"Sana buraya bazı şeyler koyuyorum. Yol boyunca aklında olsun. lazım olursa açar okursun. Olmazsa da olsun, bir zararı yok, burada dursun."
Birhan Keskin, fakir kene
"Sabahları kitap mürekkebinin kokusunu içime çekmeyi severim."
Mahsun olma Burma, sevin!
Medeniyet getireceğiz sana,
Ölmez veya kör olmazsan göreceksin!
Medeniyet dediysek sizi medenileştireceğiz demedik. Medeni insanları göreceksin, onlara hizmet ederken…
Kulüpte biz briç oynarken hizmet için sizi içeri çağırırsak o zaman göreceksin. Gramafon sesi gelecek kulağınıza, medeniyetle tanışacaksın. Ya da
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi öğretim görevlisi olan Prof. DR. Muharrem KILIÇ hocanın öğrencileriyle paylaştığı film listesi:
Admission (2013, Paul Weitz) *
3 İdiots (2009, Rajkumar Hirani) - Eğitim Sistemi, Bilime Bakış *
Klass(Ilmar Raag) Eğitim Felsefesi, Çocuk Hakları, Çocuk İstismarı*
Another Earth Alternatif Evren, Mağara
HAKSIZLIK KARŞISINDA SUSAN DİLSİZ ŞEYTANDIR!
Martin Nirmöller ;
1892-1984 yılları arasında yaşamış alman rahip yahudilere karşı soykırıma karşı olmamış ve daha sonra pişmanlığını şu şekilde dile getirmiştir;
“Naziler önce komünistler için geldiler, bir şey demedim çünkü komünist değildim. Sonra yahudiler için geldiler ve bir şey demedim çünkü
Yazar Aydın Başar, Ehl-i Sünnet hassasiyetine dikkat ederek Müslümanlar için 300 kitaplık bir liste oluşturdu. Kur’an’da hata bulan ve usulsüz dini yorumlar yapan itikadı bozuk eserleri listeye karıştırmayan Başar, uzun araştırmalar sonucunda doğudan batıya birçok farklı kişinin eselerini listeledi.
Çok sayıda isimden fikir aldı.
Listeyi
Müslüman Kitaplığı Tavsiye Listesi
(300 kitap, Aydın Başar )
A. İMAN VE İSLAM
1. Ömer Nasuhi Bilmen, İslam İlmihali
2. Mehmet Zihni Efendi, Nimet-i İslam
3. Ahmet Hamdi Akseki, İslam Dini
4. Muhammed Hamidullah, İslam’a Giriş
5. Necip Fazıl Kısakürek, İman ve İslam Atlası
6. Ümit Şimşek, İslam İnanç İlmihali
7. Ali Kemâl Belviranlı, İslâm
Öncelikle NFK’den bahsetmek gerekirse; 1940 öncesi NFK ile 1940 sonrası NFK iki ayrı kişiliktir ve neredeyse birbiriyle alakası yoktur. Mina Urgan da “Bir Dinozorun Anıları” adlı kitabında 1940 öncesi NFK ile yaşadığı anılardan bahsetmiş. Mina Urgan’ın tanıdığı NFK’yi, yine Mina Urgan’ın kaleminden biz de tanıyalım, bakalım
(Makale)
Kölelerin ahlaki değerlere isyanları tam olarak yaratıcı bir şekilde ve yeni değerleri ortaya çıkararak içerleme ilkesinde başlamaktadır ve bu, uygun eylem çıkışlarından yoksun oldukları için telafisini hayali bir intikamda bulmaya zorlanan yaratıkların yaşadığı bir içerlemedir. Her aristokrat ahlak, kendi taleplerini başarıyla
Her medeniyet, kendi insan tipini yetiştirir. Bizim medeniyetimiz; Kurʼân ve Sünnet temelleri üzerinde inşâ edilen “İslâm medeniyeti”dir. Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-ʼin örnek şahsiyetinde sergilenmiş olan “fazîletler medeniyeti”dir.
Rahmet dîni İslâm, bütün haksızlık, gasp, tasallut ve işgallerin karşısında olmuştur. Fitne
HİCBİR KADIN BENİ YARATICIM KADAR İYİ TANIYAMAZ!
Son sayfalarına doğru Woolf'un elindeki kitabın yazarı ile geçirdiği diyaloğu ben de Virginia Woolf ile geçirdim. Aynı onun gibi geçirdim. Önünde şahıs yoktu ama kitabı vardı. "Ne yazması gerektiğini düşünürken neler yazdığını okumak için sayfaları cevirdim" diyordu. Bende bu kitabı
Ümit Gurbanov, Emil Michel Cioran‘ın henüz ülkemizde çevirisi olmayan Ecartelement (Drawn and Quartered) adlı kitabından bazı alıntılar çevirip bloğunda paylaşmış. Okumak isteyenler için buraya bırakıyorum.
*
Okur için bir şeyleri kolaylaştırmaya asla uğraşmayın. Girdiğiniz bu zahmet için size asla minnettar olmayacaktır. Okurun sevdiği şey,
Gün Olur Asra Bedel kitabına getirdi ve benim vize sınavı kitabım olan bu kitapta ki mankurt bölümünü ezberden sanki tekrar okurmuşcasına aktardı. Bu bölümü tekrar duygulu okur gibi oldum ve düşündüm. Bugünün mankurtları kim. Bugün mankurt düzeni nasıl kuruluyor. Ve muhakeme ettim ki bugün televizyon, akıllı cihazlar, sosyal medya, eğitim, modernite hepsi bir mankurtlaşma aracıdır. Bunu bugün her ülkede müşahede edebiliriz. Ama Türkiye özelinde örnekler verecek olursam geçtiğimiz pandemi süreci mesela aşı olmayan, aşı faşizmi ve zorbalığına ses çıkaran kişilere galiz hakaret edenleri hakeza yine bir şahsı seversin veya sevmezsin ama sevmeyene, sevenleri hakaret ediyorsa bu da mankurtlaşmadır. Hakeza bir insan herkes tarafından sevilemez veya bir kişiden herkes nefret etmez. Eskiden bu ülkenin okuru bile faşist derdim. Bugün anladım ülkenin yarısı mankurt ya da
Yusuf Kaplan hocanın deyimiyle epistemik köleler , yarısı çoğunluğa uyan insanlardan oluşuyor... Sözün özü mankurtlaşma süreci artık işkence ile değil, insanın kendi rızasına dayalı oluyor... Allah sonumuzu hayretsin...