Üçüncü Dünya Savaşı sonucu dünya üçe bölünmüştür: Okyanusya, Avrasya ve Doğu Asya. Hikayenin konusu; Okyanusya’da geçmektedir. Okyanusya iktidar partisinin sloganı “Savaş barıştır, özgürlük köleliktir, cahillik güçtür”. Gerçeklik duygusu partinin “çiftdüşün” olarak adlandırdığı bir düşünce biçimi ile manipüle edilmektedir. Çiftdüşün, iki çelişik
HER ŞEYİ FAZLASIYLA ANLAMAK BİR HASTALIKTIR.
Edebiyatın psikoloğu olan, çağ açıp çağ kapatan, yeni bir tür oluşturup o türün bir mevsimi olan yazarın koltuğunun karşısındayız. Israrla kaçan aynamızı yüzümüze tutuyor. Bu eser bir tutum olarak, modern Rus toplumunun kaçınılmaz olarak ürettiği türden sorunların bir örneği. Rasyonel egoizm ve diğer
|•Tesettürde en çok yapılan 5 hata•|
✨️El ve ayak bileklerinin görünmesi! Tesettüre bu bölgelerde dahildir. Açık olmaması gerekir.
✨️Saçlar tamamen kapatılmalıdır. Bone altından gözükmemesi gerekir.
✨️Boyun bölgeside tesettüre dahildir. Bone tarzı örtünme doğru değildir.
✨️Giyilen kıyafet vücut hatlarını belli etmemeli.
✨️Yeterince bol ve uzun olmalı. Dikkat çekici renkte olmamalı.( Koyu renkler tercih edilebilir)
✨️Tesettür sadece kıyafetle sağlanmaz, davranışlara da yansımalı.
✨️ Özelliklede dışarıda karşı cinsin bulunduğu ortamlarda ciddiyet ve ölçülü davranmaya dikkat edilmeli.
YouTube kitap kanalımda 1984 kitabını önerip distopya türünü anlattım:
ytbe.one/DNo1wRTFR1g
"Who are you to wave your finger?
You must have been out your head!"
"Sen kim olduğunu sanıyorsun da bana parmağını sallıyorsun?
Kafayı sıyırmış olmalısın!" Tool*
UYARI : Bu inceleme yazılırken hiçbir kitap yakılmamış,
📜
Kayboldum..
Önümdeki her yol girilebilir,
Çıkanı çıkmayanı yazmamış kimse duvara,
Hem hep duvar yazılarının üstünü bir ton koyu renge boyamışlar,
Geceden sevildiğini öğrenen genç kızlar mutlu,
Bir ben kayboldum bir genişleyen bir daralan düzlüklerde..
Düzlüklerden yansıyan kendimde sırma renkler görüyorum,
Solgun dudaklarım kürenin içine hapsolmuş biblo kadar kötü,
Kayboldum..
Bomboş, anlatamıyorum..
Bağırsam yankı yapacak dağ yok,
Koşsam kucak açacak dağ yok,
Yoruldum desem yaslanacak
Kucak açıp örtünecek dağ yok,
Kayboldum..
Siyah beyazdan ibaret olan
Çocukların heyecanla izlediği karıncalı ekranlardayım,
Nereye koşsam heba edilmiş ağırlıkları taşıyorum,
Kendi renklerim bile solmuş yıpranmış ben gibi,
Kaybolmuş,
Arıyorum,
Bulamıyorum..
~7 Ağustos~
Size yalnızlığı kim öğrettiyse yanlış öğretmiş. Yalnızlık öyle soslanacak, hava atılacak, caka satılacak, sağda solda parlatılıp satılacak bir şey değildir. Şikayet edilecek bir şey değildir, övünülecek bir şey de değildir.
Seçilmiş yalnızlık diye bir şey olmaz. Yalnızlık dediğin içine düştüğündür, itildiğindir. Öyle bir lüksmüş gibi "abi
Beni en çok şaşırtan yazarlardan biridir Murat Menteş. Sadece iki kitabını okumakla yazar hakkında bir şeyler söylemek ne kadar kabul edilir bilmiyorum ama dün artık inceleme yazacağım dedim kendime.
Öncelikle kitabın kapak tasarımı fazlasıyla orijinal ve başarılı. Kapağında silahlar, uçaklar, televizyonun içinde kovboy şapkasıyla bir elinde
4. En sevdiğim rengi soruyor arkadaşlarım. Mor diyorum, mosmor. "Bir çocuk küçükken en çok neyi görse, sever onu" diyordu anneannem. Büyüyünce nefret edecektir belki. Böylece sevgiyle nefret arasındaki uçurumda yitip gider. O uçurumda sağ kalmaya çalışırken, yeni yeni insanlar tanıdım. Yeni hayatlar dokundu hayatıma. Yeni renkler gördüm ama üzerime en çok mor yakışır benim. Bileklerim, dizlerim hep mordu. Bedenimin bir parçası olmuştu. Küçükken. Senin sayende. Acısını da hissederdim. Renklerin canı varmış diye düşünürdüm hatta. Şimdi düşünürken buruk bir tebessümden öteye gitmiyor. Artık anlıyorum, baba. Sevdiğin için değil nefret ettiğin için vermişsin o desenleri ruhuma. Seni unutmama engel olan şey de bu sanırım. Korkarım ki ne bu dünyada ne de öbür dünyada seni unutamayacağım. Bunu kendime itiraf etmek çok zor ama önemli olan seni nasıl hatırladığım. En azından bunun için teşekkürler.
1. #110296058
2. #111079238
3. #111414703