Merhaba, bugün bu kitabı biraz eleştireceğim. Katılan olur olmaz, bu yazıcaklarım bir ‘tarihçi’ olarak benim düşüncelerim.
Semerkant romanı malum çok popüler bir kitap. Ben popüler olan kitapları pek okumayı sevmiyorum, ama bu kitabı İlber Hoca tavsiye ettiği için okuma gereği duydum. Eleştirime geçmeden önce kısaca kitaptan bahsedeyim.
~
Kitap,
Kafka iyi bir yazar olmasının yanında, aynı zamanda iyi bir gözlemcidir. Dönüşüm kitabı ütobik bir kitap olmakla beraber, bu kitapta da anlatmak istediği alt metinde eleştirel bir kavram ve özgürlük temasına vurguda bulunmuştur.
Kitapla ilgili önemli bir anektot ise: Kafka bu kitabında bir böcek resminin kullanılmamasını rica etmiştir. ( Neden
Kitabı elime ilk aldığımda farklı bir duyguya kapıldım. Bunun sebebiyse meşhur “Vatan Şairimiz Namık Kemal”di. Hayranı olduğum bir yazardır “Namık Kemal”. Sürgün yıllarında son günlerini yaşarken elinde “Victor Hugo’nun Sefiller” kitabı varmış. Bu kitabı okurken gözlerini yummuş hayata. “Hürriyet Kasidesi” gibi devasa bir şiiri o zamanın
Modern ve aydınlık bir ülke olabilmenin kendi özünden, kendi değerlerinden güç almak ve kendi kendine yetebilmekten geçtiği gerçeğinden hareketle kurulmuş devrinin çok ötesinde bir eğitim öğretim kurumuydu köy enstitüleri. Faaliyette bulunduğu kısacık sürede toplumun kendi değerlerine sahip çıkarak neler başarılabileceğini göstermiş oldu. Haliyle
1000kitap'ta 3 yılım geçti, dile kolay. Çeşit çeşit insan tanıdım, tanıyabileceğim bazı en garip insanları da bu sitede tanıdım ama her şeye rağmen burada bulunması o kadar keyifli ki.
Bu 3 yıl bana pek çok konuda fayda sağladı. Pek çok değerli insan edinip, çok değerli kitap buluşmalarına katıldım. Şimdi ise amaçladığım şey aslında
Neden Tolstoy okumalı?
Zamanında çok yakışıklı bir topçu subayı olduğu için mi?
Üşenmemiş 1800 sayfalık kitap yazmış diye mi?
En bilinen iki Rus yazardan ismi daha kısa olanı diye mi?
Hristiyanlığı yerin dibine sokarken Müslümanlığı yücelttiği ve o kadar iyi gizlendiği için Rusya'da halen bulunamayan Hz. Muhammed kitabını yazdı diye mi?
Ak
Bir nükleer savaş tehdidi yaşayan İngiltere, çocuklarını güvene almak için onları bir uçağa yerleştirerek ülkeden uzaklaştırmak isterler. Fakat uçak bilinmeyen bir sebep ile ıssız bir adaya düşer. Kazada uçakta kalan bütün yetişkinler hayatını kaybeder ve sadece çocuklar hayatta kalır. Çocukların yaş aralığı ise 6-12 arasındadır.
Çocuklar adaya
1.GÜN
Siteye üye olur. Hemen okuduğu kitapları eklemeye başlar.Genellikle " Kürk Mantolu Madonna" ilk eklediği kitaptır.
Ardından rastgele kişileri takip etmeye başlar. Erkek ise takibe dönen sayı üçü beşi geçmez.Kadınsa bu sayının onu bulduğu görülmüştür.
Takip ettikleri: 55
Takipçileri: 5
2.GÜN
Artık kitap incelemeye hazır
13 Eylül 2017 Çarşamba..."Karanlığı sevmiyorum. Çünkü hatırladığım ilk şey karanlık..." cümleleriyle başladı Shaula yolculuğum, 28 Eylül 2019 Cumartesi günü "Bu kitabın sayfalarını çevirerek, bu satıra kadar gelmiş olan sevgili okuyucu, en büyük teşekkürü sen hakediyorsun. Çünkü hayallerimizi paylaştık." cümleleriyle sona erdi.
youtube.com/watch?v=01ghGqx...
