Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
192 syf.
8/10 puan verdi
·
16 günde okudu
Hep uykusuzluktan
Emil Michel Cioran
Emil Michel Cioran
, filozof, aforist ve denemecidir. Aslen Rumen dir ama Fransa da yaşamış ve Fransızca ya da hakimdir. Eserlerini hem Rumence, hem Fransızca yazmıştır. Kötümser bir yazar olarak onu yorumlamak doğru olacaktır. Aforizmalarında da, felsefi tarzında da bunu görmek mümkündür. Acı, çürüme ve nihilizm kitaplarında bol bol yer alır, bunu
Çürümenin Kitabı
Çürümenin Kitabı
nda
Çürümenin Kitabı
Çürümenin KitabıEmil Michel Cioran · Metis Yayınları · 202110,3bin okunma
432 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
33 günde okudu
'Elbiselerinizi çıkartın, okuyacağınız inceleme de üşümeyeceksiniz.' Bazı kitaplar o kadar önemlidir ki tartışmak bile hakaret gibi gelir, küfür, rüya aleminde veya uzaklara dalarcasına kalakalır insan. Bu kitaplar ıstırap, acı, çekicilik, şehvet, titrek bir alıcı kuvvet barındırır... Kitap hakkında kısaca bilgilendirme için şunu söylemek
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202351,9bin okunma
Reklam
144 syf.
·
Puan vermedi
Şairin ağıtıdır, hüznüdür , sevincidir Rüveyda
Nurullah Genç'in şiirlerinde her zaman bir ilahi ışık, güçlü dize ve manalar bulmak mümkün. Sadece mânaya ve ilahi aşka yol alan bir meyil içerisinde; bedene değil ruha hitap eder, sevginin her halini bulmak ise okur için muhtemel. Rüveyda da şairin kendi tür ve biçimi devam ediyor. gençken kaleme almasına rağmen estetik, naiflik ve
Rüveyda
RüveydaNurullah Genç · Timaş Yayınları · 20204,007 okunma
112 syf.
9/10 puan verdi
Hayat size tembellik hakkı vermez. BÜNYE! BÜNYE! BÜNYE! Alabildiğine spoiler / sürprizkaçıran içermektedir ! Zavallı Yorik! Horatio! Bana bir şey söyle! Ne söyleyeyim efendimiz? ---Shakespeare'nin Hamlet'inden--- Dünyanın hiçbir Nüzhet'i yalan söylememelidir. ---Her bireyin yalan söyleme özgürlüğü vardır, sevdiklerimiz buna dahil
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Dokuzuncu Hariciye KoğuşuPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 2022101,5bin okunma
TANRIÇALARA sessiz bir oda ses seda yok bir ben bir de kolu kırık bir pencere dışarda korkunç inlemeler ile durmadan yağan bir yağmur ruhumu ıslatıyor inceden önünü alamıyorum ellerim, ellerimin titreyişini durduramıyorum
Nasıl olur da iki insan birbirine karşı böyle saldırabilir? Onları birbirine eziyet etmeye, sadece kendilerini öfkeye kaptırmak üzere çıktıkları sessiz bir umutsuzluğa atmaya kim itiyor? Ve birbirleri­ni görmeleri, birbirlerine dokunmaları gerektiği andan itibaren onları saran, ağzın, gözlerin, ellerin bu sürekli titremesi, bu ıstırap?” .
Sayfa 22 - KabalcıKitabı okudu
Reklam
80 syf.
10/10 puan verdi
Campanella, yine yalnızız. Sonsuza kadar birlikte gidelim.
Geceleri hepimizin üzerinde ışıldayan o uçsuz bucaksız Samanyolunun kalbinde bir trendesiniz. İçeride arkadaşınızın yanı sıra yabancı birçok insan daha var diyelim. Sonra birden trende giderken yolculuğunuza eşlik eden tüm o insanların aslında birer ölü olduğunu fark ediyorsunuz, onlara ne söylerdiniz? Okumaya başlamadan önce hepimiz böyle
Galaktik Trenyolu'nda Gece Vakti
Galaktik Trenyolu'nda Gece VaktiKenji Miyazawa · İthaki Yayınları · 2023668 okunma
... ‘‘döküp varlığı gitmektir, adı aşk,’’ diyor Eşrefoğlu Rumi. Yaşamak nedir? "Yaşamak ıstırap çekmektir." demişti Schopenhauer ve Nietzsche. "Yaşamak sevmektir," demişti St. Augustine.’’
