Ben bir kitabı okurken yada eleştirirken kitabın başka kitaplarla veya yazarın başka eseriyle eleştirilmesini uygun bulmuyorum.
Okuduğumuz kitabı elbette eleştirebiliriz lakin bunu kitabın kendi konusuyla, karakteriyle, herhangi bir olayıyla eleştirmek gerektiğini düşünüyorum.
Kitap hakkında okuduğum kötü yorumlar beni çok üzdü, "Kürk Mantolu Madonna" kitabı bir anda bu kadar popüler olmasaydı kim bilir kaç kişi ulaşacaktı yazarımıza.
Peki ya Yusuf ?
Kaç kişi yaşadı Yusuf'u ?
Bakın kaç kişi "okudu" demiyorum.
Yusuf'u okumayın, yaşayın isterim. O kadar naif o kadar özel ki Yusuf, kelimeler yetmez övmeye, anlatmaya..
Geç bile kaldım okumaya..
Yusuf'u Sabahattin Ali'nin ilk romanı olduğunu sonradan öğrenmiştim.
Yıllar önce yazılmış fakat hala konusuyla günümüzü tam anlamıyla yansıtan bir eser.
Bir köy romanı, anadolu romanı..
Edebi yönden keyif alarak okuduğum bir eser oldu.
Okurken Yusuf'u yaşattı bana onun ağır psikolojisini, hayata karşı verdiği mücadeleyi, sabrını, sükunetini, atını sürüp kaçışını bıraktı bende.
Kitaptaki betimlemeler o kadar başarılı ki kendimi sürekli olaylarla iç içe buldum.
Başlarda osmanlıca kelimeler fazla olduğu için biraz zorlanılabilir ama konunun akışına göre anlayabiliyorsunuz.
Ben Yusuf'u okumaya gerçekten doyamadım büyük bir eksiklik hissettim kitabım bitince.
Yusuf hayattan o kadar uzak ve suskun ki okurken bile hissedeceksiniz.
Kısacası, Yusuf'u yaşayın lütfen. Saflığına, temizliğine, o derin suskunluğuna hayran olacaksınız.
Kitap hakkında düşüncelerim bunlar.
Mutlaka yaşayın Yusuf'u geç kalmayın..