Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Sürrealistler, gerçekliğin tanım itibarıyla çirkin olduğunu iddia ediyor; güzellik ancak gerçek olmayandadır. Güzelliği dünyaya sunan insandır. Güzellik üretmek için, kişi gerçeklikten mümkün olduğunca uzaklaşmalıdır.
Beaudelaire bir şeye zıttı. Rimbaud ise hiçbir şeyle bağlantılı değildir. Sürrealistler çıkışlarını Rimbaud'yu kök alan bir 'revolution' kavramına şartlamışlardı. Dünyanın değiştirilmesi planında Karl Marx 'ı; hayatın değiştirilmesi planında Arthur Rimbaud'yu izliyorlardı. Bugün şiir çağdaş şairlerde yeni alanlar, yeni açılar yaratırken belirli bir yönde gelişiyor: Başkaldırma yönünde... Günümüz insanının, uygarlığın bugünkü sıkışık biçimlerinde, çıkmaz sokaklarında, labirentlerinde ilerlerken gösterdiği davranışlara uygun düşüyor bu. Bu biçimler, bu sokaklar, bu labirentler uygarlığın kendisiyse, şiir barbarlığın ta kendisi oluyor. Onun için ahlakı kovuyor. Şiir bütün çağlarda onun için var.
Reklam
Sürrealistlerin çoğu Freud'un yazılarından büyük ölçüde etkilenmişti, Freud, uyanıkken zihnimize hâkim olan bilinçli düşünce zayıfladığı anda, içimizdeki çocuğun ve vahşi'nin öne çıktığını açıklamıştı. İşte bu görüşten yola çıkan sürrealistler, tamamen uyanık bir aklın hiçbir zaman sanat üretmeyeceklerini öne sürdüler. Aklın bize bilimi verebileceğini kabul edebilerlerdi, ama sanatı verecek olan, yalnızca akıl dışı bir şey olabilirdi.
Sürrealizm'de umutsuzluk gündeme gelmiştir, ve umutsuzlukla birlikte, intihar. Ama Sürrealist Devrim'in ikinci sayısında sorulan şu soruyu: İntihar bir çözüm müdür?, hayır diye yanıtlamışlardır oybirliğiyle sürrealistler yürekten gelen bir atılımla, intihar daha bir varsayımdır çünkü, Jouffroy'nın dediği gibi, "Intiharda öldüren, öldürülen ile özdeş değildir".
Ve biz, sürrealistler, çıkmak gereksinimini duyuyorduk, her zaman, her yerde ölümcül bir hoşnutsuzluk devinimiyle; buradan ileri geliyordu hiçbirşeye varmayan ama yer altından bir şey belli eden şiddet: herşeyi aydınlatma takıntısının sonunda demoralizasyon diye adlandırdığı şiddet. Red ve Şiddet. Şiddet ve Red.
Sanat Felsefesi, Estetik, Schiller, Ressamlar
_Alçak bir takım ihtiyaçların tatmini için kullanılan yetenek, güya artistik bir şekil verir kirli bir muhtevaya. Sanatçı, zayıflık ve kötülükle insanları aldatır ve kendilerini aldatmalarını kolaylaştırır. Sahtekârdır çünkü manevî susuzluklarını temiz bir kaynaktan doyurduklarına ikna eder onları. Sanat’ın nimetinden mahrum kalınan böyle zamanlar
Reklam
_30 orospunun sıçarak ve işeyerek doldurduğu bir küvetin içinde yüzerek ve leziz bokları yiyerek boşalıyordu. _Kendi kızını becerirken karısı ve sonra karısını becerirken de kızı onları zevkle kırbaçlıyordu. Daha sonra kızını ve karısını genelevde sattı. İşte, bir kadın ve kızı kotu yola duşurmenin guzel bir yolu. Bu fahişeler başka şey icin mi
Şiir,gündelik olanın sınırları dışına çıkabilme olanağı verir. Aslolansa, rastlantıya hükmedebilmektir ve bilinçdışının çocuğu olan şiir bunun dolaysız bir aracıdır. Şiir, bilincin kaosu, hayal gücünün deliliğidir. Üstelik hayal gücüne çok büyük değerler atfeden Sürrealistler,onda sadece reel olana yönelik yalın bir tepki değil, iflah olmaz bir alternatif yaşama tutkusu da görürler.
