Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
289 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Albert Camus'un ustalık eseri de diyebiliriz. Ben ilk kitabı olan ve acemilik eserim diye kastettiği, Tersi ve Yüzü kitabını da çok beğendim. Albert Camus kitaplarının hepsini baştan sona kadar okumuş biri olarak Tersi ve Yüzü, İlk Adam bu 2 kitabını oldukça beğendim. Ve Tersi Yüzü kitabını yazdığı yaşına bakarsak anlatımın harika bir kavrulmuşluğunu görüyoruz e tabi ki yazarın da. İlk adamda da kendinizden birşeyler bulacağınıza inanıyorum.
İlk Adam
İlk AdamAlbert Camus · Can Yayınları · 2013571 okunma
Madde'nin İnsan'a olan isyanı (ki ben varolduğuna inanıyorum) şimdi tek bir koşula indirgenmiş durumda. Savaşı bize karşı yürüten ve şunu rahatlıklar ekleyebilirim ki, bizi mağlup eden, büyük şeylerden çok küçük şeylerdir. En sonuncu mamutun kemikleri uzun süre önce çürüdü, /.../Ama küçük şeylerle, en başta mikroplar ve yaka düğmeleriyle dolu acı ve sonsuz bir savaşın içindeyiz.
Reklam
Tanrı varsa -ki ben olmadığına gerçekten inanıyorum- insan aklının sınırları olduğunu da bilir. Yoksulluğu, haksızlığı, açgözlülüğü, yapayalnızlığı, bütün bu karmaşayı o yaratmadı mı? Mutlaka çok iyi niyetlerle girişmiştir bu işe, ama sonuçlar tam bir felaket. Tanrı varsa bu dünyayı erkenden terk etmeyi seçen yaratıklara karşı cömert davranacaktır, hatta bizi burda vakit harcamaya zorladığı için özür bile dileyebilir.
"Benim görüşüme göre doğuştan gelen, kendiliğinden oluşan üstünlük gibi bir kavram olamaz... Tüm kalbimle inanıyorum ki tüm insanlık eşit doğar." -Tanjore Konuşması, 16 Eylül 1927 Mohandas Karamçand Gandhi
Sayfa 96 - Hayat Yayın Grubu, - Liderlik İlkeleri-Kitabı okudu
"Dua kadar insanları birbirine yaklaştıran, bir araya getiren çok az şey vardır hayatta. Bu, inanıyorum ki, bütün dinler için, özellikle de, Allah'la insan arasında herhangi bir aracının varlığını zorunlu görmeyen İslam dini için bütünüyle doğrudur. İslam inancında ruhbanlığa, papazlığa ve hatta örgütlü bir 'kilise' kurumuna yer verilmemesi, cemaatle namaz kılarken her müslümanın kendini, ortak bir ibadet eylemine sadece katılan biri olarak değil, onu bizzat gerçekleştiren, ikame eden etkin bir özne olarak hissetmesini sağlamıştır. İslam'da törensel tapınma formları olmadığı için, cemaat namazına imamet etmek olsun nikah akdetmek yada cenaze namazını yönetmek olsun, herhangi bir ibadetin icrasında yetişkin ve akıl sahibi bir müslüman önderlik yapabilir. Allah'a ibadet için özel olarak 'görevlendirimiş' kimselere ihtiyaç yoktur İslam'da. Ulemanın yada müslüman topluma liderlik yapan kimselerin, sıradan müslümanlara göre, akaid ve hukuk alanında bir uzmanlık bilgisine sahip olmaktan başka bir ayrıcalıkları yoktur.''
Türk kadınları için eşit haklara inanıyorum; bu, oy verme ve Büyük Millet Meclisi'ne seçilme hakkı demek. Ama şuna da inanıyorum ki, eğitim, oy hakkından ve kamu hizmetinden önce gelmeli. Cahil köylülerin sırtına oy hakkını yüklemek saçma olur.