Zaman ıstırap demek, ıstırabı çok çekmeyeyim diye her şeyin üzerinden en ağırlığıyla geçişine göz yummak, sessiz kalabilmek, gördüklerini görmek ama sadece görmek demek.
Bacon'ın CehennemiKitabı okudu
Zaman… ‘en iyi uşağı zamandır ölümün.’ İhtiyar adamın çatlak, kuru dudaklarından böyle dökülmüştü bu üzerine kafa yorulduğu, kendinde azıcık da olsa ahenk barından cümle. Seninle ilk karşılaşmamızdan gidişine dek zaman su gibi akıp geçti. Fakat gidişinle birlikte yaramaz iki çocuk gibi birbirini durmadan kovalayan akrep ve yelkovan büyüklerinden azar işitmişçesine suratlarını asarak, tüm neşelerini yitirerek mıhlanıp kaldılar adeta.  İnsan sevinçliyken sessiz sedasız, hissettirmeden, usul usul akarken zaman, üzüntülüyken nasıl da gürültülü bir biçimde varlığını duyumsatarak ıstırap dolu işkenceleri uzattıkça uzatıyor.
Reklam
Kalbin tırnağı olsa acıdan kendi kendine sökülecek kadar ıstırap veren bu derdin ne manası ve ne hazzı var­dır! Maddi, manevi duygular üzerine keçe perdeler inmiş gibi zayıf ve sessiz hisler içinde nebat gibi yaşayan bu ih­tiyarlar ne mesut adamlardı! Ben bu azabı niçin çekiyor­ dum?
Sayfa 51 - Özgür YayınlarıKitabı okudu
Sana söylemem gereken en gerçek sözleri, anlatmayı diliyorum; fakat onlara inanmazsın korkusuyla cesaretim kırık. İşte bundan dolayıdır ki, demek istediğimin tersini söyleyerek, onları hakikat değilmiş gibi gösteriyorum. Sen de gülersin korkusuyla, ıstırabımı gülünecek bir şeymiş gibi gösteriyorum. Senin hakkında en nadide kelimeleri kullanmayı diliyorum; fakat aynı değerde karşılık alamam korkusuyla cesaretim kırık. İşte sana zalimane isimler takmamın ve duygusuz kuvvetimle övünmemin sebebi bundandır. Istırap nedir, hiç bilmezsin diye, seni incitiyorum. Senin yanında sessiz oturmayı diliyorum; fakat kalbim dudaklarımdan taşar korkusuyla cesaretim kırık.
Ölüm;
* Yaralar vardır hayatta, ruhu cüzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıkta yiyen, kemiren yaralar. Kimseye anlatılmaz bu dertler. Çünkü henüz çaresi de, devası da yok bu dertlerin. Düşündüm, herkesin gökyüzünde bir yıldızı varsa, benim yıldızım uzak, karanlık, anlamsız olmalı. Belki de hiç yıldızım olmadı. İçimde müphem bir arzu: Bir deprem olsa da, bir yıldırım düşse de, sakin pırıl pırıl bir dünyaya yeniden doğsam? Azap çeken bir ruh gibi bekliyor, kolluyor, arıyordum, lakin boşuna! Dünya,ıssız yaslı bir ev gibi görünüyordu gözüme ve ben bağrımda bir acı duyuyordum. Bana göre değildi bu dünya; bir avuç yüzsüz, dilenci, bilgiç, kabadayı, vicdansız, açgözlü içindi; onlar için kurulmuştu bu dünya. Gönlümde düğümlenen bir şeydi bu ıstırap, bu kederli hal; kasırgadan az önceki havayı andırıyordu. Hissettim ki benim düşüncelerim de dayanıksız bir avuç kor gibidir, kül olmuştur, bir üflemeye bakar. Birbirine ters düşen öyle çok şey gördüm, birbiriyle çelişen öyle çok şey duydum ki! Artık hiçbir şeye inanmıyorum. Bazı kimselerin ölümle savaşı daha yirmisinde başlar; birçokları da yağı bitmiş lambalar gibi, sessiz yavaş, ecelleriyle sönerler. Yalnız ölüm yalan söylemez! Ölümün varlığı bütün vehim ve hayalleri yok eder. Bizler ölümün çocuklarıyız, hayatın aldatmacalarından bizi o kurtarır. Kimse göründüğü kadar dayanıklı değildir. Sadece görünmeyen yangınlar, duyulmayan fırtınalar, gizlice çürüyen ruhlar vardır. Nedir günler, nedir aylar? Benim için bir önemi yok bunların; Mezarda olan için zaman, anlamını kaybeder.
779 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.