Karamazovlar’ı Dostoyevski’nin zirvesine hatta cahilliğimden cüret alarak edebiyat tarihinin zirvesine koyarak başlamak istiyorum. Bu noktada Suç ve Ceza’yı öne atarak itiraz edenler olacaktır ki bana kalırsa bu iddiada bulunanlar henüz Karamazovlar’ı okumayanlardır. Ecinniler de Raskolnikov karakterini şöyle böyle içinde barındırdığından Suç ve
Arkadaşlar dünden beri yani haberi okuduğum ve iğrenç resimleri gördüğümden beri düşünüyorum.Hastalıklı zihinlerle, kişilerle ilgili, insanlara zarar veren kişilerle ilgili özellikle bu konunun zirvesi malumunuz seri katillerdir çok fazla kitaplar okudum ve belgeseller izledim.Tek bir ortak paydada buluşuyor tüm bu yaşananlar: Hastalıklı
-Ticaret özgürlüğü var ister satar ister satmaz.
+Ben öyle özgürlüğün anasını, avradını..Halkı kazıklamak diye özgürlük hangi kitapta var?
-Bu ülkede kanun var.
+Namuslu adamlar korunsun diye kanun var. Kanun namussuzu koruyacaksa o kanunu kaldırıyorum.
🎬Deli Deli Küpeli
Ben, insanlar arasında yalnız bir hayat yaşıyorum. insanlar içinde yalnız yaşamakla hayvanlar içinde yalnız yaşamak arasında dağlar kadar fark var. Çünkü vahşi bir hayvanın yanında güvende olabilir, şefkat ve sevgi ile onun yakınlığını kazanabilirsin. Eğer başarısız olur da vahşi hayvan sana saldırırsa, vücudundan başka bir şeyini parçalayamaz.
İnsanlar ise şefkati ve sevgiyi senin zayıflığın kabul eder, senin ebedî ruhunun aylak aylak dolaşmasını uygun görürlerken, koydukları kanunlardan korkarak fâni bedenine zarar vermekten kaçınırlar. Ne bir kanun ne de bir mahkeme onlara engel olabilir. Bunun için vücudumu onların dillerine bir malzeme olarak bıraktım, fakat ruhumu sessizliği mahkûm ettim.
Yüzümde çiçek hastalığının izlerini gördüler ve bana "Arkaş" dediler. sessizliğe bürünmüş ve kör bakışlarından uzak ruhum için ise bir isim bulamadılar. Bunun için beni, duyguları karışık biri olarak kabul ediyorlar. Fakat ben, sessizliğimin arkasından kalplerindekini görüyorum ve fikirlerini okuyabiliyorum. Çünkü ben, onların düşüncelerini konuştukları ile değil, konuşmadıkları ile kavrıyorum.
İşte, bunu için insanlar konuşurken, ben hep sustum.
Mihail Nuayme
Arkaş'ın Günlüğü
Ünlü bir kimsenin yaşamını, bir yazarın, sanatçının yaşamını ve yapıtlarını ya da herhangi bir alanda tek bir konuyu ele alan ve onu özgün bir görüşle inceleyen uzunca inceleme yazısı türünde (monografi) bir Zwing kitabı.
Sebastian CASTELLIO, fanatik dogmacılığı yüzünden, yalnız ve korunmasız bir insanı (Serveto) ve bu insanla birlikte Reform
Asırlardan beri süre gelen “devlet” hakkında yazılan bütün eserlerin yazımlarının aslında birer cevap olduğunun gerçeği su götürmezdir. Aristoteles’ten günümüze kadar yazılan bütün bu eserler aslında “Devlet” isimli bu esere cevaptır.
Platon MÖ 428 - 348 tarihleri arasında yaşamış ileri görüşlü Yunan düşünce adamı, ekstremisttir. Platon
Paranın insan canından daha önemli olduğu bir devirde yaşıyoruz. Tabi değeri yüksek olan şeylere taptığımız gibi paraya tapanlarımız da çok oluyor. Tapmayanlar ise onun gücü karşısında dize getiriliyor.
İnsanlar ikiye ayrılır; parası olanlar ve olmayanlar, ezenler ve ezilenler, soylular ve köleler... Daha farklı isimlerde koyabilirsiniz bu iki
Fyodor Dostoyevski’nin 1866 yılında kaleme aldığı “Suç ve Ceza” isimli yapıtı bugün hala okunmakta ve tavsiye edilmektedir. Kitabı okuduktan sonra anlıyoruz ki, gerçekten de neredeyse yüz elli yıllık geçmişinde hakkında söylenen bütün övgü sözcüklerini fazlasıyla hak etmiştir Dostoyevski. İnsanı insana yani bizi yine kendimize anlatan ve bunu da çok iyi yapan bir başyapıt “Suç ve Ceza”.
Sürekli kendisiyle çelişen, sefil bir adamın iç hesaplaşmasını, toplumun yararı için kanun ve kuralların yok sayılabileceği düşüncesiyle, toplum içinde bir parazit olarak gördüğü tefeci kadını öldürmesini anlatır. Raskolnikov tefeci kadının kafasına baltayı indirdiği andan itibaren acı çekmeye başlamıştır. Raskolnikov'un ikilemleri ve iç çatışmalarından yola çıkılarak insanoğlunun toplumsal, ahlaki ve dini değerleri de sorgulanır.
Ne söylenebilir ki? Böyle bir eser hakkında öyle uzun uzadıya yorum yapmak kesinlikle haddim değil. Dostoyevski yazmış ben ne diyeyim. Kendi adıma söylüyorum, beni sarsan birkaç kitaptan biri olduğunu söyleyebilirim. Suç ve ceza mutlaka okunmalı ve Raskolnikov mutlaka tanınmalıdır.
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022159,6bin okunma