Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bozuluşu bugünlerde aramamalı. Bozuluş, Rönesans'tan kök almakta. Daha doğrusu, Rönesans atılımının enerji tükenikliği sınırına varmış bulunuyor Batı.
“Avrupalı anlamıyla güzellikte hep önceden düşünülüp taşınılmış, tasarlanmış bir yan vardır. Her zaman estetik bir hedefimiz ve uzun vadeli bir planımız oldu. Batılı bireye yıllarca uğraşarak bir gotik katedral ya da Rönesans dönemi piazza'larını inşa etme imkanını veren buydu işte. New York'un güzelliği tümüyle farklı bir temel üzerine kurulu. Amaçlı değil. İnsan tasarımından bağımsız olarak, dikitlerle dolu bir mağara gibi fırlayıp çıkıvermiş. Kendi başlarına çirkin biçimler rastlantı eseri olarak, işin içinde hiçbir amaçlılık olmaksızın, öyle inanılmaz ortamlarda çıkıyorlar ki karşımıza, birden harikulade bir şiirle ışıl ışıl parlayıveriyorlar.”
Reklam
Rönesans İtalyası
Pezzo di merluzzo, kum torbası. Asil erkeklerde moda. Apışaralarına yerleştiriyorlar. Çükü kalkmayanlara da kumunu kaybetti derlermiş..
Sayfa 570Kitabı okudu
Rönesans yazarı Giovanni Pico'nun öğütlediği gibi; Kendini, kendin seçeceğin kalıba dökerek şekil ver.. Başkalarının senin için hazırladığı kalıba göre değil...
İnsanın gayesi insan, hayatın gayesi hayat, süratin gayesi sürat, düşünmenin gayesi düşünme, sporun gayesi spor, yemenin gayesi yemek, şehvetin gayesi şehvet, ticaretin gayesi ticaretten başka ne olabilirdi? Kendi merkezi etrafında her gün biraz daha süratle dönmekten başka bir şey yapmayan insan, atlıkarıncada gözlerini kapayan çocuğun kilometrelerce uzaklara gitmesi hayalîne benzer bir ilerleme vehmi içindedir. Ben’inin tatmin edildikçe artan ve her gün biraz daha maddî bir mahiyet alan isteklerini karşılamaktan başka neye çalışıyor? Eğer bugün, eski Yunan düşüncesinin tazelenmesine borçlu olduğumuz bir klâsik temelli kültürümüz ve Rönesans dehalarından gözlerini ayırmayan güzel sanatlarımız varsa, belki de, Eflâtun otomobile ve Michel- Angelo uçağa binmediği içindi. İki bin sene sonra bugünkü kültürümüzden ve sanatımızdan adi bir pragmatizm ve daha soysuzlaşmış bir sürrealizmden başka bir şey kalacağına emin misiniz? Ben eminim. Çünkü Matmazel Noraliya’nın koltuğu vardır. Bu, bir isyanın ve insan düşüncesi kadar yeni bir aydınlığın sembolüdür. Aranırsa dünyanın başka bir köşesinde böyle gizli azizler hâlâ bulunur. Noraliya’nın defterinde, şimdi cümlelerini aynen hatırlayamadığım ve kime ait olduğunu da unuttuğum söze inanıyorum. Şöyle bir şeydi: “Bu dünyada kendisini iyiliğe ve güzelliğe veren bir tek kişi de kalsa, evler, memleketler ve insanlar yine bahtiyar olurlar”.
Sayfa 205Kitabı okudu
Pencz'in Rönesans erkeği tablosu. Beyaz kıvrımlı ipek fuları, altın işlemeli sarı yeleği, atlas gömleği ve aşağı sarkan siyah kemerinin ucunda, şalvarın altından kabarmış, ahtapot başı büyüklüğünde yükselti. Andrea'yle şaşkınlığımıza güldü. "Pezzo di merluzzo, kum torbası. Asil erkeklerde moda. Apışaralarına yerleştiriyorlar. Çükü kalkmayanlara da kumunu kaybetti, derlermiş."
