Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
kaç kişiyi öldürdüm düşlerimde kaç kilo çekerdi yalnızlık kaç kere ezildim altında yaz yağmurlarının belki de palyaçolar ağlardı pazartesi sabahları her sirk geldiğinde ağlamaklı olurduk hep ağlamaklı olurduk gülünecek halimize
Neyzen Tevfik'i bir gece körkütük yolda gören bir dostu, "Yahu, ayıp sana, bu saatte hala yarı sarhoş dolaşılır mı?"... diye sorar. Babacan üstat hoşgörülü ve hazırcevaptır, dostuna gülümseyerek, "Ne yapalım, bugünkü bütçe tamamen sarhoş olmaya kafi gelmedi" cevabını verir.
Sayfa 175Kitabı okudu
Reklam
....... Vagonlar geliyorlar sallanarak. "-Usta!.." Alaeddin döndü kömürcü İsmail'e "-Ne var İsmail?"
Can Sıkıntısı
Bir müddet durdu. Eliyle gözlüğünü oynattı ve devam etti: “Hiçbir şey istemiyorum. Hiçbir şey bana cazip görünmüyor. Günden güne miskinleştiğimi hissediyorum ve bundan memnunum. Belki bir müddet sonra can sıkıntısı bile hissedemeyecek kadar büyük bir gevşekliğe düşeceğim. İnsan bir şey yapmalı, öyle bir şey ki... Yoksa hiçbir şey yapmamalı.
RÜYA KAHRIM RÜYA ZİNDAN "rüya bütün çektiğimiz rüya kahrım rüya zindan" kısmını ve müziğin melodisini seviyorum. Bazen biri geliyor, konuşmaya başlıyor diyor da diyor işte büyüyor sözleri, büyüyor ağzı
Bu Gemi Ne Zamandır Burada Bu gemi ne zamandır burada Çoktan boşaltmış yükünü Gece de ölmüş, rıhtım da bomboş Mavi bir suyun düşünü uyutur bir tayfa Arkada, güvertede Ah, neresinden baksam sessizlik gene. Yürürüm usuldan, girerim bir meyhaneye İçerde üç beş kişi Yalnızlık üç beş kişi Bir kadeh rakı söylerim kendime Bir kadeh rakı daha söylerim kendime -Söyle be! Ne zamandır burda bu gemi -Denizin değil hüznün üstünde. Belki yarın gidecek Bir anı gelecek bir başka anının yerine. İnsan bazen ağlamaz mı bakıp bakıp kendine.
Reklam
190 syf.
1/10 puan verdi
Sağolsun yazar aşkı resmen piç etmiş. Ben hayatımda aşk'ı bu kadar basit öykülerle anlatan başka bir yazar görmedim. On öykünün her biri kendince sürpriz ! sonlara sahip. On öykü içinde en son, en ucuz, en uzun, en yapay öykünün ismi kitaba ismini vermiş. Ahmet Ümit'in romanlarında olduğu gibi bu öykü de de gereksiz bir sürü ayrıntıyla uzatıldıkça uzatılmış. Bir hafta oldu, son öykü bir türlü bitmiyor anasını satayım. Öykü yapay, karakterler arıza, diyaloglar saçma. Mesela ben 35 yaşındayım, iyi kötü kitap okuyan biriyim, dakikada 47 kelime çağında gevezeliğe sahibim (rakı içerken bu sayıyı kadeh sayısıyla çarpın) ama hayatımda bu kitapta geçen diyalogların/kelimelerin yarısı geçmedi. -Hülasa ne demek ?- Sözümona polisiye kabul edilen eserlerinde olduğu gibi bu öykünün içine de hikayeye hiç bir şey katmayan Osmanlı tarihinden alıntılar ve en iyi balık hangi restorantta yenir, künefenin içine ne kadar peynir konur kim bilir gibisinden reklamlar reklamlar... İnsan kendini hiç mi yenilemez, hep mi aynı geyiği çevirir... Ve bu adam Türkiye'nin en çok satan yazarlarından biri. Vah benim Türk edebiyatıma.
