‘’İnsan aşılması gereken bir varlıktır.’’ (sf. 6)
Bana kalırsa tek bir cümle bile bu kitabı okumak için yeterince merak uyandırıcı. Tüm insanlığın kendinden bir şeyler bulabileceği, sindirilmesi pek kolay olmayan, insanın boğazında yumru varmış hissi yaratan, mideye bir yumruk gibi inen, üstüne saatlerce hatta günlerce kafa patlatılması gereken,
“Milletimizin zalim olduğu iddiası da sırf iftiradan, baştan başa yalandan ibarettir. Hiçbir millet, milletimizden daha çok yabancı unsurların inanç ve âdetlerine riayet etmemiştir. Hatta denilebilir ki, başka dinlere mensup olanların dinine ve milliyetine riyetkar olan (saygı gösteren) yegâne millet bizim milletimizdir.”
–
''Kişinin içinde yaşadığı topluma karşı duyduğu hoşnutsuzluğun neden olduğu daha iyi yaşam arzusudur ütopya.''*
Utopia, Thomas More'un kendi ''ideal devlet''ini oluşturduğu, içinde birçok tartışmalı konu barındıran, yeni bir türe ismini veren, önemli bir kitaptır. Utopia'da More, hem kendi
"Kitap yakılan bir yerde sonunda insanları yakarlar."
~Heinrich Heine, Almansor, 1821 #39266561
Damarlarımda hissettim, düşlerimde hayal ettim, gözlerimle gördüm, yüreğimle yaşadım, yürürken düşündüm, okurken doyamadım, bir yandan hızlıca sayfaları çevirmek, bir yandan sayfalar bitmesin istedim. Vücuda
2666 en sevdiğim kitaplardan biri oldu, uzun zamandır beni bu kadar etkileyen bir kitap okumamıştım. Hayran kaldım kitaba, bu nedenle Bolano ve kitap hakkında epey yazdım.
Bolano’nun edebi kişiliğinin detaylı bilinmediğini düşünüyorum, fazla standart bilgi dolaşımda. Biraz detaya girdim. Okumak için
Türkiye'nin önemli düşünürlerinden olan Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan, 100 kitaptan oluşan okuma listesi tavsiyesine dair yazılarının beşincisini yayınladı. ‘Önümüzü açacak öncü kuşak için 100 kitaplık okuma listesi’ başlığı ile ile kaleme aldığı yazılarda ödünç bir akıl ile ödünç bir dünya inşa edilemeyeceğinin altını çizen Kaplan, kendi
Zengin bilgilerle ve hikmetlerle dolu bir Cemil Meriç eserini daha okuduğum için mutlu olduğumu öncelikle belirtmek isterim. Toplamda beş ana bölümden oluşan kitap tam anlamıyla bilgi deryası. İlk kısımda Kadim Yunan'ın hak etmediği halde ne kadar yüceltildiğinden ve bizim aydınlarımızın da beslediği büyük hayranlıktan söz etmiş yazar. Bu durumu
Halil İnalcık hocanın bu kitabını ikinci okuyuşum. Bildiğim şeyler dışında gene yeni bilgiler öğrendim. İnalcık hoca okumak bana her zaman keyif vermiş ve çok güzel bilgiler edinmişimdir.
Kitaba gelecek olursak; kitap 3 bölüm bir de zeyil bölümünden oluşuyor. İlk bölüm II.Murad'ın saltanatı oğlu Mehmed'e bırakma sürecini ele alıyor ve 1444 Buhranı'na çok net bir şekilde ışık tutuyor. İkinci bölüm II.Mehmed'in ilk saltanat yıllarını ele alıyor. İnalcık hoca burada II.Mehmed'in Varna Savaşı'nda padişah olduğunu, II.Murad'ın savaşı bir ordu komutanı olarak yönettiğini ve sonrasında herhangi bir taht değişikliği olmadığını ve II.Mehmed'in ilk saltanat yılının 2 sene kadar olduğunu çok net bir şekilde belgeleri kıyaslayarak açıklıyor. Sonrasında saltanat değişikliğinin ve II.Murad'ın tahta geçişini anlatıyor.
Burada şunu net olarak ifade edelim: II.Mehmed 2 defa tahta geçti (3 defa gectiği yanlış bilgi) ve tahtan sonra Manisa'ya gittiğinde bir sancak beyi olarak değil, padişah olarak hareket etti. Kendi adına para bastırıp, akınlar düzenletti.
Üçüncü bölüm ise Osmanlı'nın Balkanlarda izlemiş olduğu siyaseti ele alıyor. Halka zulm edilmediğini, zorla din değiştirme uygulamalarının olmadığını, timarların Hristiyan halka da verildiğini ve Hristiyan sipahilerin Osmanlı ordusunde yeraldığını anlatıyor.
Zeyil kısmında ise Osmanlıca metin ve belgeler var. Yeri doldurulamayacak bir kitap olan bu eseri şiddetle tavsiye ederim. Fatih Sultan Mehmed üzerinde el altında sürekli bulunması gereken bir kitap.
Genel Çerçeve
Kitabın altı dile çevrilmiş olması bize ilk elde, önemli bir eser olduğunun altını çiziyor. Altı dile çevrilmesinin sebebi muhtemel olarak, 19. yüzyılın, Osmanlı içerisinde yer alan milletler açısından büyük önem taşımasıdır. Yazarın da belirttiği üzere bu eser, Akdeniz coğrafyasının oyun kurucusu olan Osmanlı İmparatorluğunun
Bilinen Tarihin Bilinmeyen Yanları: Dünyayı Yöneten Rotschild Ailesi
Gönderen: Aysal Bülent
Ülkemizin neden bölünmesi isteniyor? Gazi Mustafa Kemal'in bildiği ve bizi uyardığı hitabenin ne anlama geldiği... Sağ-sol ayrımı, gerçekte de var mıdır? İşte bu soruların bir kısmının yanıtı;
Bilinen Tarihin Bilinmeyen Yanları
Hitler, dünya
Öncelikle Milli Şairimizi rahmetle , minnetle, saygıyla anıyorum. Ruhu şâd olsun. Ritüele dönüşmüş anmalarla anlayamayacağız Âkif'i. Belki hüzünlü ve dertli Âkif'i tanıyabilirsek anlayabiliriz... İnsan ülkesinin Milli Marşını nasıl ezbere biliyorsa yazarını da öyle bilmelidir. Bu yüzden Mehmet Âkif'i tanımak ve anlamak için bu eseri okumalıyız.
İhsan Oktay Onar'ın bu muhteşem kitabında tek eksik olan bir sözlük. Bu kitap kelime dağarcığınızı geliştiriyor...
İhsan bey'in bu kadar kelimeyi nasıl öğrendiğini merak ediyorum doğrusu. Bir elimde kitap, Bir elimde tablet. Tableti sözlük olarak kullanıyorum. Şu an itibari ile 10 sayfalık bir sözlüğüm oldu. Bu sebeple bu kitabı bitirmek öyle
Türkiye’de, tarihi metinler üzerinde sistemli bir eleştiri geleneği henüz oluşmadı. Uzman tarihyazıcılığında “yıkıcı” eleştirilerin eksikliği, ortaya çıkan eserlerin hata ve yanlışlardan temizlenip, güçlendirilmesini engelleyen en önemli etkendir. Tarih üzerine yapılan çalışmaların gerçeklik düzeyi, sistemli olup olmadığı, kaynaklarda tahrif ve