Sayfa 570 - Everest Yayınları
Reklam
Büyük Hadım Vakası, diye düşündü Langdon. Rönesans sanatındaki en korkunç trajedilerden biriydi. 1857 yılında Papa 9. Pius erkek bedeninin apaçık sergilenmesinin Vatikan'da şehvet duyguları uyandırabileceğine karar vermişti. Böylece eline bir kalem keski ile çekiç alıp, Vatikan Şehri'ndeki tüm erkek heykellerin cinsel organlarını koparmıştı.Bunu yaparak Michelangelo'nun, Bramante'nin ve Bernini'nin eserlerini mahvetmişti.
Sayfa 149 - Altın KitaplarKitabı okudu
Giovanni Pontano şöyle diyor; " Vatan, ürkek ve çok kere masum olan aciz kimseleri ezmek için küçük tiranların birleşmelerinden başka nedir ki ? "
Sayfa 158 - PanamaKitabı okuyacak
Bankalar soyguna karşı mutlaka, çok masraflı olsa da, iyi korunuyordur. Soyguncularla bir anlaşma yapsalar bu onlara daha ucuza gelmez miydi? Haraç bir Rönesans yaşardı.
Sayfa 195 - Everest Modern KlasiklerKitabı okudu
A. G. E., S. 149.
Tüm Rönesans insanlar gibi onlar da beden güzelliğini çevikliği körüzlü yardılışın en hoş en mutlu bir armağanı sayarak seve seve geliştirirler. "
Sayfa 191 - Türkiye iş bankası ve kültür yayınlarıKitabı okudu
Reklam
" Halk için ne yaptın?"
Sayfa 248 - Türkiye İŞ bankası kültür yayınları 3.baskı çeviren Serpil ÇağlayanKitabı okudu
300 syf.
7/10 puan verdi
·
18 günde okudu
Kitap beklediğimden uzun sürdü ve zorladı beni diyebilirim. Ali Smith'ten okuduğum ilk kitap. Kesinlikle edebi anlamda doyurucu ve zorlayıcı bir kitap. Deneysel metinler içeren bir roman diyebilirim hatta. Kitabin ilk yarısında Rönesans Döneminde erkek kılığına girmeye zorlanmış bir kadın ressamın anılarına ve düşüncelerine şahit oluyoruz. Kronolojik bir sıralama falan yok kesinlikle çocukluğundan bir anda yetişkinliğe bir anda da araya giren ressamın fikirlerini okuyoruz. Takip etmesi kesinlikle zor bu açıdan. İkinci yarısında ise kitabın, günümüzde George isimli annesini yeni kaybetmiş genç kızın zihinine konuk oluyoruz. İlk yarıda ki düzensizlik burada da söz konusu. Sanatın eleştirilmesi bir yana feminizm ve cinsel yönelimler hakkında toplumsal mesajlar ve taşlamalar da içeriyor kitap. Ben beğendim sadece anlaşılması zor bir kitap diye düşünüyorum. Hâlâ kafamda bitirdikten sonra bile ben ne okudum mesajı da yok değil. Bilginize...
Ali Smith
Ali Smith
İkisi Birden
İkisi Birden
İkisi Birden
İkisi BirdenAli Smith · Everest Yayınları · 20176 okunma
İtalyanların sanat dehalarının verimliliği ile Kuzey Avrupalıları kısırlığı arasındaki zıtlığın en açık kanıtı, kuzeyli ressamların en çok Alpler'in ötesindeki kardeşlerini kopya etmiş olmalarıdır.
Sayfa 214 - Türkiye İŞ bankası kültür yayınları 3.baskı çeviren Serpil ÇağlayanKitabı okudu
Harvard Üniversitesi tarihinde bile, rektörün, gece çok geç saatte döndükleri için " dört öğrenciyi dövdüğü" kayıtlara geçmiştir.
Sayfa 202 - Türkiye İŞ bankası kültür yayınları 3.baskı çeviren Serpil ÇağlayanKitabı okudu
1.500 öğeden 15bin ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.