Kaldı ki Rabia Hanım yaşlıydı ama müstekreh ve müteaffin bir yosma değildi. Bir güzelliğin kâşânesi harap olmuş, çökmüş fakat göz ve gönül çeken köşeleri duruyordu. Her şeyden önce haliyle, tavrıyla, edâsıyla "Ben bir hanımefendiyim!" diyordu. Koynuna çekeceği zeberdest, daltaban bir şehbazın önünde diz çöküp ayak öpse dahi vakarını kaybetmeden bir aşk ve muhabbet terbiyesine sahipti.
Sayfa 28 - Doğan Kitap