aybüke." dedi Duru. "Öyle olsa öküz ve tren çoktan işi pişirmiş olurdu. Sevgi hareket ister. Kanıt ister. Kendine tutunacak bir dal ister. Seviyorsan, sevdiğin de seni sevsin istersin. Bırakalım şimdi saçma aşk masallarını. Karşılık görmeden kimse kimseyi sonsuza kadar sevmez. Bir çiçek büyüyecek ise
#DuruGiray #AybükeAkar #GökçenAlptekinKitabı okudu
Koza. Onun burada olduğunu hissedebiliyordum, hissetmekten öte biliyordum. Nereden bildiğimi sayfalarca anlatabilirdim ama elimi kalbime koyduğumda bile onun sesini işitebiliyordum. Buradaydı, kendini ait hissettiği ve en çok korktuğu yerde. Işıklar demişti, bana. Işıklar bizim ortak noktamız. Şimdi o ortak noktamız olan yere gidiyordum, ben
Sayfa 292 - Koza - Helin (Poyraz - Saye)
Reklam
“Hep böyle algılanıyor değil mi? Aslında bilmemiz gereken konularla ilgili üç beş kelâm edince sanki âlim zannediliyoruz. Oysa herkesin görevi değil mi öğrenmek?” “ Hiç bu açıdan bakmamıştım. Doğru söylüyorsun. Sanırım bizim toplumda bilmemiz ve öğrenmemiz gerekenleri havale etme mantığı var. Başkası bilince yetiyor gibi sanki.”
Hiç bu açıdan bakmamıştım …
Cenab-ı Hakk’ın , ölüleri bile diriltebileceğini peygamberler vasıtasıyla göstermesi , insanın ümit sınırlarını geniş tutması için verilmiş işaretlerden biridir .
Hapishaneye hiç bu açıdan bakmamıştım!
İnsanları tanımak için en mükemmel alandır hapishane. İnsanlar oraya maskesiz girerler. Bütün zarafetlerini, medeniyetin vurduğu bütün cilayı dışarıda bırakırlar, soyunarak girerler hapishaneye. Binaenaleyh kendileridir. Oyun oynanmaz. Hapishanede herkes kendisidir. Hiddetleriyle, zaaflarıyla, efendilikleriyle, feragatlarıyla ve umumiyetle hapishaneye giren adamlar şahsiyet sahibi adamlardır. Kavga edecek kadar cesaretleri vardır. Adam öldürecek kadar cesaretleri vardır. Yani köşelidirler, serttirler ve insanın belli vasıflarını temsil ederler.
"Max , Mevlana ' ya neden ortak değer dediniz ?" "Çünkü Konya ' da oturmuş ama Farsça yazmış. Eğer Türkçe yazsaydı , üzgünüm ama dünyanın ondan pek az haberi olurdu . Baksanıza sizin büyük şairleriniz Yunus Emre , Şeyh Galip daha az değerli olmamalarına rağmen dünyada tanınmaz ama Ömer Hayyam , Sadi , Hafız, Rumi çok okunur . Bunda Farsçanın ve elbette Geothe'nin büyük payı vardır." Doğru söylüyorsunuz galiba . Hiç bu açıdan bakmamıştım. " İnsan çok yakından bakınca bir şey göremez."
132 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.