Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
270 syf.
·
Puan vermedi
Ne Kavgam Bitti Ne Sevdam
“Hak milletin, şan onun, Gövde senin, can onun, Sen öl ki o yaşasın; Dökülecek kan onun” (Ziya Gökalp) Muhammed Ali Clay, Vietnam Savaşı’na katılmayı reddediyordu: “Vietnamlılarla bir alıp veremediğim yok, hem onlar beni sizler gibi zenci diye hiç aşağılamadılar, bana hiçbir kötülük yapmadılar” Dünyaca ünlü boksör de olsan devletinin dış
Bir Alman'ın Hikayesi
Bir Alman'ın HikayesiSebastian Haffner · İletişim Yayınları · 2020219 okunma
96 syf.
5/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Ölürken insanın canı acıyor muydu?
Kitabı beğendiniz mi? Diğer okurlara tavsiye eder misiniz? Hmm... Şimdi bilemedim. Yani beğenmesine beğendim de tavsiye konusunda kararsızım. İçindeki bazı cümleler çok güzeldi - tek cümle olarak; alıntı şeklinde. Ama bir bütün olarak, okurken çok güzel dedirtmedi. Bakın yanlış anlaşılmasın hikayeye bir laf etmiyorum ki yaşanmış, gerçek bir hayat hikayesi. Hatta öğrendiğim zaman ağlamıştım. Kitabı okurken de ağlamak isterdim. Bence kitabın daha ilk sayfasında - ön sözünde sonunu söylediği için merak uyandırmadı. "Atom bombasının yaydığı radyasyon sonucu lösemiye yakalanan Sadako, bombanın atıldığı tarihten 10 yıl sonra öldü." Buna rağmennn daha iyi bir üslupla , daha güzel bir şekilde olabilirdi. Misal olarak dönem dizilerini, tarih romanlarını diyebiliriz. Sonuçta onların da sonu belli ama kendini izlettiriyor, okutuyor. Kısaca spoilerden öte biraz da yazarın başarısızlığından kaynaklı bence. Okumayın diyemem hatta okuyun. Beklentiniz olmadan okuyun. İsteyenlere pdf olarak gönderebilirim. İyi okumalar. "Doktor Numata odaya geldi ve elini Sadako’nun alnına koydu. Sadako doktorun, “Şimdi dinlenmen gerek. Yarın daha çok kuş yapabilirsin,” dediğini güçlükle duyabildi. Ve yarı baygın bir şekilde başını öne eğerek, “Yarın...” diyebildi. Oysa yarın, o kadar uzak görünüyordu ki..." "Ölürken insanın canı acıyor muydu? Yoksa ölüm, uykuya dalmak gibi bir şey miydi?"
Sadako ve Kağıttan Bin Turna Kuşu
Sadako ve Kağıttan Bin Turna KuşuEleanor Coerr · Beyaz Balina Yayınları · 202110,4bin okunma
Reklam
535 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 günde okudu
Bilinmeyen Yönleriyle Filozofların Çılgın ve Eksantrik Hayat Öyküleri
Üniversitede her dönem zorunlu felsefe derslerimiz vardı zaten ilgim de olduğu için keyifle geçerdi dersler ama bu kitabı bilmiyor olmak beni gerçekten üzdü ve kesinlikle büyük bir eksiklik hissettim. Yıllar sonra bu açığı kapatmış olmak bir nebze rahatlatıyor. Kitap
Tayfun
Tayfun
‘un paylaşımlarından dikkatimi çekti -adam
Ünlü Filozofların Yaşamları ve Öğretileri
Ünlü Filozofların Yaşamları ve ÖğretileriDiogenes Laertios · Yapı Kredi Yayınları · 2017278 okunma
Gıdıl İsmet...
Beni merak ediyorsanız bu resimden bana bakın. dropbox.com/s/josp2eiqbczyc... Üzerimde duran küllük, yeşile çalan taşlı çakmak ve yarım bırakılmış bir Maltepe sigarasından ibaret. Gerisi alabildiğine toz, toprak. Unuttular bizi, işe yarar yanlarımızı söküp bir boş tarlaya çektiler hurdamızı. Şimdi kurda kuşa yuva
Benim yazdığım bir hikaye. Akvaryumdaki Balıklar "Hala bir iş bulamadın mı," diye sordu erkek kardeşi. "Hayır," cevabını verdi. Kısa süreli sıkıntılı bir suskunluk oldu devrisine. Rekabet ölümcüldü ama sıkıntı tek taraflıydı. Beriki, hayatın olağan akışına uygun bir şekilde ve sanki kardeşinin keyifsizliğinden haz
Güldürdü :D
Okullar tatil oluyordu. (Zaman düzensizliğine ve dolayısıyla zaman kavramının yokluğuna dikkatinizi çekerim.) Sevdiğim insan sınıfını geçmiş gidiyordu. (Şu 'sevdiğim insan' sözünü duyunca bütün iyi duygularım yok oluyor M.C.'ye karşı.) Tuttum, sevdiğim insana bir bir mektup yazdım tehdit edercesine. Aldı mektubu, koynuna koydu götürdü eve ('Tatlı
Bir Mektup
Reklam
48 syf.