Barış Özcan, linkini paylaştığım videoda tüm zamanların en çok satan kitaplarından bahsediyor ve bu kitaplardan birini hiçbir zaman okuyamayacağımızı söylüyor. Videoyu izlemeyenlerin ilk aklına gelecek ihtimal yasaklı bir kitap olması ama durum hiç de öyle değil. Hiç yazılmamış, var olmayan bir kitabın çok satanlar listesine nasıl girdiğini anlatıyor. Evet, birçok konuda olduğu gibi kitap seçimi yaparken de toplumda oluşan genel algılardan çok etkileniyoruz. Hatta seçimi bırakın, kitabı okuduktan sonra beğenip beğenmeyeceğine bile bu algılara göre karar verenler azımsanamayacak kadar fazla. Felsefenin Tesellisi kitabında " Aslında biz, ustalıkla büyütülmemiş, şişirilmemiş hiçbir şeyi değer kabul etmeyiz." diyor Alain de Botton.
İlk kitabını yayımlayan bir yazar olarak maalesef bu durumdan ben de fazlasıyla etkileniyorum. Kitabımı okuyanların geri dönüşleri çok olumlu ama kapitalist sistemin çarkları arasında, tanıtımı ve reklamı yapılamadığı için yeterli okuyucu sayısına ulaşamıyor. Yeterli okuyucuya ulaştığında eğer beğenilmezse kaybolup gitmesine razıyım. Ve en büyük umudum bu uygulamayı kullanan kitapseverler. Umarım bu yazıyı sonuna kadar okumaya katlanan kitapseverler kitabıma bir şans verir ve kitap alırken, piyasaya göre fiyatını düşük tutmaya çalıştığımız ( Ortalama 20 TL) kitabımı sepete ekleme inceliğini gösterir.
Tersine DünyaMustafa Kızılkurt · Sapiens Yayınları · 0284 okunma
Cengiz Aytmatov'un sanırsam okuduğum dördüncü kitabıydı ve bariz şekilde bir ayrıntı dikkatimi çekti. Sevgili yazarımızın dört kitabında da savaş, illa ki bi yerlerde geçiyor. Aileler savaşlardan etkileniyor veya oğullarını savaşa gönderiyorlar. Hep bir çekilmişlik havası var. Sonra kendimce zor olmayan bir sonuca vardım. (Aslında bu sonuca herkes
İnsanın kitabına dair inceleme yazısı kaleme alabilmesi, ne kadar etik ve objektif olabilir tartışılır. Onun için şu an kendimi çok tuhaf hissediyorum. Bundan ötürü sizinle sohbet havasında bir inceleme yazısı kaleme almak istiyorum.
Şiirimdeki üst bilinç, bilinç akışı tekniği, gotik tema, katmanlı biçem, şiir içi dinamikleri ayakta tutan söz
Evveliyetle söylenmelidir ki Huzur’u okumak iç nizamın düzenli işleyen çarklarına pas bulaştırmaya atılan ilk adımdır. Eğer öncesinden, benim gibi, iç nizamınız paslanmaya başlamışsa bu oluşumun daha hızlı gerçekleşeceğine inanılmalıdır. 1 günlük anlatı zamanının arasına sıkıştırılan 1 yıllık anlatılan zamanın; büyük bir aşkın gölgesinde koca bir
"Bu yerlerde trenler doğudan batıya, batıdan doğuya gider gelir... Gider gelirdi..."
400 sayfalık kitap sadece tek bir günde geçen vakti anlatıyor. Fakat o tek gün hikaye içerisindeki kahramanların anılarıyla uzun zaman dilimlerine ayrılıyor.
Kısacası şöyle diyebiliriz; bir gün içerisinde geçen o vakit yüz yılları göğsüne