Aşk Köpekliktir
Aşk KöpekliktirAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201214,3bin okunma
Anlatıcı: Fakat fetih işi zora saplanmış. İstanbul'un fethinde sorunlar yaşanıyor. Fatih Sultan Mehmet havlu mu atıyor ne? Allah'tan valide sultan dişli bir dişi. Her güçlü erkeğin arkasında dişli bir dişi vardır. İnanmayan tarihe baksın. Tarihte devam mecburiyeti ve seçmeli dersler vardır. Temize çekerken olayları ak sakallı tarihçiler,
247 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ahmet Haşim 1921'de bir şiirinde "Göllerde bu dem bir kamış olsam," dedi diye "Şiirde nasıl 'kamış' lafını kullanırsın be adam?" denerek arkasından edilmeyen laf, hakaret, eleştiri kalmamıştır. Yıllar sonra Orhan Veli şiiri öyle bir yere getirir ki bir şiirinin sonunu Ahmet Haşim'in bu dizesine gönderme yaparak "Bir de
Bütün Şiirleri
Bütün ŞiirleriOrhan Veli Kanık · Yapı Kredi Yayınları · 202423,9bin okunma
Rakı içilir mi hiç çiçeksiz çiçeksiz ölürüm dükkanları hem kim olsa ölür ispatinin ebesi zulmü ilan edilmiş sokağa çıkar yalnızlığının ut sesi bir fonograf tanzimat fermanında unutulmuş hacivat gelip kahkahalar tarafından iğne ister Yalnız belki çocuklar için atlı gülen tramvayı ölümün cumhuriyete enflasyonu sekiz memeli bir zenne o çirkinim tasviri efkar bir zindan vakitlere açıktır kepengi aşkı memnu ölü teyzesine yazlığa giden kim çocuk pire kasketini deve kimler giyer acaba zehir dükkanları çiçek çiçekçi pera'da Benim ut teyzem de öldü galiba hacivat şimdi şu rakıdan ne diye vergi alırlar sanki.
Reklam
Daha gidilecek yerlerimiz var Şu sohbetini dinler gideriz. Coştukça şarkılar, türküler, sazlar Rakı mı, şarap mı, içer gideriz. Geçse de umudun baharı yazı Gözlerde kalıyor yaşanmış izi Kimseler kınamaz burada bizi Ne varsa hesabı öder gideriz. Söyleyecek sözü olan anlatsın İsterse içine yalan da katsın Yeter ki kendinden, bizden söz etsin Yalanı doğruyu sezer gideriz. Neler gördük neler bu güne kadar Daha gidilecek yerlerimiz var Bizi buralarda unutamazlar Kalacak bir türkü söyler gideriz. Sevgiye var olduk sevdik sevildik Kavgalara girdik öldük, dirildik Bir anlam fırını içinde piştik Anlamlı güzeli sever gideriz.
Bugünlerde bir akşam, şehrin aynalı gazinosuna ve aynaların içine Selim-i salis gibi oturacağım. Önümde rakı... dışarıda akşam. akıntı, kayıklar ve gelip geçen... Meyhanenin kapısından, iki elini gözüne siper edip bakan birisi; '' Bu herif aşık '' diyecek. Saçları perişan, dudakları mürekkepli, hali bencileyin serseri bir kızı Büyük bir
Can Yücel
SAHTE CAN YÜCEL ŞİİRLERİ HAKKINDA !!! Kalibresi düşük şairlerin yazdığı şiirimsi manzumelerin çokça mal edildiği şairlerden biri de Can Yücel. Tam 31 sahte şiirin altında Can Yücel imzası var. Bu sahte şiirlerden biri de ders kitaplarına bile alındı geçen yıl. Prof. Dr. Semih Çelenk, sahte Can Yücel şiirlerinin listesini çıkarmış. Çelenk
“Allah senden razı olsun Süleyman,” dedi. “Benim için dua et.” Kamyonetten onunla indim. Sarıldık birbirimize... Az daha gözüm sulanacaktı. Mevlut toprak yoldan köye doğru yürürken arkasından sevgiyle baktım, hayatının sonuna kadar mutlu olmasını istedim onun. Az sonra kısmetinin bir başka olduğunu öğrenecek elbette, bakalım ne yapacak diye düşünerek kamyoneti buluşma yerimize sürdüm. Eğer Mevlut’un kötülüğünü isteseydim, bazılarınızın sandığı gibi ona kazık atıyor olsaydım, İstanbul’da gece rakı sarhoşuyken Rayiha’yı ayarlayayım diye bana verdiği Kültepe’deki evin kâğıdını ona geri vermezdim, değil mi? Kiracısını benim bulduğum o ev Mevlut’un bütün servetidir."
Sayfa 173 - YKYKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.