Sayfa 213Kitabı okudu
Reklam
"Acı var," dedi Shevek ellerini açarak. "Gerçek. Ona yanlış anlama diyebilirim, ama var olmadığını veya herhangi bir zamanda yok olacağını var sayamam. Acı çekme, yaşamımızın koşulu. Başına geldiği zaman fark ediyorsun. Onun gerçek olduğunu anlıyorsun. Tabii ki, tıpkı toplumsal organizmanın yaptığı gibi, hastalıkları iyileştirmek, açlık ve adaletsizliği önlemek doğru bir şey. Ama hiçbir toplum varolmanın doğasını değiştiremez. Acı çekmeyi önleyemeyiz. Şu acıyı, bu acıyı dindirebiliriz, ama Acı'yı dindiremeyiz. Bir toplum ancak toplumsal acıyı -gereksiz acıyı- dindirebilir. Gerisi kalır. Kök, gerçek olan. Buradaki herkes acıyı öğrenecek; eğer elli yıl yaşarsak, elli yıldır acıyı biliyor olacağız. En sonunda da öleceğiz. Bu doğuşumuzun koşulu. Yaşamdan korkuyorum! Bazen ben- çok korkuyorum. Herhangi bir mutluluk çok basit gibi geliyor. Yine de her şeyin, bu mutluluk arayışının, bu acı korkusunun tümüyle bir yanlış anlama olup olmadığını merak ediyorum... Ondan korkmak veya kaçmak yerine onun... içinden geçilebilse, aşılabilse. Arkasında bir şey var. Acı çeken şey benlik; benliğin ise- yok olduğu bir yer var. Nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum. Ama gerçekliğin, rahatlık ve mutlulukta görmediğim, acıda gördüğüm gerçeğin, acının gerçekliğinin acı olmadığına inanıyorum. Eğer içinden geçebilirsen. Eğer sonuna kadar ona dayanabilirsen."
Kabul edelim ki hayat temelde adaletsizdir. Burası kesin. Fakat adaletsiz bir yerde olsanız bile, orada bir tür adaleti bulabilme olasılığının varlığına inanıyorum. Bu, zaman ve zahmet gerektirir.
”Seni benim öldürdüğümü söyledin! Yapış yakama o zaman! Kurbanlar katillerinin yapışırlar yakalarına. İnanıyorum ki, biliyorum ki hayaletler var yeryüzünde. Hep benimle ol! Hangi şekle istersen gir. Yeter ki, seni bulamayacağım dipsiz bir boşlukta bırakma beni.”
İnanıyorum ki insanlar cehennem azabından korkmadan iyi olabildiklerinde daha üst düzeyde bir uygarlığın ilk adımı atılmış olacaktır..
Reklam
Bu bölüme kısa ve basit bir mühendislik tanımıyla başlamak iyi olurdu belki. Ama ne yazık ki böyle bir tanım yok elimizde. İki küçük sınav yaparak mühendisliğin karmaşık bir konu olduğunu söyleyebilirsiniz. İlkin sözlüğe bakacak olursanız, ilk bakışta akla yatkın görülen ama üzerinde biraz düşününce aslında size hiçbir şey söylemeyen tanımlar
"Bu eksik sana değil, bana ait. Bende inanmak noksanmış. Beni bu kadar çok sevdiğine bir türlü inanamadığım için, sana aşık olmadığımı zannediyormuşum. Bunu şimdi anlıyorum. Demek ki, insanlar benden inanmak kabiliyetini almışlar. Ama şimdi inanıyorum. Sen beni inandırdın. Seni seviyorum. Deli gibi değil, gayet aklı başında olarak seviyorum...İçimde müthiş bir arzu var, bir iyi olsam!" Sabahattin Ali / Kürk Mantolu Madonna
İnanıyorum ki ne kadar ileri olursa olsun insaniyet aile yuvasının ve ananın yerini tutabilecek bir şey bulamamıştır.
Sayfa 318Kitabı okudu
412 syf.
10/10 puan verdi
''Cahillik mutluluktur'' diyorum ve bu kitabı okuduktan sonra kendinize söyleyeceğiniz sözün bu olduğuna inanıyorum. Cahil olmak, bir şeye körü körüne bağlanmak gerçekten insana huzur veriyor... Arkamızdan çevrilen oyunlar,yaşadığımız zorluklar, güvenilesi değil yaşanılası hiç değil bir ülkeye nasıl dönüştüğümüzün kitabıdır Kayıp Sicil... Siyasi görüşünüz ne olursa olsun bu kitabı evinizde bulundurmanızı tavsiye ederim... Uyanan bir nesil olmayı başarabilirsek ilerde bu tarz kitapların yasaklanacağını Soner Yalçın gibi düşünürlerin de Silivri de kendine yer edindiğini görüceğiz ne yazık ki.
Kayıp Sicil
Kayıp SicilSoner Yalçın · Kırmızı Kedi Yayınları · 20201,235 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.