Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
484 syf.
·
Puan vermedi
Zülfü Livaneli çok değerli bir yazar o kuşkusuz. Serenad ise okuduğum en güzel kitabı.. Sonlara doğru o kadar yavaş ve hissede hissede okudum ki bitmesin istedim. Tavsiye ettiğim tüm arkadaşlarım da aynı duyguları paylaştılar...
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020136,1bin okunma
“Bir savaş patladığında insanlar ‘Uzun sürmez bu, çok aptalca! ’ derler. Ve kuşkusuz bir savaş çok aptalcadır, ancak bu onun uzun sürmesini engellemez. Budalalık hep direnir, insan hep kendisini düşünmese bunun farkına varabilirdi. Bu açıdan burada oturanlar da herkes gibiydi, kendilerini düşünüyorlardı; bir başka deyişle hümanisttiler; felaketlere inanmıyorlardı. Felaket insana yakışmaz, onun için felaket gerçekdışıdır, geçip gidecek kötü bir rüyadır, denir. Ancak her zaman da geçip gitmez, kötü rüyalar arasında insanlar geçip gider ve önlemlerini almadığından başka hümanistler gider. Yurttaşlarımız da başkalarından daha az ya da çok suçlu değildi; alçak gönüllü olmayı unutuyorlardı, hepsi bu ve kendileri için hâlâ her şeyin olanaklı olduğuna inanıyorlardı; bu durum da felaketlerin olanaksızlığını varsayıyordu. İşlerini yapmayı sürdürüyorlardı, yolculuklar ayarlıyorlardı ve düşünceleri vardı. Geleceği, yolculukları ve tartışmaları ortadan kaldıran vebayı nasıl düşüneceklerdi ki? Kendilerini özgür sanıyorlardı, oysa felaketler oldukça kimse asla özgür olmayacak.”
Reklam
Elveda dostum benim, elveda Can dostum seninle dolu göğsüm Çok önceden belirlenen bu ayrılık Buluşmayı vaad ediyor ilerde bir gün. Elveda dostum el sıkışmadan, konuşmadan, Üzülme ve kaşlarını eğme mutsuz. Ölmek yeni bir şey değil dünyada, Ama yaşamak da daha yeni değil kuşkusuz.
Sabahtır Alkışlar gecenin Sıcak damları sükûn yapılarıyla Aydınlatır bir ucundan Kahvaltı sofrasında çay tasını Düzgün uysal Işıklı bir de ağız Gizlice götürür hücreyi bütüne Ve akla her gelen telgraf telinde Öpüşür iki güvercin İncelmiş ve yumuşamış gagalarıyla Bu geçen mızrak Kalın kararlı Atanın değer biçilmez atıyla Kuşkusuz yolunda gerek Mızrak geçer ışığı Geçer geceyi dolduran karanlığı da
Nedir insan dediğin, Ömründen bütün biçtiği uyku ve yeme içme ise, En fazla bir hayvan, değil daha ötesi. Bizi böylesine özene bezene yaratan, Bu yeti ve tanrılara yaraşır muhakeme gücünü Vermemiştir hiç kuşkusuz Durduğu yerde küflensin diye.
365 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Çok severek ve büyük bir merakla okuduğum romanlardan bir tanesi hemen bitmişti oysaki hiç bitmesin istiyordum. Mehmet Rauf beni Eylül romanındaki hayat verdiği karakterlerinin içine dahil etmişti hemen. Uzun bir süre etkisinden çıkamayacağınız, favori kitaplarınız arasında yer edecek kendine hiç kuşkusuz. Okumayanlar okuyun bence.
Eylül
EylülMehmet Rauf · İnkılap Kitabevi · 201739,5bin okunma
Reklam
“Yaşamıma nasıl başladıysam, kuşkusuz öyle bitireceğim: kitaplar arasında.”
''Hayali aşk hiç kuşkusuz gerçek aşktan daha zengindir. Ama nadiren çoşkulu anlara sahiptir. Kendisini çok iyi tanır. Hiç durmadan kendisini gözlemler. Düşünceleri raylarından çıkartmak yerine, düşüncelerle yapılar meydana getirir sadece.''
Sayfa 379 - İlya Yayınları
Taaa şafakları Nice bir Yangınları düşer alın çatıma Gencecik ölüme gitmenin. Yığılır boşkovanlar, dumanlı Ve susar mitralyözler kuytularda. Suskundur, Karanlıktır,
...Bazıları, geleceğe olan inançlarını kaybetmedikleri için sabrederler. Bazıları, işi bitirmeye cesaret edemediklerinden. Korkaklık hiç kuşkusuz hoş görülesi bir şey, ama gene de yaşamın bir düzenine dahil. Tıpkı boyun eğmek gibi, o da hayatta kalmanın bir aracı....
Sayfa 151Kitabı okudu
Reklam
224 syf.
·
Puan vermedi
Kitaptaki şu cümle özet niteliğinde "Sistemler kuşkusuz pek işe yaramazdı, özellikle de insanlara önemli gerekçelerini anlatmak mümkün olmadığında." Okuyacaklara Not: Varlık Yayınları'ndan (7. basım, 2011) okudum, ancak düzenlenmiş diğer yayınları daha iyi sanırım.
Dava
DavaFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202153,1bin okunma
Benzemez insan dostlarıma/ Ağaçlar gölgesini esirgemez/ Güneş köpeğimden daha sadık/ Dizlerime sıçrar ellerimi ısıtır/ Karşılık beklemeden/ Hele kuşlar/ Avcılara bile kin beslemezler.” Oktay Rıfat'ın “Gün Sonu Konuşması” şiiri böyle biter. Mahsusmahal için aklımda harfler, kâğıda, dünyaya, insana her baktığımda, bu dizeler sözden önce halkalandı
Bizim insana karşı tiksinmemize yol açan ne bugün? -insan bize acı veriyor çünkü, buna şüphe yok. Korku değil; insanda korkulacak hiçbir şeyin kalmamış olması daha çok; ön planda "insan" denen solucanların kaynıyor olması; iflah olmaz vasatlıktaki, yürek daraltıcı " "evcil insan"ın, kendisini şimdiden varılacak hedef ve doruk noktası olarak, tarihin anlamı olarak, daha "üstün insan" olarak duyumsamayı öğrenmiş olması -pis kokuları bugün Avrupa'yı sarmak üzere olan kusurlular, hastalıklılar, bitkinler, içi geçmişler yığınından ayrıldığını hissettiği ölçüde, bu yüzden de en azından görece kusursuz olduğu, hiç değilse hâla bir yaşam becerisine sahip olduğu, hiç değilse, yaşamı evetlediği ölçüde kuşkusuz bir hakkının olması böyle duyumsamaya...
Düşünce sahibi kimseler, "mutlular" değimini çok az kullanırlar. Hiç kuşkusuz, bir başka evrenin bekleme odası olan bu dünyada mutlu kişi yoktur.
Sayfa 285Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.