Gazi Mustafa Kemal Atatürk Çanakkale ruhunu şöyle ifade ediyor; “Siperler arasındaki mesafe sekiz metre, yani ölüm muhakkak... Birinci siperdekiler hiçbiri kurtulmamacasına kamilen düşüyor. İkinciler onların yerine geçiyor... Fakat ne kadar gıpta edilecek bir itidal ve tevekkülle biliyor musunuz? Öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini biliyor, hiç ufak bir korku ve endişe göstermiyor, sarsılmak yok... Okumak bilenlerin elinde Kur’an-ı Kerim cennete gitmeye hazırlanıyorlar. Bilmeyenler kelime-i şehadet getirerek yürüyorlar. Emin olunuz ki, Çanakkale Savaşlarını kazanan bu yüksek ruhtur."
“Başkumandan Vekili Enver Paşa
Harbiye Nazırımız o merd-i yekta
Geldi siperler gezdi ser-a-pa
Öz ile göz ile gördü her yanı
Yaşadın yükselsin o büyük şanı
Ya Rabbi sen hıfzet o kahramanı.”
“Çok mutluyum ve iyiyim”.
....
....
Evde, şehirde, şimdi tüm saatler salonların büfelerindeki bardakları hafifçe çınlatarak, farklı tınılarla onu çalıyor olmalıydı; mutfaktan bir kahkaha; sokağın karşı tarafından bir piyano sesi geliyor olmalıydı. Drogo oturduğu yerden, daracık, neredeyse mazgal deliği gibi bir pencereden kuzeydeki ovaya, o hüzünlü araziye bakabiliyordu; ama şu an için karanlıktan başka hiçbir şey görülmüyordu. Dolmakalem hafif gıcırdıyordu. Gecenin bastırmasına, rüzgârın siperler arasından gizemli mesajlar getirerek esmeye başlamasına, tabyanın içine koyu bir karanlığın sinmesine ve havanın nemli, nankör olmasına karşın: “Özet olarak,” diye yazıyordu Giovanni Drogo, “çok mutluyum ve iyiyim”.
Bir kartal, tavuk yumurtaları üzerine kuluçkaya yatsa ne olur, biliyor musun Küçük Adam? Başlangıçta kartal, yumurtalardan kartal yavruları çıkacağını, bunları büyütüp büyük kartallar yetiştireceğini sanır. Bir de bakar ki, yumurtalardan civciv çıkıyor. Çaresizlik içinde bulunan kartal, civcivlerin büyüyüp kartal olacağını umar gene de. Bir kez
Onlar müstahkem şehirlerde veya siperler arkasında bulunmaksızın sizinle toplu halde savaşamazlar. Kendi aralarındaki savaşları ise çetindir. Sen onları derli toplu sanırsın, hâlbuki kalpleri darmadağınıktır. Böyledir, çünkü onlar aklını kullanmayan bir topluluktur.
(Haşr Sûresi, 14)
Bir insan ne kadar cesur olabilirse, o kadar cesur... Ne kadar kahraman olabilirse, o kadar kahraman... Ne kadar fedakâr olabilirse, o kadar fedakâr... Ve bir insan ne kadar vatansever olabilirse, Bombacı Mehmed Çavuş o kadar vatansever. Çanakkale'de sadece zaman değil, mesafeler kısalmıştır artık...
Siperler arasındaki mesafe yer yer on-on beş
Her saniye değişik bir yönden yoğun ateş açılıyordu. Amerikan 4. Piyade Tümenine bağlı bir tank taburu 101. Hava İndirme'ye destek olarak gelmişti ve M1A2 tanklarının ateşi nedeniyle ön siperler tam bir mezarlığa dönüşmüştü. Pek çok Türk Deniz Komandosu göçen siperlerde şehit olmuş gibi görünüyordu.
Okunu attı mı ölüm, siperler boşuna;
O şatafatlar, altınlar, gümüşler boşuna;
Gördük bütün insan işlerinin iç yüzünü:
Tek güzel şey iyilik, başka düşler boşuna
Okunu attı mı ölüm, siperler boşuna;
O şatafatlar, altınlar, gümüşler boşuna;
Gördük bütün insan işlerinin iç yüzünü:
Tek güzel şey iyilik, başka düşler boşuna.
" Okunu attı mı ölüm, siperler boşuna;
O şatafatlar, altınlar, gümüşler boşuna;
Gördük bütün insan işlerinin iç yüzünü:
Tek güzel şey iyilik, başka düşler boşuna.