Ama öylece durdum,ilerlemedim ve boşluğa kulak verdim.Artık ne kenti ne sokağı hissediyordum,ne sokağın adını ne de kendi adımı;burada yabancı olduğumu,tanımadığım bir yerde her şeyden müthiş bir biçimde arınmış olarak durduğumu duyumsuyordum yalnızca;hiçbir amacım,mesajım,bağlantım olmadığı halde çevremde ki hüzünlü yaşamı derimin altından akan kanım kadar yoğun algılıyordum.
Hiçbir şeyin benim için gerçekleşmediği,ama yine de her şeyin bana dahil olduğu duygusunu taşıyordum yalnızca..
hepsi dağılıp gidiyor,İvan İlyiç hayatının zehir olduğu ve herkesin hayatını zehirlediği ve bu zehrin azalmak şöyle dursun gittikçe daha çok bütün varlığını sardığı bilinciyle yalnız başına kalıyordu.
kar yağıyor,yine kar,yine mahşer gibi kar.
sanki güller içinde gülen taze kadınlar,
bana beyaz buseler,beyaz buseler yollar;
sanki güller içinde gülen taze kadınlar.
"Söylesek,yeniden mi söylesek şimdi de
Ben uzun yolları hiç sevmem
Doğacak bir çocuk gibi beklenmeli anılar
Ansızın doğmalı,ansızın ölmeli saniyelerde.)"