Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hiç kimsenin inancına saldırmak gibi bir niyetim yok; fakat bana göre bilim, ilahi bir yaratıcıdan daha gerçekçi ve ikna edici bir açıklama sunuyor.
Sayfa 52 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
William Shakespeare 23 Nisan 1564’te Stratford-Upon-Avon’da doğan Shakespeare’in yaşamı hakkında bildiklerimiz kilise, mahkeme ve tapu kayıtları gibi resmi belgelerle çağdaşlarının onun kişiliği ve eserleri hakkında yazdıklarına dayanır. Hali vakti yerinde bir esnaf olan, aynı zamanda yerel yönetimde sulh hakimliği ve belediye başkanlığı gibi
Reklam
Zamanın Kısa Tarihi
İlk bakışta, evrenin her yönden aynı göründüğüne ilişkin tanıtlar sanki bizim evrende özel bir yerimiz varmış izlenimini vermektedir. Yani, tüm diğer yıldız kümelerini bizden uzaklaşıyor olarak gözlüyorsak evrenin özeğinde olduğumuzu düşünebiliriz. Ama, değişik bir açıklama da şu: evren başka bir yıldız kümesinden bakıldığında da aynı gözükebilir. Bu daha önce gördüğümüz gibi Friedmann'ın ikinci varsayımıdır. Bu varsayımın doğruluğunu ya da yanlışlığını gösterecek hiçbir bilimsel tanıtımız yok. Buna alçakgönüllüğümüz nedeniyle inanıyoruz: evrenin başka noktalardan değil de yalnızca bizim bulunduğumuz yerden her yönden aynı görünmesi çok tuhaf olurdu !
... Hiç kimsenin inancına saldırmak gibi bir niyetim yok fakat bana göre bilim, ilahi bir yaratıcıdan daha gerçekçi ve ikna edici bir açıklama sunuyor.
Sayfa 52 - Alfa - Tanrı var mı?
Kuantum mekaniği ile genel göreliliği birleştirdiğimizde, daha önce ortaya çıkmayan yeni bir olasılık oluşmakta: uzay ve zaman birlikte, herhangi bir tekilliğe ya da sınıra sahip olmayan sonlu ve dört boyutlu tıpkı dünyanın yüzeyi gibi, fakat daha fazla boyutlu bir uzay oluşturabilir. Öyle görünüyor ki bu fikir evrenin gözlemlenen pek çok özelliğini, sözgelimi büyük ölçekteki yeknesaklığını ve galaksilerin, yıldızların ve hatta insanoğlunun evrenin türdeşliğinden daha küçük ölçekli kopuşlarını açıklayabilir. Hatta bu birleşme gözlemlediğimiz zaman okuna bile bir açıklama getirebilir. Fakat eğer evren herhangi bir tekilliği ya da sınırı olmayan tamamıyla kendine yeter bir yapıysa ve de birleşik bir kuram tarafından bütünüyle betimlenmişse, bu, Tanrı'nın Yaratıcı olarak rolü konusunda derin imalar barındıracaktır...
Oku..
Güç birçok açıdan görüntü oyunudur; gerekenden azını söylediğinizde kaçınılmaz bir şekilde olduğunuzdan daha büyük ve güçlü görünürsünüz. Sessizliğiniz diğer insanları rahatsız eder. İnsanlar yorum ve açıklama makineleridir; ne düşündüğünüzü bilmek zorundadırlar. Ne açıkladığınızı dikkatli bir biçimde kontrol ettiğiniz de niyetinizi ya da sözlerinizin anlamını kavrayamazlar. Kısa yanıtlarımız ve sessizliğiniz onları savunmaya geçirir ve söze girip sessizliği kendileri ve zayıflıklarıyla ilgili her türlü bilgiyle doldurmaya çalışırlar. Sizinle yaptıkları görüşmeden soyulmuş gibi hissederek ayrılırlar ve eve gidip her sözünüz üzerinde kafa yorarlar. Kısa yorumlarınıza verilen bu fazladan dikkat yalnızca gücünüze güç katacaktır.
Reklam
_Eğer birinin ruhunu görmek istiyorsanız, ona hayallerini sorun. _İnsan doğasındaki en derin prensip, "takdir edilme" isteğidir. _Alaycı tiplerin aslında acılarını gizlemeye çalıştığı gerçeği doğrudur. _İnsanın dünyadaki durumu, kedinin kitaplıktaki durumu gibidir; görür ve duyar ama hiç bir şey anlayamaz. _Yanlış anlayanlar tarafından
Sokrates bir filozof için alışılmadık biçimde bir şeyler yazmayı reddetti. Ona göre konuş­ mak yazmaktan daha iyiydi. Yazılı sözcükler insana karşılık vermez; onları anlamadığınızda açıklama yapamazlardı. Sokrates yüz yüze konuşmanın çok daha iyi olduğuna inanıyordu. Konuşma sırasında konuştuğumuz kişinin nasıl biri olduğunu hesaba katabilir; mesajın yerini bulması için söyleyeceklerimizi buna göre uyarlayabiliriz. Sokrates yazmayı reddettiği için bu büyük insanın inandığı ve tartış­tığı düşüncelerin çoğunu en parlak öğrencisi Platon'un eserleri yoluyla öğreniriz.
