Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir bahar günü,kül rengi gökyüzü altında,rüzgar sokaklarda geçen yıldan kalma üç-beş eski yaprağı sürüklerken,kenar mahallelerde dolaşsam seninle,günlerden de pazar olsa.
İçinde yaşadığımız kültürde, çoğunluğu oluşturan çevreye yönelik insanlar için yalnızlık öyle ürkütücü bir durum olarak algılanır ki, bu korku, insanın arada bir tek başına kalmasının olumlu yönlerini görebilmelerine fırsat vermez. Çok önemsiz durumlarda bile, örneğin güzel bir pazar günü ailenin diğer üyeleri dışarıda gezmeye gitmişken soğuk algınlığından ötürü günü yatakta geçirmek zorunda kalan biri yalnızlıktan yakınabilir ve kendine acıyabilir. Oysa bu insan aslında kimsesiz ve yalnız değildir; geçici olarak tek başına kalmıştır. Farklı bir düzeyde olmakla birlikte benzer bir durum, çok sevdiği bir yakınını yitirmiş insanlarda görülebilir. Bu insanlar, yalnız kalmış olmanın acısıyla baş edebilmek için, yitirdikleri insanın özelliklerini kendi benliklerine mal ederek o kişinin davranışlarını, görüşlerini benimser, hatta bazen o insanın yarıda kalan sorumluluklarını ve etkinliklerini üstlenerek sürdürürler.
Reklam
«İdeal bir defter aynı zamanda karaokedir. İdeal bir defter çocukluğunda bardak altlığı olarak kullanılmaya, yetişkinliğinde kapı sıkıştırmaya yarar. İdeal bir defter üreme çağında geç bile olsa iki sayfasını açar, hatta bir pazar günü sabaha karşı açar sayfalarını. Tıpkı şu anda olduğu gibi. İdeal bir defter telefondur da. İdeal bir defter bir ofisin ortasında bir Yunan dönüşümüne olanak sağlar. Çalıştığım ofisteki gibi. İdeal bir defter üçüncü şahısta yazılmaz, birinci ya da ikinci şahısta da yazılmaz, üçünde birden yazılır çünkü idealdir. Fiil çekimleri de aynı kaderi paylaşır. İdeal bir defter kısa, bölük pörçük, tutarsız, uzun veya rastlantısaldır. Öyle olmalı, çünkü defterlerin yüce babası Hermes'tir.»
Sayfa 20
Trabzon'un Fetih Yıldönümünde Sümela Manastırında Ayin
Sümela Manastırı, 1923 yılında yapılan nüfus mübadelesinin ardından boşaltılarak ibadete kapatılmıştır. Kültür ve Turizm Bakanlığından alınan özel iznin ardından 88 yıl boyunca ibadet yapılmayan Sümela Manastırı, 15 Ağustoz 2010 Pazar günü tarihi günlerinden birini yaşar. Manastırda yıllar sonra Patrik Bartholomeos yönetiminde bir ayin yapılır. Ayinin tarihi için 15 Ağustos gününün seçilmesi oldukça dikkat çekicidir. Zira 15 Ağustos 1461'de Fatih Sultan Mehmed Han'ın Trabzon'u fethederek Bizans İmparatorluğu'nun uzantısı olan buradaki Rum İmparatorluğu'nun varlığına son verdiği çeşitli tarih kaynaklarında zikredilmektedir.
Sayfa 315Kitabı okudu
Çağımızın hastalığı:)
anasının boyalarını çalıp sürerek mektebe gelen bir kızın başka bir kıza, tırnaklarını biraz uzatmış diye kinayeli laflar söylemesi; oğlan çocuklarla pazar günü gezmeye gidip bütün şehre yayılacak kadar kepazelik çıkaran ve bu yüzden daha iki gün evvel inzibat meclisine çıkıp bir hafta mukavvat tart alan bir zavallının aman yarabbi! hiç utanma kalmamış... Ayşenin Ahmetle gezişine bakın! demesi sadece gevezelik ve düşüncesizlik olamazdı.."
Pazar günü...
