Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Toplum yaşasın diye bireyin telef olduğu toplumsal bir çağda olduğumuza inandırmak istiyorlar bizi; oysa biz, tiranlar yaşasın diye telef olan bir toplum görmek istemiyoruz."
Kadınların zihinlerini geliştirerek güçlendirirseniz, kör itaatin de sonu gelecektir; ama iktidar her zaman kör itaat aradığından tiranlar ve hazcılar kadınları karanlıkta bırakmaya çalışarak doğru şeyi yapmaktadırlar. Ne de olsa tiranlar köleler ister, hazcılarsa oyuncaklar.
Sayfa 97
Reklam
Tiranlar bile, insanların kendilerine kötülük yapan birisine katlanabilmelerini çok şaşırtıcı bulurlardı.
Tespite bakın
Cumhuriyete dayalı bir sistemde aşırı nüfus artı­şının önüne geçmenin azami derecede gerekli siyasi bir tutum olduğu yadsınamaz; aksi gerekçelerle, bir monarşide doğum oranlarının yükselmesi desteklenir, çünkü tiranlar köleleri arttıkça zenginleştiklerinden, doğal olarak daha fazla insana sahip olmayı isterler ama Cumhuriyetle yönetilen bir devlette nüfus artışı­nın bir hata olarak görüldüğünden asla kuşkulanma­yın.
136 syf.
9/10 puan verdi
·
31 saatte okudu
İnsan insanın kurdudur...
Yerleşik hayata geçme Göbekli Tepe keşfine kadar çiftçilikle bağdaştırılıyor olsa da bu keşiften sonra amacını değiştirmiş ve insanların bir araya gelmesi, iç içe yaşaması tapınaklara yakın olabilme isteği amacını ortaya çıkarmıştır. Göbekli Tepe’de bulunan T Sütunları ilk insanların sosyalizasyon nedenidir. Dinsel ritüeller aracılığıyla
Toplum Sözleşmesi
Toplum SözleşmesiJean-Jacques Rousseau · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201913,9bin okunma
Eski Sümer hükümdarları, fatih olarak ne kadar büyük başarılar elde etmiş olurlarsa olsunlar, acımasız tiranlar ve mutlak monarklar değillerdi. Bütün önemli devlet sorunlarında, özellikle savaş ve barışla ilgili durumlarda, halkın önde gelenlerinden oluşturulmuş resmi bir meclise danışırlardı. Böyle önemli bir “Meclis” Sümer tarihinin çok erken devirlerinde, beş bin yıl önce yer almıştır.
Reklam
tiranlar yağmaladıkça daha çok şey üzerinde hak iddia edip daha çok isterler; yakıp yıktıkça da, onlara daha çok şey verilir ve daha çok hizmet edilir; böylece tiranlar her şeyi yok edip yıkmak için güçlenirler ve gittikçe daha güçlü ve daha zinde olurlar. Eğer onlara hiçbir şey verilmezse, onlara hiçbir şekilde boyun eğilmezse, savaşıp vuruşmaya gerek olmadan tiranlar çıplak ve zayıf kalır; artık onlar hiçbir şey değildir; ya da tıpkı su ve besi bulamayıp kuru ve ölü bir dal durumuna dönüşen bir kök gibidir.
Tiran, Kral fark; Tiranların ya­saya uygun olmayan bir yolla iktidara gelmeleridir
Tiranlar genellikle çok kudretli kişiler olmakla, parti kavgalarını ortadan kaldırarak site­leri içinde sükuneti ve güvenliği sağlamak ve ahlakı iyileştirmekle, aske­ri ve ekonomik gelişmeye önem vermekle, dine ve güzel sanatlara özel bir ilgi göstermekle sivrilmişlerdir. Çünkü onlar, meşru olmayan ikti­darlarının güvenliğini halkı memnun etmekte bulmuşlardır.
Sayfa 80 - İstanbul Bilgi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
Müthiş
Üç çeşit tiran vardır. Kötü prenslerden bahsediyorum. Kimisi halkın seçimiyle, kimisi silahların gücüyle ve kimisi de verasetle ülkeye sahip olanlardır. Savaş hakkıyla ülkeyi ele geçirenler, bilindiği üzere ve haklı olarak söylendiği gibi, o ülkeye fethedilmiş ülke olarak davranırlar. Kral doğanlar genelde en iyileri olmaz; tiranlığın ortasında doğmuş beslenmiş olduklarından dolayı tiranlığın doğal sütünü emerler, onlara boyun eğmiş halkları miras aldıkları toprak köleleri olarak görürler; cimri veya müsrif, en yatkın oldukları eğilime göre, kendi miraslarını kullanır gibi krallığı kullanırlar. Oyunu halktan alana gelince, onun daha tahammül edilir olması gerekir gibi görünür ve bu kadar yükseklere, herkesin üstüne yükseldiğini gördüğünde, adına büyüklük denilen bilmem neyle şımararak, sanırım bir daha oradan inmeme kararını alır. Halkın kendisine emanet ettiği gücü neredeyse her zaman çocuklarına aktarılması gereken bir güç olarak görür. Böylece kendisi ve çocuklarının bu uğursuz düşünceyi tasarladıkları andan itibaren kötü eğilim ve gaddarlık noktasında bütün diğer tiranları nasıl geçtiklerini görmek tuhaftır. Yeni tiranlıklarını sağlamlaştırmak için kulluğu çoğaltmaktan ve hatırası ne kadar yakın olsa da, tez zamanda hafızalarından tamamen silinecek kadar kullarının zihnini özgürlük fikrinden uzaklaştırmaktan daha iyi bir yöntem bulamazlar. Böylece gerçeği söylemek gerekirse, bu tiranlar arasında birkaç farklılık görüyorum, ama yapılacak bir seçim göremiyorum.
Sayfa 33 - La BoetieKitabı okudu
270 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Sermayenin denetimsiz gücü altında ezilenler
“Demir Ökçe”, bence üç nedenle dünya klasikleri arasında yer almayı ve kuşaklar boyu okunmayı hak ediyor: Birincisi, 1906 yılında yazımına başlanan romanın ilk distopya örneği olarak edebiyat tarihine geçmesi. Öyle ki,
George Orwell
George Orwell
’in “
1984
1984
”ü, büyük ölçüde London’un “Demir Ökçe”sinden
Demir Ökçe
Demir ÖkçeJack London · Oda Yayınları · 200614,6bin okunma
Reklam
Kahrolsun tiranlar, dar kafalılar ve dönekler!
Sayfa 91 - Evrensel Basın YayımKitabı okudu
''Kadınların zihinlerini geliştirerek güçlendirirseniz, kör itaatin de sonu gelecektir; ama iktidar her zaman kör itaat aradığından tiranlar ve hazcılar kadınları karanlıkta bırakmaya çalışarak doğru şeyi yapmaktadırlar. Ne de olsa tiranlar köleler ister, hazcılarsa oyuncaklar.''
1.277 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.