– İlk karşılaşmamızı en ince noktalarına kadar anlatmalıyım. Onunla karşılaşıncaya kadar içimde sakladığım, sonra yalnız ona söylediğim bir şey üzerine birbirimizle ilgilenmeye başladık. Bu sırrı şimdiye kadar kimse bilmiyor. O zaman ruhumu ezen bir ümitsizlik içinde Luga’ya gitmiştim, kim bilir neden Stelbeyeva’nın evinde oturuyordum, belki de
Sayfa 766Kitabı okudu
İlk olarak kalemle yazı yazan ve elbise diken İdris Peygamber'dir. İdris Aleyhisselam'a göklerin esrarı açılmıştı. Nihayet Cenab-ı Hak, onu diri iken göğe kaldırdı. Kısas-ı Enbiya'da yer alan bu çok kısa açıklama içinde bile İslam dairesi içerisinde insanla İnsanüstü'nün daha ileri bir hayata varırken çatışmaya değil "ihsan"a dayalı bir münasebetler zinciri kurmuş olduğunu görebiliriz.
Sayfa 59 - tiyoKitabı okudu
Reklam
Baktığımız her yönde evrenin aynı göründüğünü gösteren bütün bu kanıtlar, ilk bakışta evrende özel bir yerimiz varmış izlenimini verebilir. Özellikle de, bütün diğer galaksilerin bizden uzaklaştığını gözlemliyorsak, evrenin merkezinde olduğumuzu düşünebiliriz. Yine de bir başka açıklama daha var: Evren bir başka galaksiden bakıldığında da her yönde aynı görülebilir.
NECM SURESİ OLAYI
Muhammed, Mekke’de Kur-an okur veya daha olası olarak vahiy alırken transı sırasında Necm suresini okur. Bulunduğu yerde Eski dinin müridleri olan Araplar da vardır. Bulunduğu yer de bir ihtimal Kabe’dir. Fakat nerede olduğunun önemi de yok. Muhammed sureyi okur. Sıra 19 – 20 – 21 – 22 - 23. Ayetlere gelince Kabe’de o zamanlar bulunan Lat,
Sayfa 226Kitabı okudu
~ Yaşamım boyunca nice kör, topal, çolak insan görmüştüm. Her şeyi kaybetmelerine rağmen bir yaşamdır sürdürüp gidiyorlardı... Bütün bu yaşantılar bana galiba insanın bir organından yoksun yaşamını sürdürebileceğini öğretememişti. / 36 ~ İçimde, yeni açılan bir umut kapısına yaklaşanların mutluluğu değil, önemli bir sınav kapısı önünde sıra
Dünyadaki tüm düzenli karmaşıklığı, ister bir anda yaratarak isterse de evrimini yönlendirerek tasarlayıp inşa edecek yetenekte bir ilahın varlığını kanıtsız olarak kabul etmek istiyorsak, bu ilahın daha en başta müthiş karmaşık bir şekilde mevcut olması gerekir. Eğer herhangi bir açıklama sunmadan bu düzenli karmaşıklığı kanıtsız kabul etme lüksünü kendimize tanıyorsak, pekala kısa yoldan bildiğimiz yaşamın da varlığını kanıtsız olarak kabul edebiliriz!
Sayfa 361Kitabı okudu
Tabiata ilişkin savunduğumuz çeşitli teoriler ve görüşler, sadece, insani ilerlemenin ardıl evrelerinin kısa ömürlü zarflarıdır. Her bir teori ve görüş kümesi, ulaşılan ahlâki ve duygusal evreye organik olarak bağlıdır ve bir bakıma, evre'nin bir ifadesidir. Dolayısıyla, olgulara ilişkin kendi içinde geçerli olması gereken bir açıklama, o açıklamayı sunan kişilerin zihinsel durumlarına atıfta bulunmadan yapılırsa, kaçınılmaz olarak başarısızlıkla sonuçlanır. Modern bilimin şu an içinde bulunduğu kargaşa ve çelişki hâli de, böyle bir çabanın ürünüdür Kuşkusuz bu, sınırlı geçerliliği meselesi hakkında kafa yoran kişilerin çoğu tarafından kabul edilmiştir. Fakat bu husus çok yaygın bir biçimde gözden kaçtığı ve yakın zamanlarda bilimin “yasalarının” degişmez gerçekler ve ilelebet doğru önermeler olduğu yönündeki kanı iyice yerleştiği için, konuyu biraz daha ayrıntılı olarak ele almak gerekiyor.!?
371 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.