Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Pınar

Pınar
@sef357
33 okur puanı
Temmuz 2021 tarihinde katıldı
Kahraman korkunun etkisi altında tehlikeye atılan ödlektir.
Sayfa 29 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Ben rastgele bir kederliyim; bütün zamirlerin nihai yankısıyım; nesnellik içinde verilen son soluğum; tam da bağrında gün yüzü görmekten umudunu kesinlikle kesmiş sayıların şikâyet etmeyi düşündüğü ezeli bir sıfır gibi yüklemsiz ve idealsiz, geçişsiz bir yazgıya mahkûm biriyim.
Sayfa 25 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Köle kavramının geleneksel tanımı; “başka bir kimse tarafından sahip olunan kişi”dir.
Sayfa 11 - Runik KitapKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kar yağarkenki sessizlik. … En güzeli, karı bir ışığın önünde seyretmek, mesela sokak lambasının önünde. Ya da sadece dışarı çıkacaksın, bırak üstüne yağsın.
Sayfa 33 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Var olan, bizi üstümüzden, altımızdan, önümüzden, içimizden sıkıştıran her şey; gözlerimizin ve zihnimizin görebildiği, adı konmuş veya konmamış bütün bu şeyler, “yaratılış” problemini kendi mantığımızın boyutlarına uyarlamak üzere, sonlu bir madde bloğu teşkil edecek. Sonlu, çünkü sonsuz olsaydı Tanrı onun hâkimi olamazdı. 
Sayfa 112 - Jaguar KitapKitabı okudu
Reklam
Artık onların yalanlarıyla savaşma. Sen onlardan değilsin.
Sayfa 71 - Metis YayıncılıkKitabı okudu
Yıllarca takip edilmiş ve ertelenmiş bir ihtirasın, aynı zamanda hem umut hem de umutsuzluk olan o projenin gerçekleşeceği anda; kontrol edilemez bir sevinçle yakalamak için elini uzatmışken birdenbire, sırtüstü, parmaklar kapalı boşluğa düştüğün ve o sırada ihtiras veya tasarının, arkasına bile bakmadan, sakince senden farkına varılamayan bir hızla uzaklaştığı hiç oldu mu?
Sayfa 21 - Monokl YayınlarıKitabı okudu
Hayatını kurtarmak için çok hızlı koşmak zorunda olup birden aşağıya bakınca ayakkabılarının çok eski olduğunu, tabanının bir kısmını kaybettiğini ve her adımda açılarak ayaklarıyla yer arasındaki bariyerin yok olduğunu gören birinin saçma imgesini düşündüm, tehlike artık bizi takip eden kişi veya şeyden değil, aşağıdan, kendi tabanlarımızdan gelmektedir.
Sayfa 36 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Az biliyoruz. Eskiden daha fazlasını biliyorduk, çünkü yargılarla, kesin fikirlerle ve kurallarla çevriliydik.
Sayfa 142 - Notos KitapKitabı okudu
Cennet bulunduğum yerde. Böyle bir his beliriyor içimde; evde güzel bir kitap okurken, değer verdiğim biriyle yemek yerken, dışarıda yürürken.
Sayfa 112 - Kolektif KitapKitabı okudu
Reklam
Onun yalnızca bir parçası evinde hissediyordu kendini. Diğer parça ise hâlâ yabancı olduğunu hissediyordu, analitik ve gözlemciydi. İki kişiye bölünmüş gibiydi sanki; bunların biri orada sonsuza dek kalmak, diğeriyse oradan hemen gitmek istiyordu. İkinci kişiyi anlıyordu ama bu ilk kişi kimdi? Bu ilk kişi bir sırdı.
Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Biz okurlar, sadece eğlence amaçlı olsa bile, arkadaşlarımızın kütüphanesini gözleriz. Bazen sahip olmadığımız ama okumak istediğimiz bir kitabı bulmak için yaparız bunu, bazense karşımızdaki hayvanın ne ile beslendiğini öğrenmek için. Bir meslektaşımızla salonda otururken odadan şöyle bir çıkar ve döndüğümüzde onu kitaplarımızı koklarken buluruz.
Jaguar KitapKitabı okudu
Herkes geri döner. İnsanlar yola çıktıkları yere geri dönerler. Geri dönmek için yola çıkarlar. Geri dönmek yola çıkmanın amacıymışcasına, evlerinin kalın duvarlarını daha da kalınlaştırıp, sağlamlaştırmak için, o duvarlara gerekli malzemeleri almak için yola çıkarlar.
