Ey, Oğul! Gençsin. Uslanmış ömrün 21.yüzyılın ilk çeyreğine denk geldi. Aklını formatlayan, zamanın hakim doğruları. Sen sen ol, alâkalı delillerin bütününe vakıf olmadığında, aklının çıkarımlarına güvenme. Her daim gerekli, velâkin yeterli değildir akıl.
Ey, Oğul! Herşeyi anlamaya kalkan, öfkeden ölmeyi göze alır derler. Bilesin ki, akılla
VAROLUŞÇULUK VE BULANTI ÜZERİNE YAZILMIŞ BİRKAÇ MAKALE DERLEMESİ AYRICA BENİM BİRİCİK BULANTIM
(sonuna kadar okuyana sürpriz var)
Kısıtlı zamanım yüzünden usta yazarların(:D) yaptığı gibi ucuz metinlerarasılık numaralarından birinin yapıp kendi incelemelerimden bazı kısımları buraya da ekleyeceğim. Postmodernita bunu gerektirir çünkü. Bir çünkü
Kendime öğütler
1- Dürüst olmak, herkese hakkı neyse onu vermek ve her daim en iyi versiyonun olmaya çalışmak üç ana yaşam kriterin olmalıdır.
2- Güçlü sınırların olsun ve bunları her zaman koru. Sınırların kişiliğini ve karakterini ortaya döken yegane olgularındır. Kişiliğini anlattıkların değil, sınırların oluşturur.
3- İyi biri ol; ama asla iyi
Hasan Kıyafet...
1937 yılında Kırşehir /Kaman'da dünyaya gelmiş, Pazarören Köy Enstitüsü ve Gazi Eğitim Enstitüsü'nde eğitim görmüş, enstitülü yazarların klasik akibetleri gereği, 12 Mart ve 12 Eylül darbelerinden nasibini alarak, sorgu, işkence ve cezaevi üçlemesine maruz kalmış, bunun nihai sonucu olarak da sürekli kendine haritadan yer üstüne
Dün memlekette meydana gelen elim bir hadiseyle irkildik. Rize emniyet müdürü makamında şehit edildi. Makamı cennet olsun. Şehitler üzerinden memleket kurtarma sevdalılarını hoş görmedim, görmem de... Fakat benim de söylemek istediğim bir kaç şey var:
1. Emniyet müdürü şehit edilince bakanından valisine herkes ayağa kalkar da bir polis memuru, bir
Değiştirilmesi gereken dünya değil yalnız; insan da var.
Nereden çıkacak bu yeni adam? Dışarıdan değil. Arkadaş, onu kendinde bulmasını bil, ham madenden köpüksüz, temiz bir cevher çıkarıldığı gibi, onu, bu beklenen adamı iste kendinden. Kendi kendinden sağla onu. Kimsen o olmayı göze al. Hemen bırakma kendini. Her yaratıkta hayranlık verici olanaklar vardır. Kendini gücüne, gençliğine inandır. Durmamacasına, "Yalnız bana bağlı," demesini bil.
Bir süre sarsılıyor, kendinle kalmanın çaresizliğini hissediyorsun. Bunları neden yaşıyorum diyorsun. Bu yabancılıkları, çaresizlikleri. Bu soruyu sormakta da haklısın. Kendini bazen çok güçsüz, korunmasız ve kimsesiz bulmakta da. Aynalara bile bakmak istememekte de. İnsan dünyadan koptukça kendine yaklaştı. Beklentilerini azalttıkça, öz kimliğine
Nefis terbiyesi nasıl olur? İşte nefis muhasebesi yapabileceğiniz 20 adım.
1- Dinle ey nefsim… Sen Allah’a aitsin. Sen Allah’ın kulusun. Hakiki kul Allah’a asla asi olmaz.
2- Dinle ey nefsim… Bir zamanlar sen yoktun. Sen, şimdi varsın. Seni yoktan var etmeye kadir olan irade, seni bir anda yok etmeye de kadirdir. Hatta Cehennem gibi dehşetli bir
Büyükler demişlerdir ki:
“Ben kulumun zannı üzereyim.” hitabı, yalnız ahirete yönelik bir hitap değildir. Kul bu dünyada da zannı üzere yaşar ve yaşatılır. Madem böyle, kendi zannın ile kendine perde olma. Hakikatin ve sırrından gafil kalma.
Eğer senin zannında maneviyat yakinen varsa ve kendinde bunlara bir inanç görüyorsan, o inancın ile bunlar zamanla sana keşfettirilir. Sen bunların mümkünatına itikad ediyorsan ve bu inancına hiç şüphe karışmıyorsa, o zaman bunlar sana tattırılır ve yaşattırılır.
Ancak sen hayatı yalnız maddeden ibaret görüyorsan, o zaman bil ki senin için gerçekten sadece öyle bir hayat vardır. İlahi kudreti ve o kudretin izhar noktası olan kendini, zannı ile sınırlayan ve kapayan bir kimse, bunlardan habersiz yaşar ve yaşatılır. Yaşayan ölülerden olur.
O sebeple denilmiştir ki:
“İnanan ile inanmayanın/zikreden ile zikretmeyenin arasındaki fark, diri ile ölü kimsenin arasındaki fark gibidir.”
Ölü isen tatma, duyma, görme… Sana kim ne desin?
Ancak diri isen kendine gel. Kendini, kendinle perdeleme. Olmaz deme. Gelecek olan ilahi imdada ve kendi hasletlerine mani olma. Ben öyle bir kudrete bağlıyım ki, onun yanında olmaz yoktur. Böyle der ve buna yakinen iman edersen işte o vakit keramet ipini beline bağlamış olursun.
Sonsuz bir kudreti yakinen kabul eden ve şüphe etmeden o bilinç üzere olan kimse; o kudrete bunu ispat eder. O kudrete bunu ispat ettiğin vakit senin için mümkün olmayacak bir şey mümkün değildir. İşte o yüzden:
“Nefsini bilen, Rabbini bilir.”
(Hristiyanlığı bozan yahudi vezir. Mutlaka okumanızı tavsiye ederim.)
Taassub yüzünden hıristiyanları öldüren yahudi
pâdişahın hikâyesi
• Yahudiler arasında, Îsâ düşmanı ve hıristiyanları öldüren zâlim bir hükümdar vardı.
325 • Halbuki peygamberlik zamanı ve nöbeti Hz. Îsâ'ya gelmişti. Mûsâ devri geçmişti. Öyle olmakla beraber o
Sende seni, sende seni Bil
ki budur "allemenî"
Birleye gör can-u teni Bak,
iki göz bir görüyor!
(Sen, kendini kendinde bil. "Bana öğretti" sözünün anlamı budur. Ruh ve bedeni bir olarak gör. Bak, iki göz bir görüyor!")
Öğrenmek bitmiyor, bunu öğren. Ne kadar bilsen de sana hata yaptıracak bir bilmediğin çıkıveriyor karşına. İnsan hataları kendinde bir şeyin bilgisi eksik olduğu için değil; kendisini bilmediği için yapıyor, kendini bil, insan ol!