SPOILER SPOILER
Kitap içeriği hakkında bilgi içerir.
Allah’ın indirdiği bir kitapta, kutsal bir kitabın incelemesinde “spoiler” da olur mu diyeceksin biliyorum, ama olur. Nasıl mı olur? Bakalım nasıl olurmuş.
Okumadın ki sen bu kitabı, hem de hiç okumadın, onun için çok güzel olur “spoiler”, hatta en rahatsız edeninden. Sana sorsalar en başta
Beni ağlattın Raif Efendi.. Herkes statü içerisinde Hanım/ Bey diye dillendirilirken sen hep Raif Efendi olarak kalmıştın.. Zaten öyle de kalmalıydın Raif Efendi. Kimseyle konuşamayacağına o kadar ikna olmuştu ki bir deftere anlattı tüm ruhunu, benliğini ve kayboluşunu.. Yalnızca bir not defteriyle yaşayabilen, nefes alabilen bir adamdır
Sevgi Soysal, hoş geldin. Seni tanıdığıma çok memnun oldum. Bu 1k bana çok şeyler kazandırdı biliyor musun? İşte onlardan biri de sensin Sevgi Soysal...
Tante Rosa'yı okurken seni merak etmemek haksızlık olurdu. Meğer ne çok çekmişsin. O kısacık ömrüne ne çileler sığdırmışsın. 40 yaşında meme kanserinden ölmek! Nasıl bir haksızlıktır!
Bir öğretmen olarak unutmayacağım bir saçmalığı sizinle paylaşmak istiyorum zira bu mesleği öğrenciden çok diğer unsurların nasıl verimini, enerjisini düşürdüğünü birilerinin söylemesi lazım. Pek çok meslektaşim da benimle aynı dertleri paylasiyordur eminim. Gelelim hikayeye:
Şırnak'ta birleştirilmiş sınıflı bir köy okulunda görev yapiyorum.
YouTube kitap kanalımda Shakespeare'in hayatı, mutlaka okunması gereken kitapları ve kronolojik okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz: ytbe.one/rGxh2RVjmNU
KİŞİLER
Oğuz - Yaşıyor.
Oğuz'un ölü hali - Yaşanacak olan.
Anneannem - O artık bir ölü.
Dedem - O artık bir ölü.
Hamlet - Eski kralın oğlu.
Yaşama sevinci - Hepimizin
---Okumak isteyenleri caydıracak ve yazarın ekmeğine kan doğrayacak yorum içerir.---
Olmayan migrenim tuttu. Soldan soldan kafam ağrıyor şu anda. Son 30 sayfasını uyuklayarak okudum ki kitap bitsin yorumlayım da uyuyayım diye. Ertesi güne bıraksam içim soğuycak, yazcaklarımı yazamıycam çünkü...
bu kitabi tatilde olup yanımda okuyacak bişeyim
Hani bitmesini istemediğiniz güzel şeyler vardır.
Doya doya vakit geçirmek istersiniz ya.
Hani bitmesin diye çabalarsınız...
Bu eseri ben de bu hislerle bitirdim.
Tabi bir yandan büyük merak içerisinde, diğer yandan da keşke bitmese diye diye okudum.
Bu ikilemi yaşarken bir de baktım ki kitap bitivermiş.,
Bu kısımdan sonrası spoiler
YouTube kitap kanalımda hayatımda en sevdiğim kitap olan Niteliksiz Adam'ı yorumladım: ytbe.one/QspgH8phl2k
Oğuz : Oğuz
Niteliksiz Adam 1 : NA1
i.hizliresim.com/y0J3mN.jpg
NA1 : Beni neden buraya getirdin Oğuz?
Oğuz : Ben senin içindeki cümleleri bu kafede çizik çizik ettim NA1. İçindeki matematiksel bir düzenle kurulmuş,
Size yazarı anlatmalı mıyım? Haddim değil deyip susmalı mıyım? Elbette pek çoğunuz benden çok daha iyi biliyorsunuzdur. Hele ki bu eseri okumaya kalkışmış yahut okumuş biriyseniz zaten oldukça aşina olmanız muhtemeldir. O nedenle bu çipil gözlü, ( bizim oraların deyimiyle) bi kucak sakallı adamı anlatmak işlemini pas geçiyorum.
Tolstoy bu
Merhaba dostlar. Günlük hayatımız alışkanlıklarımızı nasıl da etkiliyor değil mi? Yaşadığımız şartlardan dolayı, doyasıya kitap okuyamamanın üzüntüsünü yaşarken, bir yandan da normal şartlarda olmasa da görevimi yaptığım için mutluluk duyuyorum. Çünkü her an birilerinin gazabına uğrayabilir ve görevimden uzaklaştırılabilirim. Görevden
SAYIN OKUR, LÜTFEN KENDİNE GELİR MİSİN?
Bilinçaltım cehennem furyası. Elinde asalarla gezen firari Musalar beynimi ortadan ikiye ayırıyor. Buyrun içeri girin!
WHO AM I?
Ayna ayna söyle bana var mı kendime kendimden başka kendim. Bak lütfen yüzüme. Göz temasından kaçındığın silüet benim. Beni bana göstermekten kaçındığın için bir yumrukla ikiye
diyebilirsin ki, bir insanı, fotoğraflarından ve hakkındaki haberlerden ne kadar tanıyabilirsin? haklısın. belki de çok az..
o zaman şöyle demeliyim: seni az tanıyorum.. az..
sen de farketin mi? az dediğin küçücük bir kelime. sadece a ve z. sadece iki harf. ama aralarında koca bir alfabe var. o alfabeyle yazılmış onbinlerce
kelime ve yüzbinlerce cümle var. sana söylemek isteyip de yazamadığım sözler bile o iki harfin arasında. biri başlangıç, diğeri son.
ama sanki birbirleri için yaratılmışlar. yan yana gelip de birlikte okunmak için. aralarındaki her harfi teker teker aşıp birbirlerine kavuşmuş gibiler.
senin ve benim gibi.."
Öncelikle yazarın okuduğum ilk kitabı, ilk başlarda şaşırarak sayfalarını çevirmiş hatta cümleleri okurken zorlanmıştım çünkü; Yazar eserinde sadece nokta ve virgül kullanmış diğer hiçbir noktalama işaretlerini kullanmamıştı. İlk başlarda zorlansam da sonradan alıştım bu duruma. Ayrıca kitapta karakterlerin isimlerinin olmadığına da dikkat çekmek