–1844 Doğum.
–1858-64 Protestan yatılı okulu yılları. 'Küçük papaz'
–1861> Schopenhauer felsefesi ile tanışma. 'İstenç ve tasarım olarak dünya'
–1865 Leipzig üniversitesi
–1869 Basel Üniversitesi klasik filoloji kürsüsüne, sınav ve tez koşulu aranmaksızın yalnız yazıları sebep gösterilerek bu alandaki en genç profesör olarak atandı.
–1871
“Zira gününün üçte ikisini kendisine ayırmayan herhangi biri, kim olursa olsun, ister devlet adamı, ister işadamı, ister resmi görevli, ister bilgin olsun, aslında bir köledir.” (s.222)
Bir tiyatro oyuncusu sonunda en büyük acısında, örneğin evladının cenazesinde bile, rolünün bıraktığı izlenimi ve genel sahnesel etkiyi düşünmekten vazgeçmez; kendi acısına ve bu acının dışavurumlarına, kendi kendisinin izleyicisi olarak ağlar.
Ölen bir yakınınızı düşündüğünüzde aklınıza ölenle geçirilen mutlu anlar,onun üzüntüleri ,çabaları değil de kendi paramparçalığınız geliyor ve gözleriniz doluyorsa bu samimi bir yas değildir.
Rakibesiz. - Kadınlar kolayca anlarlar bir erkeğin ruhunun sahibesi olup olmadığını ; rakibesiz sevilmek isterler ve ilerleme hırsının hedeflerine, siyasal görevlerine, bilimlerine ve sanatlarına tutkuyla bağlıysa erkek, bunları kınarlar. Meğerki erkek bunlar sayesinde sivrilsin - o zaman erkekle bir aşk bağı içindeyseler, aynı zamanda kendileri de sivrilmeyi umarlar; bu durumda kolaylık gösterirler sevgililerine.