بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
KAHRAMAN ORDUMUZA
👉1-Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
İstiklal Marşımız "korkma" diye başlar. Biliyorsun ki bu, Resûl-i Ekrem'in Sevr mağarasında Ebû Bekir'e söylediğidir. Bunlar tesadüf değil." (İsmet ÖZEL)
İstiklâl Marşı'nın ilk kelimesi KORKMAdır. Buradaki korku ne can
Not: Bu incelemede Orhan Pamuk’un ‘’Sessiz Ev’’ kitabını dil, anlatım, kurgu, konu olarak dört başlıkta inceleyeceğim. Kitabın içeriğinden bolca örnek vereceğim. Böyle tafsilatlı bir inceleme okunurken kitabın içeriğinden detaylıca bahsedileceği unutulmasın, ona göre okunsun. Yazarın olayları nasıl ele aldığı ve onun yazarlığı da söz konusu kitaba
Ehmedê Xanî, 1651 yılında kendi ifadesinde de belirttiği üzere doğmuştur. Doğum yeri Doğubayazıt tır. İran da uzun yıllar bulunmuş ve orada mistisizm öğrenmiştir. Kürtçe ye olan ilgisi ile ün salmıştır. Doğubayazıt ta bir okul kurup, oradaki öğrencilere Kürtçe eğitimi vermiştir.
Nizami Gəncəvi den etkilenmiştir. Arapça, Farsça ve Osmanlıca bilmektedir.
Merhabalar yeni bir kitap incelemesi ile karşınızdayım. Diriliş, Tolstoy'un 5 büyük romanından biridir. 1899 yılında yayımlanan Diriliş'te Tolstoy, kiliseye ağır eleştirilerde bulunduğundan 1901 yılında kitabın ve Tolstoy'un Rus Ortodoks Kilisesi tarafından aforoz edilmesine neden olmuştur.
Kitap mahkemede jüri üyesi olan zengin kahramanımız
Bu hikâye suya yazılmıştır. Kuytu bir köşede nemden ve dahası it bağlasan durmaz denilen bir yerde dökülmüştür cümleler çatlayan dudaklardan. Takvimler Mart ayını gösterirken; kapı aralığından gazete parçasına sarılı öğün yemeğini uzattılar. Göz ucuyla baktı bırakılan gazeteye; karanlık, isli odaya vuran güneş ışıklarının tozları havada görünür
"Dünyanın tadı tuzu kalmadı. Köy bozuldu. Bildiğimiz dirlik düzenlik uçup gitti. İnsanlar kıcığa kardı. Yoksulun, düşkünün elinden tutan yok artık! Kadılar, kaymakamlar, bildiğim padişahlar, valiler, banka müdürleri, onbaşılar, büyük paşalar hep varsıllara arka çıkıyor. Malı, parası, gözel avradı olan yıkılmıyor. Hep varsılın dediği
Halkın çektiği yoksulluğun başlıca nedeni, halkın da bildiği ve her zaman söylediği başlıca nedeni, karnını doyurabileceği biricik şey olan toprağın, toprak sahibi zenginler tarafından halkın elinden alinmiş olmasıydı.
Merhabalar. Birazdan Yüzüklerin Efendisi serisinin okumuş olduğum 2. kitabını -İki Kule'yi- inceleyeceğim. Ama ondan önce söylemek istediğim birkaç şey var. Hepimiz biliyoruz ki 2001 yılının Aralık ayından bu tarihe kadar dünyanın en çok izlenen ve hasılat yapılan, 17 farklı dalda oscar ödülü olan film serisinin uyarlandığı kitaplar bunlar. Bazı
Yılan bir türlü şahini anlayamamaktadır. ''Niçin bu tozun toprağın içinde karanlıkta kalmıyorsun da göklerde süzülüp cennete uçmaya niyetleniyorsun?'' diye sorar ona. ''Seni orada bekleyen tehlikeleri, pusuya yatmış olan gerilimleri ve fırtınaları bilmiyor musun, seni avlayıp hayatına son verecek olan avcının silahını görmüyor musun?'' Fakat şahin, yılanın söylediğini iplemez. Kanatlarını çırpar ve gökyüzüne doğru yükselir, cennete doğru uçtukça zafer şarkıları söylediği duyulmaktadır. Günlerden bir gün yılan şahini yerde görür; kalbinden akan kanlarla yere serpilmiştir. Yılan, ''Seni sersem, seni uyarmıştım,'' der hemen ona, ''sana burada, karanlıkta, tozun toprağın içinde güvenlikte kalmanı söylemiştim, kimse zarar veremezdi sana burada.''
Şahinse, son nefesini verirken söyler söyleyeceğini: ''Ben semaya çıktım, göz kamaştırıcı tepelerin üstünden uçtum, ışığa baktım, yaşadım, hayatımı yaşadım!"
Sayfa 5 - Agora Kitaplığı,1.Basım, 2006, Çeviri: Necmi Bayram, Maksim Gorki'nin Yılan ve Şahin adlı şiirsel metnindenKitabı okudu
...
Bir klasiği okumaya başlamadan önce siz ne yaparsınız, kendinizi nasıl hazırlarsınız, yazar ve eser hakkında nasıl bir altyapı oluşturursunuz ya da kitabın içine balıklama mı dalarsınız bilemiyorum. Ama ben, hem yazar hem de kitabı hakkında bulabildiğim makalelere, yazılara, incelemelere göz atmayı tercih ediyorum. Bu benim satır aralarını
Madem ki bu bir etkinlik iştiraki, o halde her şeyden önce kıymetli yazarımız Rıfat Ilgaz'ın hayatına, bilmeyen arkadaşlarımız için kısa yollu bir göz atalım, halihazırda bilenlere de hatırlatmış olalım:
Kimliğinde 7 Mayıs 1911 yazıyor olsa da, annesinin demesine göre 1910 yılının karlı bir Şubat gecesinde Kastamonu'nun Cide ilçesinde dünyaya
En son ne zaman görmüştün anneni
Elini en son ne zaman tutmuştun
Son kez ne zaman öpmüştün onu
Neydi sana söylediği en son söz
En son ne zamandı adını çağrışı
O sesi hiç unutacak mısın
“Cehalet ne kadar da aptalca, ne kadar da acımasız! Hep yanlış anlıyor, hep mahkum ediyor.” Demiş goldman. Cahil kalmamak adına okuyalım :)
Çoğumuzun anarşizm hakkındaki bilgisi kulaktan dolma olmakla birlikte toplumumuzda anarşizm genellikle terörizm ile karıştırılmakta ve anarşist olduğunu iddia edenlere terörist gözüyle bakılmaktadır. Lakin