Bahçe, Küller Danilo Kiş’in otobiyografik romanı. Yazar kitabın ilk yarısında çocukluğunu, 2. Dünya Savaşı öncesinde ordan oraya savrulan ailesini, ilk aşkını anlatıyor. İkinci yarısında ise babasıyla olan ilişkisini okuyoruz ki bu kısım yazarın hayatını bilerek okuduğunuz zaman kalbinizin üzerine bir kaya oturuyor çünkü Kiş, aslında babasıyla yaşadıklarının yanında, kendine alternatif bir gerçeklik yaratıp onu da anlatıyor. Üstelik bunu yapma şekli de oldukça etkileyici. Öyle ki, kitaba ilk başladığınızda çocukluk anlatısı, nostaljik duygular, Kiş’in Kayıp Zamanın İzinde’si diye düşünüp daha önce söylenmiş şeyleri bir de kendi penceresinden aktaran bir eser okuduğunuz hissine kapılıyorsunuz ancak ilerledikçe aslında öyle olmadığını görüyorsunuz. Kitabın son sayfalarını okuduğumda hem duygusal anlamda çok etkilendim hem de Kiş’in yeteneğine hayran kaldım. Uzun cümlelerin ve şiirsel anlatımın olduğu bir eser, benim bazı cümleleri tekrar tekrar okumam gerekti. O yüzden zor diyemesem de bir çırpıda okunacak bir kitap da olmadığı kesin. Ama şu da kesin ki çok çok iyi bir kitap.