Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Mevlana Celaleddin-i Rumi’ye birçok filozof sohbet etmek ve sorular sormak için gelirdi. Mevlana ise Şems'le sohbetleri başladıktan itibaren insanlarla bu tür sohbetleri kendisi yapmaktan imtina ettiğinden Şems-i Tebrizi’ye bırakırdı. Bir gün yine öyle yapar ve sohbeti Şems'e bırakır. Filozoflar Şems'in yanına giderler. Şems o
Sayfa 57 - Destek YayınlarıKitabı okuyor
“Sen bana içi yenmiş bir posa verdin. Meyvesini yiyemedim. Kabuklarıyla kalakaldım.” “Sana, ilk gün söylemiştim. Hiçbir zaman sana verilmeyecek değerler var. Yürek gibi! Alamazsın onu zorla ya da çalamazsın istediğin gibi…” “Bana bahanelerle gelme Canan, yüreğinle gel. Çünkü tek istediğim o.” “Yürek dediğin organı Rabbim bile tek yaratmış. Oda bir tek kişiye verilir, bölünmez, verdiysen geri alınmaz.”
Reklam
iş etiği
Bilmiyor ya da sevmiyor olmanın arkasına sığınmadan, işin gereği ne ise hakkını vererek yapmaya çalışıyordum. Bu tutumun kariyerimde çok büyük fark yarattığına inanıyorum. İş hayatına dair ilk dersi almıştım: "Bir gün aklındaki işi buluncaya kadar, elindeki işi iyi yap"
Tavır ve davranışlar kadar, anlayış ve kavrayışlar da insanları ele verir. Toplum, asaletleri ilk anda belli olanlar kadar fehametleri gün yüzüne vuranlarla da memlūdur.
Sayfa 112
Ulen nasıl çocuksun sen
daha geldiği ilk gündü... ahu gözlerinin taa bebekleri gülüp duruyordu ... o bir ahuydu ki, cümle avcılar onun peşinde sandım, asıl evlada o gün kavuşturdu Allah beni...
ePub
Resûl-i Ekrem sahâbîlerine şöyle anlatmıştır: "İsrailoğulları arasında dinden sapma ilk defa şöyle başladı: Bir adam başka bir adama rastlar ve 'Bana baksana, Allah'tan kork ve yapmakta olduğun şeyi terket, çünkü bu sana helal değildir derdi. Ertesi gün, o adamla aynı işi yaparken tekrar karşılaşır ve o kişiyi yaptığı kötü işten alıkoymadığı gibi, onunla yiyip içmekten ve beraber olmaktan da çekinmezdi. Onlar böyle yapınca, Allah Teâlâ kalplerini birbirine benzetti." Hz. Peygamber bu sözlerinin ardından Mâide sûresinden, içinde "Yaptıkları fenalıklardan birbirlerini vazgeçirmeye çalışmazlardı" (el-Mâide 5/79) âyetinin de yer aldığı 78-81. âyetleri okumuş, daha sonra sözüne şöyle devam etmiştir: "Hayır, Allah'a yemin ederim ki, ya iyiliği emreder, kötülükten nehyeder, zalimin elini tutup zulmüne mani olur, onu hakka döndürür ve hak üzerinde tutarsınız; ya da Allah Teâlâ kalplerinizi birbirine benzetir, sonra da İsrailoğulları'na lanet ettiği gibi size de lanet eder" (Ebû Dâvûd, "Melähim", 17; Tirmizî, "Tefsirü'l- Kur'ân", 5/6, 7; İbn Mâce, "Fiten", 20). "
Sayfa 90 - 4. Cilt
Reklam
Bir gün dünyanın en sevilen ve pahalı ressamlarından olacak ve yaşarken pek az eserini satabilen birinin, profesyonel hayatının ilk dört yılını ticari bir galeride satış elemanı olarak geçirmesi ne kadar da ironiktir.
Sayfa 16
"Hayatım boyunca ilk kez Artvin'den çıkmıştım. İşte benim için hem sabah hem gün ışığı hem de vuslat buydu."
Sayfa 6 - Pukka Yayınları, BaharKitabı okuyor
O gün meydandan ayrıldığında Kureyşlerin içinde garip bir biçimde muğlak olan konumunun daha da fazla farkına varmış olsa gerekti; yalnızca onlardan olmadığı için güvenilen fakat aynı zamanda liderlik konumunda olamayacağı için de onlardan biriydi ya da öyle sanıyordu.
Beş gündür ilk kez yalnız kalıyordum. Yalnızlıkla beslenen biriydim; yalnızlığımı alırsanız yemeğimi ve suyumu almış kadar olursunuz. Yalnız kalamadığım her gün gücümden bir şeyler alıp götürür. Bununla övünmüyorum ama önemliydi benim için. Odanın karanlığı güneşti bana. Şişemden bir fırt aldım.
Reklam
Resmi dil/zimanê kurdi
"Okulda ana dilde konuşmayın. Bizim öğretmen açıkça söyledi resmi dil dışında konuşanlar cezalandırılacak." Azad: "Kendi hesabımı ödedim. İlk tokadı yedim gün boyu kendi dilimde konuşabilirim" dedi gülerek
Sayfa 28 - Aram yayınlarıKitabı okuyor
ayarını kaçırdığım her şey
Ben sadece fazlasıyla ciddiye almıştım, küçükken babamın bana birini üzdüğümde söylediği o sözü, “Kendini karşındakinin yerine koy.” Ve ilk başlarda bunu o kadar çok yapmıştım ki, bir gün dönüş yolunu yani kendimi bulamadım ve beynimin bir parçası boşlukta uçuşan, hayata uzaktan bakan, sadece seyreden bir çift göze dönüştü. Bütün duyguları bilen ama hiçbirini hissetmeyen biri oldu.
...Bir gün Sinan geldi. Size hiç oldu mu bilmiyorum. Elimi tuttu sanmıştın ilk başta. Ama kalbimi de avucunun içine almış meğersem...
Sayfa 365 - İdil DemirelKitabı okudu
Zanaatçı/sanatçı statüsündeki ve imgesindeki ilerleme resim, hey- kel ve mimarlık sanatlarında daha da fazlaydı. Maalesef, popüler de- ğerlendirmeler bu ilerlemeyi fazlasıyla abartıyor ve Michelangelo gibi şahsiyetlere, bir nevi normal kulaklı Van Gogh muamelesi yaparak, kendilerini ifade etme aşkıyla yanıp tutuşan bir deha rolü biçiyorlar.
Sayfa 72
İlim ile Bilim arasındaki fark nedir? Atatürk'ün İlminin Manası Nedir?
Mustafa Kemal Atatürk'ün sahip olduğu ilmin ne anlama geldiğini Atatürk'ü dine yamama çabalarını boşa çıkarmak için açıklamak zorundayım. Mustafa Kemal Atatürk'ün sözlerini bilmek, öğretmek, öğrenmek aşamasını geçtik. Şimdi o sözlerin manasını öğrenerek yarım kalan devrimi tamamlama aşamasına geçiyoruz. İlim sahibi olmak
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.