Kırmızı sarı yeşil balonlarda çocuk çığlıklarıyla güneş
gökyüzü mavi ışıklarıyla
kim derdi ki hikâyem böyle biter.
yağmurlar mevsimine girdim kederli şiirler mevsimine
bir şeyler bekliyorsun benden değil
sözler duruyor aramızda birbirimize ulaşamadan
çocuk ağıklarıyla güneş kırmızı sarı yeşil balonlarda
yorgun ve umutsuz balıyoruz sözlerimiz.
Makyaj yaparak başka birisi gibi gözükmeyi, iyi giyinerek çok varlıklı gibi görünmeyi, sosyal medya fotoğraflarının kenarına köşesine gücümüzü temsil eden bazı detaylar yerleştirmeyi, tatilleri ucuza getirmeyi, daha pek çok şeyi öğrendik geçen zaman içerisinde. Dünyaya daha iyi yerleşebilmeyi öğrendik. Hallerimiz bu geçici konaklama istasyonunu çok seven birinin hallerine, evlerimiz bu istasyona yerleşen birinin evlerine, sözlerimiz bu geçici istasyona kör kütük âşık olan birinin sözlerine benziyor. Dünyaya duyduğumuz yakınlık, Yaratıcı'nın sözlerini duymamıza da engel oluyor.
Davranışlarımız niyetlerimizle örtüştüğünde, eylemlerimiz düşüncelerimize denk olduğunda, zihnimiz ve bedenimiz birlikte çalıştığında, sözlerimiz ve davranışlarımız örtüştüğünde... her bireyin ardında büyük bir güç vardır.
Biz ne kadar avaz avaz anlatsak da, sözlerimiz duyulmaz, insani menzile erişmezdi. Halbuki körlere ışık, dilsizlere kelime, sağırlara ses, aksaklara denge, yani cümle bahtsızlara baht biçebilecek nice hikâyelerimiz vardı, bizde kaldı.