Bastiani Kalesini Dino Buzzati Tatar Çölü adlı romanında anlatır. Kale kimsenin gelip geçmediği, öte tarafında ne olduğunun, kimlerin yaşadığının bilinmediği bir çölün sınırındadır. Oraya gelenler alışkanlıkların, gündelik ritüellerin etkisiyle bilinçli ya da bilinçsiz kaleyi terk edemezler. Söz konusu alışkanlıklar ve gündelik ritüeller ne kadar bunaltıcı olurlarsa olsunlar taşıyıcılarına bir güvenlik hissi verdiklerinden midir bilinmez, kale sakinleri hiçbir zaman aşamayacaklarını düşündükleri bilinmezlikle dolu toprakların kıyısında donmuşlardır. Tam da aşılmak için önlerinde duran geleceğin karşısında alışkanlıklarına sarılıp donmuşlardır sanki. Adım atmaktan başka bir şey yapmalarının gerekmediği yerde, burjuva ideolojisinin alışkanlık olarak sunduğu şeylere sarılıp beklemektedirler.