Olamamanın ve tam bulamamanın içime yerleştirdiği huzursuzluğu da hiçbir şey dağıtamıyordu. Geceleri beni topuklarımdan çekip:
- Hani ya, ne vakit?
Diye yalvaran sesi duymamak için de, zaman zaman, kendimi kaba nefsâniyetime büsbütün bırakıyor, en sert nefs esareti altında yaşıyordum.