ve öleceğimi düşünüyorum.
Kederli bir yalnızlık doluyor içerime ölümünü düşünen bir insanın yalnızlığı
sevgisiz ve nefretsiz.
Kopuyor insanlarla alakam
anlıyorum ki ölümde bir başımayım.
Sonra hesap ediyorum,
kırk sekiz yaşındayım,
en fazla yaşasam yetmiş beşine kadar
daha yirmi yedi senem var demek
Ölçüyorum geçen kırk sekizle kalan yirmi yediyi
kepazelik.
Ne tuhaf şey, ne tuhaf şey
en fazla yirmi yedi sene
ve bir varmış bir yokmuş...
Sayfa 369 - Yapı Kredi Yayınları, 7. BaskıKitabı okudu
Çünkü yaşadığım onca şeyden sonra bir de rahat ölüm istiyorum ya, kendime gülüyorum. Sanki her şey yolundaymış gibi, bir de ölümde bile rahatlık istiyorum...
"Ne denli kıskanç olduğumu tahmin bile edemezsiniz. Ya benimle gelip beni ölünceye kadar severseniz ya da nefretinize rağmen yine benimle gelir, ölümde de ölümden sonra da benden nefret etmeyi sürdürürsünüz. Benim duyarsız tabiatımda hissizlik diye bir sözcük yoktur."
Zaman geçiyor. Bizler zamanın içinde yüzdüğümüz halde zamanın geçişini değil de, o geçtikten sonra, sadece geçmiş olduğunu hissedebiliyoruz. O da şakağa düşen aklarda, alnımızdaki kırışıklarda, bele yapışan ağrılarda, nihayet hastalıkta, ölümde...
"YAŞAMLA ÖLÜM ARASINDAKİ YAŞAMI ÖLDÜRMEK İSTİYORUM
Ayakuçlarım soğuk, gece ayaz, kış mevsimi kendini yavaş yavaş gösteriyor, kurumuş dallardan belli... Tam da böyle bir akşamdan, herkese merhaba...
Ne yazacağımı bilememenin yanı sıra, başlığa takılıyor gözüm her seferinde. Başlık, ağır anlam yüklü olsa da akşam karanlığı çökmeden beliren
Artık bundan sonra, yaşam işleri öyle. düzenlenmiştir ki, rahip heryerde onsuz-edilemezdir; yaşamın her doğal olayında, doğumda, evlenmede, hastalıkta, ölümde (kurbanlardan, «ekmeğin bölünmesi»nden hiç söz etmiyoruz), bu kutsal asalak orada hâzır ve nazırdır, bütün bu işleri doğallıklarından çıkarmak: onun dilinde, «kutsamak» için... Çünkü kişi şunu kavramalı: her doğal töre, her doğal kurum (devlet, yargı düzeni, evlilik, hasta ve yoksulların bakımı), yaşam içgüdüsünden çıkan her gereksinim, kısacası, kendi içinde değeri olan herşey, rahibin asalaklığınca (ya da «ahlaki dünya düzeni»nce) temelden değersiz, değere karşıt kılınacaktır : sonradan bir kutsama gereklidir, —bir değer verici güç gerekir, doğayı bu açıdan değilleyen, bu yolla da ilkin bir değer yaratan bir güç...
...her şey değiştiği halde sonra tekrar eski şeklini alıyor. Doğrusunu konuşursak değişen birşey var mı? Adlar değişiyor, o kadar. Gerçek değişiklik ölümde. Her şey değişiyor onunla...
''Mükemmeliyet arayışında olmanın kendisi sorun değil ama mükemmelin ne olduğu bir kere tanımlandıktan sonra, işte orada sorun başlıyor çünkü devinim duruyor.
O anlamda, mükemmelliyet ölümlüdür çünkü ölümde de değişim yoktur.''