Sayfa 310 - Phoenix Yayınları
'Romantik devrim' pek çok tarihçiye göre sanatın tarihinin en köklü kırılmasına işaret eder. Bu kırılma, sonradan modernizmle kronikleşecek yeni kırılmaların, zıtlıkların, hamlelerin yolunu gösterir. Özellikle sanat ile hayat arasında yeni bileşimlerin peşine düşen sürrealistler gibi avangardlara da bohem isyankârlığını hatırlatır.
Sayfa 22 - Romantikler, Bohemler, AvangardlarKitabı okudu
Sürrealistler, gerçekliğin tanım itibarıyla çirkin olduğunu iddia ediyor; güzellik ancak gerçek olmayandadır. Güzelliği dünyaya sunan insandır. Güzellik üretmek için, kişi gerçeklikten mümkün olduğunca uzaklaşmalıdır.
Epup
Reklam
Bir takım sürrealistler =)
Swift kötülükte Sürrealisttir. Sade sadizmde Sürrealisttir. Chateaubriand egzotizmde Sürrealisttir. Hugo aptal olmadığında Sürrealisttir.
Epup
«Sürrealistler, Freud’un bilinçaltı sorunları ve düşlerini açıklayan psikanaliz çalışmalarından da ziyadesiyle faydalandılar.»
Sayfa 167
- Fransız şiiri hakkında neler düşünüyorsunuz? - Birinci Dünya Savaşı sonunda Fransadaki şiir akımları iki grupta toplamak mümkündü. Biri Mallarmé'yi izleyen Paul Valéry'nin temsil ettiği akılcı şiir, gelenekçi şiir. Öbürü de köklerini Rimbaud'dan, Lautréamont'dan alan yenilikçi şiir, devrimci şiir. Devrimci şiir deyince de hemen akla sürrealistler gelirdi. Ama bugün böyle kesin ayrımlar yapamıyoruz. Çünküsü var; bugün okulların dağıldığı, yeni okulların esaslı bir şekilde kurulamadığı bir çağdayız. Her şair ayrı bir şiir alanı bugün. Hepsinin demir gibi kişiliği var. Sürrealizmi devam ettirenler, lettristler, gerçekçiler hep aynı çizgi üstünde gidiyor.
Sayfa 17 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Yarım bardak suya felsefe
• Varoluşçular & Yarım bardak su: Susamamıştım siz bu suyu gösterene kadar... Tadını da beğenmedim yarım olması iyi olmuş. Ya da üst tarafı boş olduğu için değil alt tarafı dolu olduğu için yarım bardaktan bahsediyoruz. • Romantikler & Yarım bardak su: Asıl yarım olan bardaktır su değil... Ya da böylesi bir durumda kendisini yarım hisseden bardaktır su değil... • Sürrealistler & Yarım bardak su: Bardağın dolu olan tarafı üst kısmı... Maddeyle doldurarak boşaltmışlar bardağın altını... Ya da bardağın masaya dağılmasını engelleyen su.. • Psikanalistler & Yarım bardak su: Su, bardağın şekli tarafından bastırıldığı için yarım bardak gibi görünüyor. Serbest bırakıldığında tüm masayı ıslatabilir... • Teistler & Yarım bardak su: Suya baktığımda kaynağı, bardağa baktığımda sanatı görebiliyorum... • Pragmatistler & Yarım bardak su: Daha küçük bardaklar yapılabilirdi... Ya da pipet 5 TL... • Anarşistler & Yarım bardak su: Bardağın dolu tarafını kıralım...
Sayfa 122 - Okur KitaplığıKitabı okudu
100 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.