Pazar gününün cumadan bakıldığında sonsuz bir mutluluk imgesi olarak göründüğünden söz etmişti bir arkadaşım. "Asıl mutluluk," diyordu, "cumanın kendisinde, yani mutluluğun görülebilir olduğu yerde. Pazarın ışığı oraya vurmuştur. Bu yüzden cuma parıldar, ışır; pazarın kendisiyse söner."
Reklam
Her akşam onun ayaklarındayım, ona bakıyorum. Ona hayranım. Öylesine güzel ki önünde diz çökmek istiyorum. Bazen bir güvercin omzuna konuyor. Fazla hoppa değil, güzelleşmek için çaba harcamıyor, güzel olduğunu bilmiyor. Pazar günü Latince şarkı söylüyor. Gizemli. Sade, Roma döneminden. Bu benim köyümün küçük kilisesi. O XI. yüzyıldan, ben XX. yüzyıldan. O benden dokuz yüz yaş büyük. Yaş farkı duyguları engellemiyor.
Sayfa 69 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Anneler Günü
Batı Virginialı öğretmen Anna Jarvis 9 Mayıs 1905'te annesini kaybetti. 1907 yılında annesinin ölüm yıldönümünde evine çağırdığı arkadaşlarına her yıl Anneler Günü adı altında ülke çapında kutla­ma yapılması önerisinde bulundu. Amerika'nın önde gelen kumaş tüccarlarından John Wanamaker'ın mali desteğiyle çalışmalara baş­landı. 1908 baharında Anna, annesinin yirmi yıl din dersi verdiği Grafton'daki Andrews Methodist Pazar Okulu'na önerisini kabul ettirdi. 10 Mayıs 1908'de ilk anneler günü Grafton'da 407 çocuk ve an­nelerinin katılımıyla kutlandı. Anna vaazdan sonra bütün anne ve ço­cuklara karanfil dağıttı; kendi annesi en çok bu çiçeği seviyordu.
Uzun bir pazar günü daha geçip gitti, anne şimdi toprağın altında yatıyor, ben işime döneceğim, sonuç olarak değişen hiçbir şey yok, diye geçirdim içimden..
22 Ocak 1950 pazar günü, oğlum Mustafa, çok tuhaf denilebilecek bir biçimde dünyaya geldi:
Reklam
"Olasılıklar yerine geçmişimdeki gerçeklikle var, sadece yapılan işleri değil, aynı zamanda hissettiğim sevginin ve cesaretle katlandığım acıların kayıtları var. Bu acılar, kimsede kıskançlık uyandırmasa bile benim en büyük gurur kaynaklarımdır." Kitapta yazdığım alıntıdan önceki birkaç cümleyi okuduğumda 'ya ben de yaşlandığımda genç birini görüp de kıskançlık hissedersem' kaygısı yaşadım birkaç saniyeliğine. Yaşadığımız hiçbir anı tekrar yaşayamayacak olmak çok kötü... 28 Nisan Pazar 2024 günü saat 04.48'i bir daha yaşayamayacağım mesela. Ama bu yaşadığım an hep benimle kalacak ve benliğimin bir parçası olacak, tıpkı yaşadığım diğer anlar gibi. Benliğimin içine neleri kattığım çok önemli, zaman çok önemli, onu neyle geçirdiğim çok önemli. Yaşadığım her şey "başkalarında kıskançlık uyandırmasa bile benim en büyük gurur kaynaklarımdır"
Sayfa 126Kitabı okudu
VEZAN - İyi ama, onlar hangi yüzle görünecekler bir daha? SABRİ - Onların yüzü maske. Değiştirir, değiştirir, ortaya çıkarlar.
"Neyse ki pazar günü birlikteyiz; beş altı saat, konuşmak için çok kısa, susmak, el ele tutuşmak, bakışmak için yeterince uzun bir süre..."
Sayfa 193Kitabı okudu
... Politik katliam başlanmadan önceden beri o, hüzünlü ekim sabahlarını, ölenlere acımakla ve Tanrı pazar günü dinlenmemiş olsaydı dünyayı tamamlamaya vakti olurdu diye düşünmekle geçirmişti.
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.