·
Puan vermedi
Tahlil Vazifeleri -9-
Tahlil Vazifemiz vardı... yarım kalmıştı. Şimdi kaldığımız yerden devam ediyoruz. Tahlil Vazifemizin dokuzuncu seansı, Tahrir Vazifeleri -9- ile ilerliyor. Tahrir Vazifeleri -8- kitabında bilime dair geliştirilen söylemleri incelemiş ve kendi cihetimizden yorumlamıştık. Kronolojik akış titizlikle ilerliyor ve İsmet Özel bu defa
Tahrir Vazifeleri 9
Tahrir Vazifeleri 9İsmet Özel · Çıdam Yayınları · 199331 okunma
bir doğum vakti
“Tüm varlığım karanlık bir ayettir benim Seni, kendinde tekrarlayarak Yeşermenin ve çiçeklenmenin Sonsuz gün doğumuna götürecek.” Füruğ Ferruhzad “Sabah döndüğünde bana o pamuklu şekerlerden alıcaksın di mi abi?” Alıcam gönlümün hediyesi tabi ki alıcam. “Peki o gördüğümüz o limon saçlı bebeği?” Alıcam prenses hele bir işleri düzelteyim,
95 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Detaylı bir inceleme oldu, idare ediniz :)
i.hizliresim.com/zja7X7.jpg Evvela incelemeye şu soru ile başlamak gerekiyor: ‘İnsan neyle yaşar?’ Bu sorunun cevabı kitapta anlatılan hikayelerde açıkça belirtiliyor. İncelemenin sonunda bu sorunun cevabını zannımca vereceğim. Tolstoy’un kaleme aldığı ‘İnsan neyle yaşar’ kitabı temelde aynı değerler üzerine oturan, 6 farklı kısa
İnsan Neyle Yaşar?
İnsan Neyle Yaşar?Lev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019190,6bin okunma
Sapık Kadınlar!
Beynimiz de bir algı var "sapık" dendiği zaman sadece akla erkek gelir.. Oysa sapık kadınlar da yok mudur toplumumuzda? Çok garip geldi değil mi okuyunca "sapık kadınlar"(!) Şimdi tasavvur edelim; Bir erkek düşünün ki avret mahallini iyice belli edecek tarzda çok dar bir pantolon giyse, kalçası ve mahrem uzuvları belli olsa
Reklam
295 syf.
10/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Keder, ismini de veren kederli bir güne doğdu. Dedesi Hamdullah Bey’in bu dünyadan göçüp gittiği sırada açtı gözlerini dünyaya. Babası Servet dedesinin ölümünden onu sorumlu tuttu ve Keder koydu adını. Hâlbuki Hamdullah Bey zaten hastaydı. Keder’in iki kız kardeşten sonra erkek olacağı da babası için bir teselliydi ama kız olduğunu öğrenince
Pembe ve Yusuf
Pembe ve YusufCanan Tan · Doğan Kitap · 20146,7bin okunma
344 syf.
·
Puan vermedi
Kitap hakkında birçok olumsuz yorum okudum ve haksızlık edildiğini düşünüyorum bence kitap tek kelime ile muhteşem. kitabı beğenmeyenler, yazarın kalemine laf çatanlar öncelikle durup düşünüp anlasınlar. kitap okumak bu değildir çünkü, hele ki böyle usta bir kalemin yazdığı hiç bir satır boş değildir. uzun tasvirler hikayenin ayrılmaz parçası bize mücellayı anlatan en önemli detaydır. mücella bir çocuk bir genç kız ve yetişkin. bazen çok kızdım ona. yapma mücella dedim. bırak başkasının hayatını. nasılda geçiyor ömür... neyyire hanımın doğru bildiği yanlışlar mücellanın hayatını muallakta koydu. yaşamak ve yaşamamak arasında savaşırken benliği o her şeyden habersiz akşam ajansından haberleri dinledi. üzüldüm. ağladım. mücellayı yaşadım. kitap okumak bu değil midir? nazan bekiroğlu nar ağacından sonra bir kere daha kendine aşık ettirmeyi başardı. "çam ağaçlarının altında, mavi mineye, kır menekşesine, beyaz gelin tacına, güle, suya, ışığa karıştı." son cümlesi kitabın. ben çok beğendim. iki günde bitirdim. sürükleyici bir roman. mücella gibi kızlar kalmaması beni hem üzüyor hem de düşündürüyor. mücella'yı okurken yaşadığınız türkiye'ye şükredeceğinizden eminim. kısacası okuyun.
Mücellâ
MücellâNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 202110bin okunma
Ben Rubi'nin Fikirleri Cenevre, 30 Temmuz Gazetelere şu ilanı verdim: "Birkaç dil bilir, filozof, bekar, sabırlı ve gezgin katip arıyorum. 20 Temmuz tarihine kadar akşamları saat onda, Mon Repos oteline müracaat." Bir müddettir uykusuzluk çektiğimi için, taliplerin sınavı geceyi geçirmeme yardım eder diye düşünüyordum. Altmış üç
AŞK MAHKUMU Onu ilk kez gördüğümde kanadı kırık bir kelebeğe benzetmiştim. Uçmaya çalışan ama uçarken de acısını içinde yaşayan bir kelebeğe… Sanki acısını kabullenmiş gibiydi. Güçlü görünmeye çalışıyordu. Ama bu konuda pek de başarılı değildi. Ortak bir arkadaşımızın evinde verdiği doğum günü kutlamasında karşılaşmıştık. Dikkat çekici bir
Şu alıntıyı da yürütsek? :D
"Söze başlamadan önce derin derin içi­ni çekti, iki elini alnına koydu. Sonra daha sakin bir tavır takınarak şunları söyledi: Bi­liyorsunuz ki ben bilgisizim, budalanın, de­linin, saygısızın, tembelin biriyim. Şu bizim Burgonyalılann dediği soydan bir ipten ka­zıktan kurtulmuş, bir dolandırıcı, bir obur... - Kendinizi amma da güzel övüyorsunuz ha! - Söylediklerimin hepsi tıpatıp gerçeğe uygundur; laf yok. Rica ederim karşı çıkma­yın. Kimse beni kendimden iyi tanımaz."
Rameau'nun Yeğeni, Diderot, Çev. Adnan Cemgil, Yazko,1982, syf. 38-39
196 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.