Bugün “İskoçya’da regl ürünlerini ücretsiz sağlamayı öngören yasa tasarısı kabul edildi.”
Amaç Regl yoksulluğu ile mücadele etmek.
“kadınların hijyen ürünlerine maddi sebeplerden dolayı ulaşmakta zorluk çekmesine deniyor” regl yoksulluğu.
“Türkiye’de özellikle sosyo ekonomik bakımdan dezavantajlı olan tarım işçileri, mülteciler gibi grupların çoğu için hijyenik ped gibi menstrual ürünler lüks ve erişilemez. Hijyenik ürünlere erişemeyen pek çok kadın ve kız çocuğunun paçavralar, gazete parçaları, hatta yapraklar kullanarak regl dönemlerini atlatmak zorunda kalıyor, bu nedenle enfeksiyonlar ve ciddi sağlık sorunları yaşıyorlar.”
Tüm bunların yanında regl tam bir tabu. Kız çocukları bu konuda konuşamıyor, soru soramıyorlar. Susamak, acıkmak gibi temel fizyolojik bir olay hakkında bilgi alamıyorlar. İhtiyaçlarını karşılayamıyorlar.
Bazılarına önemsiz/ basit bir olaymış gibi geliyor bu söylediklerimiz. Hijyen ürünlerine ulaşamayan kadınlarda üreme sistemi enfeksiyonu ve servisit (rahim ağzı enfeksiyonu)‘e yakalanma riskinin yüksek olduğunu hatta şiddetli servisit nedeniyle bazılarının rahimlerinin alınmak zorunda olduğunu biliyor musunuz? Kenya’da hijyenik ped karşılığında çocukların cinsel ilişkiye zorlandığını biliyor musunuz mesela ? Kuzey Hindistan’da regl olmaya başlayan kız çocukları okulu bırakıyor.
Hijyen ürünleri lüks değildir. Para ile satılması kabul edilemez. Devlet bu ihtiyacı karşılamakla yükümlü olmalıdır.
YouTube kitap kanalımda Freud'un hayatı, mutlaka okunması gereken kitapları ve kronolojik okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz: ytbe.one/63ikZqbdnAA
Bu kitabı okumaya başladığımdan beri 100den fazla kişi beni takipten çıktı. Demek ki bir şeyleri görmekten ve duymaktan hala korkuyoruz. Ama neden korkuyoruz? Kendi cinsel
YouTube kitap kanalımdaki videodan Tolstoy'un hayatı, bütün kitapları ve kronolojik okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz: ytbe.one/bsTzvrg-Pi4
Tolstoy'un bir başka gereksiz abartılan kitabından hepinize merhabalar... Tolstoy için çok yakın bir zamanda okuma rehberi hazırlamış olacağım ama ondan önce bu kitap hakkındaki
YouTube kitap kanalımda Freud'un hayatı, mutlaka okunması gereken kitapları ve kronolojik okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz: ytbe.one/63ikZqbdnAA
"Sigmund Freud kitaplarına nereden başlamalıyım? Freud kitaplarını hangi yayınevinden okumalıyım? Freud'un anlattığı şeyler tamamen cinsellikten mi ibaret?"
Son 10 gündür bu kitapla yatıp kalkıyorum desem yalan olmaz... Okuma serüvenimde bu kitap bir kilometre taşı oldu benim için. Nedenlerini dilim döndüğünce anlatmaya çalışacağım. Çünkü anlatacak gerçekten çok şey var bu kitapla ilgili. Hepsini bir incelemeye sığdırmak mümkün olamayacağı için kendimce önemli gördüğüm bazı konuları masaya
Okuduğum üçüncü Aytmatov eseri... Ben daha Beyaz Gemi'nin boğazımda düğümlediği yumruyu oradan çıkartmaya uğraşırken, nereden bilebilirdim ki asıl öldürücü darbenin bu kitap ile geleceğini?.. Evet kabul ediyorum, baya bir hazırlıksız yakalandım, ağır nakavt oldum bu sefer. Hakemin saymasına da gerek yok, direkt havluyu atabilirsiniz ringe...
Her
İncelememe başlarken kitabı okumaya karar verirseniz tüm ön yargılarınızı ve bağlılıklarınızı bir kenara bırakıp kitaba öyle başlamanızı tavsiye ederim. Eğer din,ırk ve millet kategorileri sizin için birer tabuysa bu kitap sizi rahatsız edecek içeriğe sahip nitelikte.
Kitap çok çarpıcı ve sarsıcı olmasına rağmen,o kadar anlaşılır ve sade bir dil
Bu incelemeyi yazabilmek için geceyi bekledim çünkü gece bütün duygular iki katıdır.
Peki gece gerçekleşen istismarların cezai yaptırımında, gündüz işlenenlere kıyasla hiçbir fark olmadığını biliyor muydunuz?
"Biraz önce ne okudum ben" diye kendisini sorguladığını söylemişti, bu kitabı ısrarla öneren
Eser için söylenecek o kadar çok söz var ki incelememi yazarken yazılarımı toparlamak için günlerimi vermem gerekti.
Bu eseri uzun bir tren yolcuğu gibi düşünün, koltuğunuza oturmuş pencerenize yansıyan manzarayı izliyorsunuz. Yolculuğunuz içerisinde birçok durak olacak, her durağınızda ayrı bir yer görecek ayrı bir duygu yaşayacak ayrı birşeyler
İnsan 30 yaşından sonra arkadaş yapamıyor kendine.
Koca yapıyor, karı yapıyor, çocuk yapıyor,
arkadaş yapamıyor.
Yapsa da eskiler gibi olmuyor.
Halbuki uykuya dalar gibi arkadaş olurduk okuldayken. Arkadaş olmak için yaratılmış gibiydik.
Bir hafta içinde böbrek verecek hale gelirdik.
Neden olmuyor bu işler 30' undan sonra..
Oysa o ne