Monokl YayınlarıKitabı okudu
Neyse ki kitaplar var. Onları raflara dizebilir, sandıklara doldurabilir, tozun ve güvelerin ellerine teslim edebilir, karanlık bodrum katlarına tıkıştırabilir, hatta yıllar boyunca dokunmayabilir, bakmayabiliriz ama kitaplar buna aldırış etmez, kendi içlerine kapanmış olarak yıllarca beklerler ve içerikleri kaybolmaz, sonra bir gün gelir, kendimize, kil pişirmeyle ilgili o kitap nerede acaba, diye sorarız ve sonunda sırası gelen kitap ortaya çıkar.
Kırmızı Kedi Yayıncılık
Hayat buydu işte, söylenmeye değmez ya da bir kez söylendikten sonra bir daha söylenmesi gerekmez sözlerle doluydu, söylediğimiz her söz, söylenmeyi kendi özünden ötürü değil, ağızdan çıkmasının yaratacağı sonuçlardan ötürü daha çok hak eden başka bir sözün yerini alıyordu.
Kırmızı Kedi Yayıncılık
İçimde direnen şey ne? Ağaçlar gibi kök salmış, uzaktan hışırtılar çıkardığını işittiğim hayvanlar kadar huzursuz kim var benim içimde? Kendimde doğal olan ne bulabileceğim? Kitaplarda değil, sadece yalnız başına yürüyerek bulabileceğim şey ne?
Kolektif KitapKitabı okudu
Reklam
Oysa ışığı severim ben; severdim. Önceleri. Şimdi gece sarsın istiyorum beni. Çukur olmalı, çukur­da kalmalıyım. Belki de çukurum kazılmakta şimdi.
Sayfa 156 - Metis YayıncılıkKitabı okudu
Doğrusunu söylemek gerekirse, kendi düşüncelerimi değiştirmek durumunda kalabileceğimi düşünüyorum da, karşımda olanların bir gün benim düşüncelerime yaklaşabileceklerini hiç umamıyorum.
Sayfa 89 - Metis YayıncılıkKitabı okudu
Bir anlamda, herkes düşman. Düşmanım. Düşmanımız. Ya da, günü gelince düşman olabilir. Örneğin, kendi arkadaşlarımız, yandaşlarımız… İşkil, kuşku, yaşamımızın temeline koyduğumuz harç olmalı; yediğimiz ekmek, içtiğimiz su olmalı. Gene de bilmeliyiz ki bu dünyada bizi aldatmayacak üç beş kişi vardır. Her işkilin, her kuşkunun vurulacağı denektaşı; her eylemi, her gücü üzeninde bileyeceğimiz bileği taşı; her umudu ayakta tutacak kilit taşı birkaç kişi.
Sayfa 85 - Metis YayıncılıkKitabı okudu
Arada bir, inanılmaz şeyler de oluyor; olmasa, umut diye bir şey kalır mıydı zaten?
Sayfa 74 - Metis YayıncılıkKitabı okudu
Dans etmek bir çığlığı susturmak mı?
Sayfa 17 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
İçimde insan ruhunun katlanamayacağı büyük bir karışıklık ve kaos var. Ne isterseniz bulabilirsiniz orada. Ben dünyanın başlangıcından kalma, içindeki öğeler billurlaşmamış, içinde başlangıçtaki kaosun hâlâ fokur fokur kaynadığı bir fosilim. Ben mutlak çelişkiyim, çatışmaların doruğu, gerilimlerin sınırıyım; içimde her şey olabilir, çünkü ben son can çekişmede, son üzüntünün saati geldiğinde, en son gülecek kişiyim.
Reklam
Unutma! Ne yiyorsan, sen osun," cevabını almıştı. Elbette bu sözler aklına pek yatmadığı için, "Ya kurtlar beni yerse! O zaman kurt, insan mı olur?" diye sorduğunda, İlimdâr afallamış ve ona şu cevabı vermişti: "Hayır. Onda yaşarsın. Sen kurt olursun.”
Sayfa 77 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Bilgisizlik, İnsan'ın en büyük, en köklü ve en önemli çıplaklığıdır. İnsan bilgisiz doğar. Oysa her şey bilgidir: Doğa bilgidir, evren bilgidir, insanın kendisi bilgidir, eksiklikleri, çıplaklığı bilgidir, tasarımları, umutları bilgidir, korkuları, kaygıları, sıkıntıları bilgidir…
Sayfa 17 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Eminim nadasa bırakılmış her yerde, yeni bir yaşam sil baştan doğmayı bekliyor. Daha da baş döndürücü olanı, o yeni yaşam insan istese de istemese de gelecektir. İnsan onu kökünden söküp atmayı deneyebilir ama o her seferinde yeniden kök salacak ve kendisini yeniden bulacaktır. Yeni bir tohum rüzgârla taşınacak ve gelmeyi sürdürecek; kalbin değişmesi, kendini bulması, onarılması ve uzun bir aradan sonra yeniden yaşamı seçmesi için pek çok fırsat sunacaktır.
Sayfa 54 - Düşbaz KitaplarKitabı okudu