-Sarılmak sevme sanatıdır.-
Sarılmanın hası, bilekçe değil yürekçedir.
Sarılacaksanız yürekçe sarılın…!
.
İlk ve son defa görüyormuş gibi
Sık sık, sıkı sıkı sarılın sevdiklerinize.
Sarılmak ayakları yerden kesmek,
nefesi nefese vurmaktır.
Gönlü fethetmek, sağ yana da bir kalp koymaktır.
Sarılmak, yarayı sarmak, hasreti orta yerinden
Yüksel güneş, sen de çağır şarkılarını.
Bir ışık gelir de ikimizi yüreğinden aydınlatır.
Bakarsın aşk bir kez daha huzur bulur.
Seninle düşlerdeki sevinci ıslatmadık mı?
Kirpiklerimizden dökülen bulutlar senindi.
Hani eskimeyen, hani duygularına tercüman olan.
Bir aralık dünyanın içinde sancı tutan.
Nasıl yaşanıyorsa öyle devam eden bir
Oku! Kalemle (yazmayı) öğreten, (böylece) insana bilmediğini bildiren rabbin sonsuz kerem sahibidir.
[Bu beş âyet Hz. Peygamber'e inen ilk vahiy olduğu için bu sûre ilk gelen sûre kabul edilir. Allah Teâlâ Hz. Peygamber'in şahsında bütün müslümanlara okumayı emretmiş, onları kalemle yazmaya ve ilimde gelişip yetkinleşmeye teşvik etmiştir. Bu durum okumanın ve ilmin dinde ve insan hayatındaki önemini göstermektedir. Kur'an'ın, canlılar arasında insanın farklı ve üstün yerini, onun öğrenme özelliği ile tanımlaması son derece anlamlıdır. Âyette okumanın konusu belirtilmemiştir; çünkü başta kendisine indirilen vahiy ve kozmik evrendeki âyetler olmak üzere okunması, hakkında bilgi edinip ders ve ibret alınması gereken her şeyi okuması istenmektedir.]