Çöküş: Devlet-i Âliye-yi Osmâniyye...!
Yıkılış ve Kurtuluş!
“Siyasal bağımsızlık, adlî, ekonomik ve malî hayatımızı yok etmeye ve sonucunda yaşama hakkımızı ortadan kaldırmaya yönelmiş <Sevr Antlaşması> bizce YOKTUR!”
Mustafa Kemal Atatürk (1921 - Atatürk’ün S.D.I1I, s. 16-17)
*
Uyarı: *Spoiler olma ihtimali olduğu iddia edilen bilgiler olabilir. Bunu kabul ederek
New York’ta Geçen Bir Aile Dramı: Sokak Kızı Maggie
“Belli ki kötü adamlar iyiliğe karşı içten içe bir hayranlık duyuyorlardı.” (sayfa 44)
1. Yazarın Hayatı Hakkında Kısaca:
19. yüzyıl sonu Amerikan Edebiyatının önemli isimlerinden olan 
Stephen Crane, 1871 yılında doğdu. 1900’de ölen yazar kısa sayılabilecek olan yaşamına birçok eser sığdırmayı başardı. Edebiyatla uğraşmadan önce gazetecilik yaptı ve
Zabit ve Kumandan ile HasbihalMustafa Kemal Atatürk · İş Bankası Kültür Yayınları · 20061,530 okunma
zabit ve kumandan, zabit ve kumandan ile hasbihal, hasbihal ile hasbihal.
okumuş olduğum 
Zabit ve Kumandan ile Hasb-ı Hâl kitabı dizin içeriği sıralaması olarak Mustafa Kemal Atatürk 'ün 
Nuri Conker 'in yazmış olduğu kitaba gerek nazire yaparak gerekse onunla hasbihal (söyleşi) yaparak oluşturduğu metin ve devamında Mustafa Kemal Atatürk 'ün nazire/hasbihal yaptığı kitabın 
Zabit ve Kumandan metninin yer alması şeklinde oluşturulmuş.
ben ise adı geçen bu kitap/lar
Zabit ve Kumandan ile Hasb-ı HâlMustafa Kemal Atatürk · Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı Yayınları · 20101,530 okunma
Yunan isyanı senetlerinin Londra borsasındaki değeri, Yunanistan'ın savaş meydanındaki başarılarına ve başarısızlıklarına göre inip çıktı. Türklerin zamanla savaşta üstün geldiği ve isyancıların yenilmesi an meselesi olduğunda, hissedarlar tüm paralarını kaybetme riskiyle karşı karşıya kaldılar. Onların çıkarı milli çıkar anlamına geldiğinden, İngilizler uluslararası bir filo hazırlayarak Osmanlı'nın ana donanmasını 1827'de Navarin'de batırdı. Sonuçta, yüzyıllardır süren boyunduruktan sonra Yunanistan nihayet özgürdü, ancak özgürlük ülkenin asla ödeyemeyeceği bir borç yükü karşılığında elde edilmişti. Bağımsızlıktan sonra Yunan ekonomisi, on yıllar boyunca İngiliz finansörlere bağımlı kaldı.
Osmanlı hükümeti acaba neden ittifaka ( ve savaşa ) bu denli hevesliydi? Anlaşılan en önemli etken, Balkan Savaşı’nın kayıplarını gidermek umuduydu. (...) Başka etkenler de akla geliyor. Bir tarafla müttefik olunmazsa, büyüklerin Osmanlı ülkesini aralarında paylaşacakları korkusu bunlardan biriydi. Bir diğeri parasızlıktı. Savaş bittiğinde Cemal Paşa, Yakup Kadri’nin neden savaşa girdik sorusuna, “Aylık vermek için” diye yanıt vermişti. (...) Savaş boyunca Almanya Osmanlı’yı borç parayla destekledi.
